Artık herhalde hepimizi en çok sıkan sorulardan biri haline geldi: Rusya Ukrayna'yı işgal edecek mi, büyük bir savaş çıkacak mı? Gerçekten neler oluyor?

Haftalardır bitmeyen bir kabusa döndü. Uluslararası ilişkilerde bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Neredeyse her gün batı dünyasından hem de en önemli isimlerden 'Rusya şu gün şu saatte saldıracak' diye sayısız açıklama geldi. Ama o gün geldiğinde bir türlü o beklenen saldırı da gerçekleşmedi. Buna rağmen tansiyon yeni açıklamalar ve yeni verilen tarihlerle yükselmeye devam ediyor. Bu belirsizlik ve kriz hali sürekli artan bir tempoyla devam edince de beraberinde tabii ki enerji fiyatları da tırmanmaya başladı. Piyasalar allak bullak oldu. 

Amerika Birleşik Devletleri ve NATO ısrarla Rusya'nın Ukrayna'yı her an işgal edebileceğini haftalardır söylüyor. Moskova ise böyle bir planı olmadığını iddia ediyor. Ancak askeri hareketliliğe, özellikle Rusya'nın Ukrayna'nın doğu ve kuzey sınırlarında en az 100.000 askerlik yığınağına ve Belarus'ta askeri tatbikatlarına bakılınca tablo kafa karıştıran ve can sıkan farklı şeyler söylüyor. İşte tam bu noktada da batının kesin savaş olacak gazına gelmeden ama Rusya'nın da 'birşey olmaz' uyutmasına gelmeden doğru bir analiz yapmamız gerekiyor. 

Peki gerçekten ne olabilir? 

Şimdi bir genel duruma bakalım. Son gelişmeleri inceleyelim. İngiltere Başbakanı Boris Johnson daha dün gece Rusya-Ukrayna gerginliğine ilişkin, "Rusya Avrupa'da 1945'ten bu yana en büyük savaşı planlıyor" gibi dikkat çeken çok iddialı bir çıkışta bulundu. 

Son iki günde Ukrayna'nın Donbas bölgesindeki seferberlik ilan eden Rusya yanlısı ayrılıkçıların topçu ateşleri sonucu iki Ukraynalı asker öldü. 

SON DURUM NE? 

Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski acil olarak ateşkes çağrısında bulundu. Batı sürekli olarak Rusya'nın saldıracağını söylerken, Moskova'da Kremlin'den yapılan açıklamada ise, 'Rusya savaşı telaffuz edecek son ülke. Putin, Batı'nın işgal tarihleri açıklamasını ciddiye almıyor. Batı'nın işgal tarihleri açıklaması provakatif ve olumsuz sonuçlar doğurabilir' denildi. 

Hatta, Rus basını ise top atışlarının Ukrayna ordusunun Donetsk'in eteklerine topçu saldırısı olduğunu iddia ediyor. 

ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken son açıklamasında, "Olaylar Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline doğru gidiyor. Diplomasinin Putin'i caydırması için bütün imkanları kullanacağız. Biden, Putin ile herhangi bir zamanda ve formatta görüşmeye hazır" dedi.

Blinken, Rusya'nın Ukrayna sınırındaki askeri tatbikatlarını uzatmasının Rusya'nın işgal eylemi için zemin hazırlığı olduğunu gösteren başka bir işaret olduğunu savundu. Blinken, şunları da söyledi: 
"Şimdi sona ereceğini söyledikleri faaliyetlerinin devam edeceğini haklı çıkarıyorlar. Doğu Ukrayna'daki bu alıştırmaların devam etmesi, gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.''

ABD ve müttefiklerinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline karşılık büyük bir yaptırım paketi oluşturduğunu belirten Blinken'a karşın, Rusya'nın ABD Büyükelçisi Anatoliy Antonov da, "İşgal yok, böyle bir plan da yok. Hiçbir ülkenin topraklarını ele geçirmeye çalışmıyoruz. Donetsk ve Lugansk'ın Ukrayna'nın bir parçası olduğunu doğrulamak istiyorum" dedi.

Kırım'ın Rusya'ya ilhakının Rus askeri operasyonuyla gerçekleşmediğini, Kırım halkının tercihiyle gerçekleştiğini iddia eden Antonov, "Kırım sorunu çözüldü ve konu kapandı. Bu Rus kuvvetlerinin operasyonlarıyla değil Kırım'da yaşayan halkın kararıyla gerçekleşti" dedi.

Gördüğünüz gibi iki tarafta birbirini çeldiren ve giderek kafa karıştıran ifadeler kullanmaya devam ediyor. Tüm dünya da yaşanan bu gerginliğin ortasında gerçekten kimin kafasında ne olduğunu ve perde arkasında nelerin döndüğünü anlamaya çalışıyor.

TAKTİKLER SAVAŞI: YARATICI KAOS 

Objektif bir değerlendirme yapmak gerekirse, öncelikle Rusya'nın sistemli olarak tırmandırdığı bu gerginlik politikasında Ukrayna'nın NATO'ya üye olmasını engellemek, hatta zor da olsa NATO'nun 1997 sınırlarına yani Polonya dahil eski doğu bloku ülkelerinin bile NATO'dan çıkmasının önünü açabilecek bir taktiği
uyguladığını görebiliyoruz. 

Ayrıca Rusya bütün bunları yaparken, Ukrayna sınırına 100.000 asker yığarak dikkati bu bölgeye yoğunlaştırıp, Kazakistan, Gürcistan, Belarus, Küba, Venezuela ve Suriye'de yeni oyun planlarını ardarda devreye sokuyor. 

Geçtiğimiz günlerde Suriye'ye gönderdiği yeni füze sistemleri bunun en çarpıcı örneklerinden. 

Ayrıca bu gerginlik politikasıyla tüm dünyada son dönemde artan doğal gaz ve petrol fiyatlarıyla da Ruslar ciddi yeni karlar sağlıyor. 

Rusya, Ukrayna'nın doğusunda yani Donbas bölgesinde zaten buradaki kendisine yakın ayrılıkçılarla bir nevi işgali gerçekleştirmiş durumda. Bize kalırsa burada bir büyük savaşın olma az. Ama yok değil. Ancak akıllı bir Putin sıcak savaşa girmez. Ama savaş psikolojik ortamını kullanacaktır.

Moskova günün birinde belki bir adım atar ama şu an istediği bir çok şeyi elde etmiş durumda. Batı ile sürekli pazarlık yaparak onların kendisine daha ne tavizler vereceği peşinde. 

Amerika Birleşik Devletleri ve batı dünyası ise bu konuyu ve sürekli önemli iddiaları gündemde tutarak Rusya'nın pazarlık gücünü azaltmaya çalışıyor. 

TEST EDİYOR 

2014'te Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı sırasında da atıp tutan batının aslında pratiğe geldiğinde hiçbir şey yapmadığını gören Moskova yönetimi bu krizde de yine batı dünyasının bu içi boş kırılgan söylemlerini de test ediyor. 

Burada göreceği yeni tablo aslında bundan sonra Rusya'nın büyük Rusya imparatorluğu hayalini gerçekleştirmesinde önümüzdeki dönemde yol haritasının ana hatlarını oluşturabilir. 

Kısacası büyük bir savaş yüksek bir ihtimal değil. Ancak ayrılıkçılar marifetiyle bir çatışma vesilesiyle Rusların Ukrayna'nın doğusunda özerk yönetimin sağlanması için girişimde bulunması ise ihtimal dahilinde. 

Tüm bunlar olurken, bir anda Rusya ve batının anlaşarak Ukrayna'nın paylaşılması ve bunun da barış ve istikrar adına yapılması gibi kirli bir oyunu ortaya koyması da akla gelmiyor değil. 

Süper güçler gerginliğinde arada olan inşallah yine masumlara sivillere olmaz.

Sağlıkla kalın...