Levent Yılmaz

Levent Yılmaz

Küresel enerji krizi ve bizi bekleyenler

2021.12.08 10:14 - Son Güncellenme: 2021.12.08 10:14
A

Biz içeride sürekli artan benzin, motorin ve doğalgaz fiyatlarını konuşurken artan enerji fiyatları dünyanın da gündeminde önemli bir yer tutuyor. Her ne kadar son dönemdeki fiyat hareketleri pandemi dönemine has koşullardan kaynaklanıyor gibi görünse de aslında bu sürecin altında yatan tek neden bu değil.

Pandeminin başlarında yaşanan eşzamanlı arz ve talep şoku tüm piyasaları etkilediği gibi enerji piyasalarını da olumsuz etkiledi. Başlarda pandeminin ve sonrasında ise varyantların yarattığı belirsizlik arz ve talep dalgalanmalarına neden oldu. Hatta her ne kadar future fiyatlama olsa da WTI petrol fiyatının eksiye döndüğü günleri bile gördük. Elbette tüm bu dalgalanmaların oluşmasında pandemi dönemine has koşulların önemli etkisi vardı. Ancak uzun vade için daha başka riskler de mevcut.

Öncelikle belirtmeliyim ki önümüzdeki dönemde petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmesini beklemediğimiz gibi bir miktar daha artması oldukça muhtemel. Her ne kadar "omicron" varyantı ile petrol fiyatı bir süreliğine düşmüş olsa da bu varyanta ilişkin gelen "kötünün iyisi" bilgiler havanın tamamen bozulmasına engel oldu. Bu durum "omicron" öncesi öngörülen varil başına 100 dolarlık fiyat tahminini yeniden gündeme getirdi.

Benzeri bir durumu doğalgaz fiyatlarında da yaşadık. Omicron varyantı ile ilgili haber ilk çıktığında sert düşen doğalgaz fiyatları yeniden artmaya başladı.

Ancak yaşanan arz kısıtlarını pandemi tek başına izah etmiyor. Zira arzın istenilen düzeyde olmamasında birkaç neden daha var. Bunlardan birisi OPEC+ yani Petrol İhraç Eden Ülkeler Birliği ve birliğe üye olmadığı halde önemli bir aktör olan Rusya'nın politikası. OPEC+ ülkeleri her ne kadar doğrudan ilan etmese de fiyatların düşmesini istemediği için arzı artırma noktasında muhafazakar davranıyor.

İkinci konu ise dünyanın yeşil dönüşümü ve "sıfır karbon" stratejisi. Dünyanın geleceği için karbon emisyonlarının azaltılması büyük önem arz ediyor. Bu hedefe ulaşılması için ise fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve hatta bazılarının kullanımının tamamen durdurulması gerekiyor. Bu durumda bu alanda yeni yatırımların yapılması ise giderek mantıklı olmaktan uzaklaşıyor. Öte yandan vazgeçilen fosil yatırımlardan oluşan ihtiyacın karşılanması için yenilenebilir enerji yatırımlarının da artırılması gerekiyor. Ancak bu noktada şöyle bir sorun var: Thunder Said Energy'nin analizine göre vazgeçilen her 1 milyon dolarlık fosil enerji yatırımının doğurduğu ihtiyacı karşılamak için 25 milyon dolarlık yenilenebilir enerji yatırımına ihtiyaç duyuluyor. Elbette bunu nükleer güç santrali ile ikame etmek isterseniz bu maliyet daha da artıyor.Özetle önümüzdeki dönemde iklim değişikliği ile mücadele kapsamında uygulanacak olan "sıfır karbon" stratejisinin maliyeti ülke ekonomileri için ilave finansman ihtiyacının çıkmasına neden olacak. Ayrıca talepteki artış ile olası yatırımların realize olması süresi arasındaki fark da fiyatları yukarı yönlü itecek. Bu durum önümüzdeki dönem için bizlerin daha yüksek enerji fiyatlarına hazırlıklı olmasını zorunlu kılıyor.

Tabii buraya kadar yaptığım analizlerin tamamı döviz kuru üzerinden. Bizim içerideki maliyetleri TL cinsinden yaptığımızı göz önüne aldığımızda kurdaki yukarı yönlü hareketlerin ilave etkisini de işin için katmak gerekiyor. Yani hem enerji fiyatlarının hem de döviz kurlarındaki artışın tetiklediği enerji fiyatlarını bir süre daha gündemimizde tutmak zorunda kalacağız.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları