Artık medyada, arkadaş arası sohbetlerde hatta heryerde sık sık görüyorsunuzdur, Millet İttifakı'nın adayı meselesi giderek kızışıyor. Cumhur İttifakı ve iktidara yakın medya  'hadi artık adayı açıklayın' diye sürekli baskıyı arttırıyor. 

Ortalık kimin aday olacağına dair birbirinden farklı, çelişen sayısız iddia ve versiyondan geçilmiyor. 

Kimi, 'Karar gizlice verildi, aday kesin şu' derken, kimi de kafasında kendi istediği adayı kamuoyuna derin kulis numarası ile dikte ettirmeye çalışıyor. 

KESİNLİKLE DAHA NET DEĞİL

Açıkça söyleyeyim; ve garanti vereyim, şu an aday kesinlikle net olarak kararlaştırılmış değil. 

Ama evet adaylığı isteyenler ve bu konuda yoğun 'aday ol' baskısı altında olanlar da var. 

İşte tam bu durum da işi daha karmaşık hale getiriyor.  Şubat sonundan beri yoğun olarak gündemde olan Millet İttifakı'nda 6'lı Masa düzeni de meseleyi hepten karıştırıyor. 

Bugüne dek, aldığı güçlü oy oranı ile İttifakın çatısı olan CHP ve onu takip eden İYİ Parti artık 6'lı masada oyu az olan diğer partilerin etkisi altına girmiş durumda. 

Ama ilginç olan böyle bir altılı masa kurulsa da hala Ali Babacan'ın Deva Partisi ile Ahmet Davutoğlu'nun Gelecek Partisi henüz İttifaka girme yönünde resmi açıklama yapmaktan kaçınıyor. 

Ancak perde arkasında alınacak kararlarda eşit söz hakkına sahip olmak istediklerini söyledikleri konuşuluyor. Mesela, artık aday olmak istediği bilinen Kemal Kılıçdaroğlu'nu diğerleri istemezse nasıl olacak bilemiyoruz. 

Bu 6'lı Masa eğer sadece parlamenter sistemi geri getirmek amaçlı ise unutmamamız gereken kritik bir nokta var. 

O da, Başkanlık Sistemi'nin değişmesi için yapılması gereken referandum kararı için gerekli sandalyeyi almak şart. Bu da seçimde oyların en az yüzde 62,5 ini almak demek. 

Referandumsuz anayasal değişiklik için ise yüzde 69,5 oy şart; ki gerekli değişim için sandalye alınabilsin. 

Bu arada doğrudur. Hem Ekrem İmamoğlu'nun hem de Mansur Yavaş'ın aday olmasını şiddetle isteyen hatırı sayılır bir kitle var. Ama Kılıçdaroğlu asla bu kapıyı açmayacaktır. Ama aynı kitlenin Kılıçdaroğlu'nun olmasını istemediği de biliniyor. Meral Akşener taktik çıkışları ile de önem arzediyor. Başbakan olmak istediğini söyleyen Akşener bugüne dek İmamoğlu'na yeşil ışıklar yaksa da aslında bunu Kemal Beyin adaylığına sıcak bakmadığı sinyali olarak veriyor diyenler var. Zaten, Meral Hanım çok akıllı bir çıkış yapıyor.  Eğer sistemi değiştirirlerse Cumhurbaşkanının sembolik olacağımı bildiğinden olası adayları şimdiden boşa düşürüyor. 

Öte yanda, son günlerde de Haşim Kılıç, Ali Babacan ve Abdullah Gül isimleri de ara ara piyasaya sürülüyor.  İsteyenler de var. 

Bir kulise göre de, iş dünyasından bir yönetici veya bir akademisyenin de sürpriz aday olarak çıkabileceği yönünde. Bu aklınızda olsun. 

Önümüzdeki dönemin en sıcak gündem maddesi konuştuğumuz gibi Millet İttifakının adayının kim olacağı. 

Ancak buna bağlı olarak yüzde 10 civarında oyu ile seçimlere önemli derecede etki edecek HDP'nin ne yapacağı meselesi de hassas. Analizlerde HDP ilk turda aday gösterecek ama sonra ikinci tura kalırsa Recep Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesi adına karşı adaya destek verecek diyenler var. Ama tabii ki bu desteğin karşılığını HDP'nin isteyebileceği de biliniyor. Ve bu isteklere o zaman Millet İttifakı'nın nasıl yaklaşacağı da merakla bekleniyor.

Kısacası işler giderek karışıyor. Zor mesele. İzlemeye devam. 

Sağlıkla kalın...