Bursa'nın yetiştirdiği değerlere gerektiği oranda sahiplenme eksikliği olduğu her ortamda dile getirilir. Bende zaman zaman bu söylemlere katıldığımı yazılarımda dile getiriyorum.

Dün katıldığım bir organizasyondan sonra böyle bir örneği sizlerle paylaşmak istedim.

Bursa'da bir çok kişinin tanıdığı Kızıl ailesinin içecek firmasının ticari lansmanındaydık. Bursaspor eski başkanı Levent Kızıl ve Ömer Kızıl'ın davetinde buram buram Bursa kokan bir tanıtım oldu. Gerek iş dünyasında, gerekse spor dünyasının yakınen tanıdığı eski Bursaspor başkanı Levent Kızıl'ın Bursa'da yeri ayrıdır. Sevilir, sayılır ve sözüne itibar edilir. Kendisi ile ilgili uzun uzun yazılar yazılır.

Ancak benim yazıma konu olacak kişi Ömer Kızıl.

Kendisi ile daha önce ne oturma fırsatım, ne de sohbet etme imkanım olmamıştı. Yalnızca rahmetli Şenol Dolar'ın Ulucami'deki cenaze töreninde bir karşılaşmamız  oldu. Cami avlusunda DOSABSİAD eski başkanı Ceyhun Özüm'le beklerken Ömer Kızıl ile kısa bir selamlaşmamız oldu. Kendisi yanımızdan ayrıldıktan sonra kıymetli dostum Ceyhun Özüm'ün söyledikleri aklıma geldi. "Sevgili Çetin, Ömer çok donanımlı, enerjik ve bir o kadar da başarılı bir iş adamıdır. Bursa sevdalısı ve çok samimi birisidir. Takip etmeni öneririm" demişti bana.

Bu detaylar ışığında, Bursa iş dünyası ve spora dair söylemlerinden etkilenmedim desem yalan olur. Öncelikle ailece Bursaspor Basketbol için yaptıkları inanılmaz. Bu destekle birlikte basketbol, hayatında öncelikler arasında en ön sıraya yerleşmiş. Hatta sevgili oğlunun da basketbolcu olması için destek veriyormuş.

Futbol konusuna gelince uzun zamandır mesafeli durduğunu belirtti. Ta ki Bursaspor başkanı Enes Çelik ile tanışıp, kendisinin geleceğe dair planlarını dinleyene kadar. Enes başkanı çok samimi bulmuş ve hiç tereddüt etmeden olanaklarını seferber etmiş. Böylece Uludağ İçecek takımın sırt sponsoru olmuş. Bu arada bu sene Bursaspor maçlarında da kendisini görecekmişiz. Bursaspor'un bu günlerde yakaladığı ivmeyi çok değerli ve mutluluk verici buluyormuş. Sık sık yurt dışına çıktığı için Dünya ve Avrupa Futbolunu yakından takip etme fırsatı buluyor ve inceliyormuş. Bursaspor'un da artık bu gelişmelerden nasibini almasını çok önemsediğini belirtti.

Bursaspor artık 10 yılda bir Kızıl, Yazıcı ve Çelik aileleri gibi kurtarıcı beklememeli fikrini çok kıymetli buldum. Artık kulubün çağa ayak uydurup gerek yapısal gerek kurumsal ve mali değişimleri hayata geçirmelidir diyor sevgili Ömer Kızıl.

Tabi bu sohbetin içindeki sözlerinde ya başlarken yada bitiriken mutlaka Bursa bulunuyor.

İşte tam burada böyle Bursa sevdalılarına, iş adamlarına, sporcularına, sanatçılarına, siyasetçilerine, bürokratlarına sahip çıkılması noktasında çok fazla önem verilmesi gerektiğini savunanlardanım. Benim sadece bir örnekle gündeme getirdiğim kişidir Ömer Kızıl. Bursa'nın yetiştirdiği değerlere sahip çıkılması gerkiyor. İnanın bundan Bursa fayda görür ve gelişir.