Muhammet Demir transferi nasıl gelişti bir de ben yorumlayayım.

Bursaspor'un Bolu kampı başladığından beri, bu kampın önemli olduğunu vurguladım. Üst seviyede olmasa da hazırlık dönemi, kamp dönemi yaşamış biri olarak, takımlar için bu dönemlerin ne  önem taşıdığına dikkat çekmek istedim.

İşte tam burada, Bolu kampının bittiği gün yazımda bir görüşme olacağını ardından büyük bir ihtimalle transfer kararı çıkacağını ifade ettim. Yazılarım ve paylaşımlarım yerinde  duruyor.

Bunu anlamak için Enes Çelik başkanın söylemlerine dikkat çekmek istiyorum.

Başkanın şu söylemi ile başlayalım. "Bu ligin üstünde bir takım kalitesi oluşturacağız."

Sezon açılış günü takımı seyrederken, "Çok şükür takım sahada, şimdi hazırlık maçlarını iple çekiyorum."

İşte her şey Bolu kampında Arnavutköy Belediyesi hazırlık maçı ile başladı. Maç 2-2 sonuçlanınca Enes Çelik başkan daha orada mini zirve yaptı ve ilgililere gerekli talimatı verdi. İşe koyulan Batalla ve Coşkun Yavuz'un, Muhammet Demir girişimleri başladı ve dün itibarı ile mutlu son camia ile paylaşıldı.

Kısaca Enes başkanın Bolu kampından sonra hayal ettiği takım, futbol tabiri ile "vura vura" kazanan bir takımdı. Bu saatten sonra hedefe ulaşmak için işi asla şansa bırakmak istemiyor. Rakiplerini farklı yenen ve iç saha maçlarında ise daha farklı skorlarla coşkuyu yaşamak istiyor. Daha ilk yarı bittiğinde Bursaspor'un 3. Lig' de misafir olduğunu ilan etme hedefinde.

Peki her şey bitti mi dersiniz? Bunu Balıkesir ile yapılacak son hazırlık maçı gösterecek. Çünkü bir hafta sonra ilk resmi maç yapılacak. Tekrardan ifade edeyim ki Enes Çelik işi asla şansa bırakmak istemiyor. Bir hafta sonra da olsa ihtiyaç varsa gerekenin yapılacağını gösterdi.

Bu transferler yapılırken maliyetler konusunda endişelenen Bursaspor severler var. Bize de bazı paylaşımları oluyor.

Yaklaşık 150 milyon TL'lik transfer bütçesi ile başlıyoruz. Bu lig için çok önemli rakam. Yapılan işlere ve konulan hedeflere bakınca buralardan kurtulmak ve arzulanan yere ulaşmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınılmıyor. İşte burada da kent birlikteliği ön plana çıkıyor. Endişerimizi paylaşacağız elbette. Buna kimsenin itirazı olamaz. Hatta yapıcı eleştiri de olmalı.

 Ama gerekli fedakarlıktan da herkesin payını alması gerekiyor.