Tofaş hücumda ve savunmada şahane bir ilk çeyrek oynadığı maçın diğer çeyreklerinde felaket bir performans sergileyince 'play-in kovalayan' Telekom'a 86-72 yenilmekten kurtulamadı.

Maça yüksek enerjisi ve sert savunmasıyla müthiş başlayan Tofaş ilk 10 dakikayı sahanın iki yanında kusursuz oynayarak tamamladı.

Hücumda birebirler üzerinden skor bulmakta sıkıntı çekmeyen turkuaz yeşilli takım, geriye dönünce de yüksek show uplarla rakibini çembere yaklaştırmayıp zorlama atışlara bıraktı.

Çok kötü şut atan başkent takımı istediklerinin hiçbirini yapamayınca ilk çeyrek 8-17 Tofaş'ın üstünlüğü ile tamamlandı.

Telekom ikinci çeyrek dış atışlarını zorlamadan birebirler üzerinden çembere giderek maçı dengelemeye çalıştı.

Savunmaya yerleşince yüksek show uplarla logoya kadar açılıp, çembere gidemeyen Tofaş'ı dış atışlara zorladı.

Bu çeyrekte roller değişirken; adeta her şey tersine dönüverdi.

Telekom İsmet Akpınar ve Olivier Hannon ile ritim yakalarken; Tofaş tahtaya sözlü için kalkınca bildiklerini unutan öğrenciler gibi acemice yanlışlar yapmaya başladı.

Oyuna bir türlü giremeyen J.J O. Brian'la Paseknicks bomboş atışlarla, faulleri sıra sıra kaçırırken, Reed, Perez, Berk ve Yiğitcan kötüler kervanının diğer halkaları gibi; silkinen Telekom'un geri dönüşüne engel olamadılar.

İlk çeyreğin aksine dış atışlarını yüksek yüzdeyle sokan Telekom çember altında da Kyle Alexander ile hem yakın atışları değerlendirdi, hem de girmeyen topların ribauntlarını zorlayarak Tofaş'ı çaresiz bıraktı.

Alev almaya bu çeyrekte başlayan oyun kurucu İsmet Akpınar üçüncü çeyrek itibariyle maça hükmeden oyuncu oldu. Yerlilerden Berkan Durmaz'da savunma caydırıcılığı ve kritik dış şutlarıyla iyi oynayanlar kervanının bir başka ismiydi.

Kötü geçen ilk çeyreğin ardından eli ısınan eski Bursasporlu Anthony Brown'da yüksek yüzdeyle isabet bulmaya başlayınca maça pamuk ipliğiyle bağlı Tofaş'ın gardı iyice düştü.

Üçüncü çeyreği Reed ve Perez neredeyse hiç katkı yapamadan tamamladı.

Özgür Cengiz'le, Trifanovic boş atışlarla çember dövünce fark iyice açılmaya başladı.

Üçüncü çeyreği 66-46 geride kapatan Tofaş 20'ye çıkan farkı kapatamayacağını anlayınca; son çeyreği bütün direncini yitirmiş bir şekilde tamamladı.

Kariyer gecesini yaşayan ve son çeyrek iyice havaya giren İsmet Akpınar'in neredeyse her attığı üçlük sayı oldu.

Maçtan 86-72 galip ayrılan Telekom bu sonuçla 'play-in' kapısını sonuna kadar aralamış oldu.

Üst üste dördüncü kez yenilen Tofaş'ın bu sonuçla normal sezonu dördüncü bitirmesi de tehlikeye girmiş durumda.

Önümüzdeki iki hafta içeride oynanacak Mersin Spor ve Bahçeşehir Koleji maçları kazanılamazsa; Tofaş için çok iyi başlayan normal sezonun, hesapta olmayan bir play-off eşleşmesiyle bitmesi olasılıklar arasında.

Geride kalan FİBA Şampiyonlar Ligi maçları alınan önceki yenilgilere bir mazeret olarak gösteriliyordu;

O defter kapanalı çok oldu;

Takım daha çok ivmeleneceğine tepe taklak gitmeye başladı.

Geçen hafta lider Fenerbahçe'ye son topta yenilen Tofaş'ın çok değil bir hafta sonra 'gece ile gündüz gibi fark ettirmesi'nin kolay kolay izahı yapılamaz.

Bu geceki maçta sadece ilk çeyrek 'Tofaş gibi Tofaş'' izledik.

İkinci çeyrekten sonrası tam bir felaketti, kayıtsız şartsız teslim olundu.

Bazı oyuncularda formsuzluk tavan yapmış durumda.

Bunlardan birincisi J.J. O.Brian, diğeri de Pasecniks.

O.Brian en büyük silahı sırtı dönük oynamayı unuttuğu gibi, çizgiye gelince de faul sokamıyor!

Uzun Pasecniks'i izleyince 'iyi mi kötü mü' noktasında net karar veremiyorsunuz!

Takıma katkısı iki alanda da iyice azalmış durumda.

Alex Perez'le ve Marcquise Reed sezon başındaki görüntülerinin hayli uzağındalar.

Oysa bu iki oyuncu takımın en önemli skor opsiyonları.

Onlar durunca takım da duruyor. Telekom maçı; Perez ve Reed için standartlarının altında tamamladığı bir maç daha oldu.

Bir de sakat Tolga Geçim'in eksikliği bu maçta çok arandı.

İki dört numaradan Berk Demir maçların içinde hiç motive değil. Bomboş atışlarında bile tereddütlü, bu maçta da isabet bulamayarak yine hayal kırıklığı yaşattı.

Yiğitcan Saybir dış şutlarını sokamasa da; çembere giderek bitirdikleriyle takımın ayakta kalan birkaç isminden birisiydi.

Sırtı dönük oyunuyla post upu olmayan Bankston'ın göz kamaştıran atletizmiyle gelen smacı dışında maça yine fazla bir katkısı olmadı.

Sert savunma yapmadan ve dışarıdan yüzdeli şut sokmadan basketbolda maç kazanılmıyor.

Tofaş'ın işte tam da bu noktada eksiklikleri zirve yapmış durumda.

Coach Orhun Ene'nin maçların sonunda sık sık kullandığı bir sözü vardır;

Fenerbahçe maçından sonra yayıncı kuruluşa 'son çeyrekte enerjimiz yetmedi' demişti.

Takımın enerjisi Telekom önünde ikinci çeyrek itibariyle bitmeye başladı;

Son iki çeyrek deyim yerindeyse akü sıfırlanmış bir şekilde oynanarak tamamlandı.

Orhun Ene zor zamanların antrenörüdür.

Bu düşüşü sonlandırarak takımı yeniden ayağa kaldıracaktır.

İnanıyor ve bekliyoruz.

Tofaş Telekom maçını 29/70 saha içi, 25/45 iki sayı, 4/25 üç sayı yüzdesiyle tamamladı;

Çizgiden de 10/16 ile isabet buldu.

22'si savunma, 8'i hücum toplam 30 ribaunt topladı.

Maçın 'enleri'ne gelecek olursak;  

Türk Telekom: İsmet Akpınar 24 sayı (6/7 üçlük), 4 asist, Kyle Alexander 10 sayı, 9 ribaund, 3 asist, Anthony Brown 10 sayı (2/3 üçlük), 5 ribaund, Oliver Hanlan 12 sayı, 2 ribaund
TOFAŞ: Alex Perez 16 sayı, 3 ribaund, 5 asist, Yiğitcan Saybir 12 sayı, 3 ribaund, J.J. Obrien 12 sayı, Uros Trifunovic 13 sayı, 2 ribaund