Bu hususu yeterince önemsememiş olabiliriz. 

Belki de getirisini, potansiyelini hesap edememişizdir.

Doğrudur. 

Belki de konunun profesyonelce ele alınması gerektiğini yakın zaman kadar düşünememişizdir.

Hepsi olabilir. 

Kimi zaman Yunanistan ile baklava ya da başka ürünlerdeki sahiplenme yarışına tanıklık edince idrak etmeye başlamış da olabiliriz.

Ancak şu bir gerçek ki; gastronomi konusunun amatörce ele alınamayacak kadar büyük potansiyele sahip olduğunu söylemek gerekiyor.

Genelde ülkemiz içindeki yemek kültürlerini konuşuyoruz. 

Konya'nın etli ekmeği, İzmir'in kumrusu, Gaziantep'in baklavası ve kebabı, Bursa'nın İskender Kebabı, İnegöl Köftesi, Kestane Şekeri vs. 

Dünyada birçok ünlü şehrin de yemekle anıldığını görmek gerekiyor. 

Geleneksel Meksika mutfağı bir marka. 

'San Sebastian cheesecake' de öyle. 

İtalya'da pizzayı söylemeye gerek var mı?

Sarımsaklı ekmeği, ravliolisi ve Floransa mutfağı tüm dünyadaki en iddialı restoranların menüsünde yer almıyor mu?

Örnekler çok.

Mesela balık ile ilgili ayrı bir kültürden söz etmek mümkün değil mi?

Hem de tüm dünyada...

Elbette mümkün. 

Ülkemiz bu konuda çok zengin.

Bu doğru. 

Ama dünyaya duyurma konusunda hak ettiği yerde değil.

Bir Türkiye mozaiği olan Bursa'da hemen her yörenin yemeği mevcut.

Bu hem iyi hem de kötü.

İyi olması yemek kültüründeki zenginliği ile alakalı.

Olumsuz tarafı ise Bursa'nın geçmişten günümüze gelen lezzetlerinin gölgede kalma riski. 

Hal böyle iken; birçok şehrinizde gastronomi alanında planlı çalışmalara başlanmış gibi görünüyor.

Örneğin Gaziantep.

Balıkesir, Konya...

Şimdi de Bursa'da önemli adımlar atıldığını görüyoruz.

Dediğimiz gibi; Bursa yemek konusunda çok şanslı.

Ama hak ettiği değeri bulamıyor sadece.

Bursa Valisi Yakup Canbolat ile geçtiğimiz tarihlerde görüştüğümüzde; Bursa lezzetlerine ilişkin kitabı görmüştük.

Yanıbaşındaydı.

İlgisi belli oluyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Bursa'ya geldiğinde genelde İskender Kebap yemek istemişti.

Bursa'ya gelen birçok ünlü ismin de vazgeçilmesiydi. 

Halen de öyle tabi.

Ayrıca daha nice lezzetler var tadılacak. 

23-25 Eylül tarihlerinde Bursa'da Gastronomi Festivali yapılacak. 

Kentin gastronomi alanındaki potansiyeli, Türkiye'nin her bir yanından gelecek olan şefler ve paydaşlarla daha da geliştirilmeye çalışılacak. 

Bu bağlamda Almira Otel'de festivalin tanıtımı yapıldı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'in önderliğinde organize edilecek fuar konusunda tüm paydaşların hayli heyecanlı olduklarını gördük. 

Zira Başkan Aktaş'ın da dediği gibi "Bursa'mız, bütün özelliklerinin yanında mutfak kültürü açısından da ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir." 

Yıllardır lezzetli elleriyle sunumlar yapan şefler/ustalar, yemek kültürünün kıymet bulması ve tanıtılması projesinden umutlular. 

Netice olarak gastronomi Bursa açısından kayana değeri yüksek bir değer.

Ve gelecek nesillere de bırakılması gereken bir hazine. 

Kültürümüze sahip çıkmalıyız.

Çıkmaya da devam etmeliyiz.