Bursaspor, 18 haftanın yarısını kazandı...

Bu 9 galibiyetin 4'ü deplasmandan geldi (Altınordu, Bandırma, Keçiören, ADS).

Son 6 haftada alınan 16 puan (5 galibiyet, 1 beraberlik) Timsah'ın müthiş çıkışının en somut göstergesi...

Bu 6 maçta; 13 gol atan yeşil-beyazlılar, kalesinde 6 gol yedi.

Bu sezon, 19 şutla, 18 haftanın kendi şut rekorunu da kırdı Genç Timsahlar...

DEVLERE KAFA TUTMAK...

Ara transferde milyon Eurolar harcayan dev bütçeli takımlara kafa tutuyor Genç Timsahlar...

Bu bile, başlı başına bir başarıdır.

Bu takım değil miydi, evinde şampiyonluk adaylarından Samsunspor'u 3-0 gibi net skorla mağlup eden...

ÜST ÜSTE 2 DEPLASMAN GALİBİYETİ

Ayrıca, Keçiören'den sonra Adana Demir deplasmanından galibiyetle dönen Bursaspor, bu sezon ilk kez üst üste 2 deplasmandan galibiyetle döndü.

Bu 3 puanlar;

Futbolcuların özgüvenlerine özgüven kattı!

GENÇLİĞİ VE YETENEĞİYLE...

Sessiz ve derinden gidiyor gibi görünse de, artık adeta zirvedeki takımlara meydan okuyor yeşil-beyazlılar...

Bunu yaparken, "neyine güveniyor?" derseniz;

"Gençliğine, yeteneğine ve takım oyununa" derim.

FARK OLUŞTURDU

Mustafa Er'in de hakkını teslim edelim. Takım kurgusu ve oyun anlayışıyla galibiyette önemli rol oynadı.

Beklenmedik saha dizilişiyle rakibi şaşırtan Mustafa Hoca, kompakt oyun yapısıyla, orta sahayı iyi parselledi.

Demirspor'un tehlike hunisine fazla "sorti" yapmasına izin vermedi.

YİNE DE PES ETMEDİ

Adana ekibinin 28'de 6 isabetli ortasında, 15 hava topunda başarılı olan Timsah, 79'de kornerden beraberlik golünü yese de, pes etmedi ve dirençli futboluyla Demir'in 2.gol için kurduğu baskıyı kırdı.

Disiplinli oyunundan taviz vermeyen yeşil-beyazlılar, neredeyse 8-9 oyuncuyla üstüne gelen rakibini "ani atak" taktiğiyle gafil avlamayı başardı!

HIZLI HÜCUM TAKTİĞİ TUTTU

Mustafa Er'in taktiği tuttu.

Oyunu kontrol eden ve savunmada 5'li defansa dönen Timsah, topu kaptığında, ok gibi ileriye fırlayıp, rakip defansın arkasına sarkarak, 2 gol buldu.

Yani, ani atak silahını çok iyi uyguladı.

BASKETBOLDAKİ FAST-BREAK SMAÇLARI GİBİ

Hani, basketbolda top çalar da, hemen hızlı hücuma (fast-break) çıkarsın ve de hücumu smaç veya havaya atılıp yapılan smaçla (alley-oop) bitirirsin ya; işte aynen öyle...

İlk golde orta yuvarlaktan "atom karınca" Burak Altıparmak, soldan bindiren sol kanat (5'li orta sahanın solu) Onur'un ayağına nefis bir asist yaptı.

Defansın arkasına "sızma harekatını" başarıyla gerçekleştiren Atasayar da, ceza sahasına girip, soluyla düzeltti ve sol ayağıyla köşeye nefis plaseledi.

Onur, İstanbulspor'dan sonra 2.golünü de deplasmanda attı.

ALİ AKMAN MÜTHİŞ DİPLEDİ

İlk golün sahibi Onur, sol tarafta topu rakibinden çalıp, soldan kaçan Burak Kapacak'ı görüyor. Kapacak da bomboş Ali'nin ayağına bu sezon 4.asistini yapıyor.

Akman da kaleciyle burun buruna kalınca, topu öyle klas dipliyor ki, değme yıldız golcüye taş çıkartarak, aşırtmanın kralını yapıyor.

BELEK KAMPI YARAMIŞ

Belli ki;

Vakıfköy'ün altın çocuklarına 10 günlük Belek kampı yaramış.

Fiziksel, mental ve taktiksel gelişimin izleri fark ediliyor...

Takım oyunu açısından yardımlaşma ve oyun ezberi gelişiyor.

ZİRVEYLE ARA KAPANIYOR

Puan durumuna baktığımızda;

İlk 6'daki takımlardan, Bursaspor'a yenilen Demirspor'dan sonra Tuzlaspor ve Altay da kaybetti.

Bursaspor, play-off potasından şu an sadece 1 puan uzaklıkta...

İlk 2'ye ise 6 puan var.

Ligin en çok gol atan 2.takımı...

Maç başına 1,83 gol ve 1,66 gol ortalamasına sahip...

33 GOLÜN 27'Sİ VAKIFKÖY'DEN

18 haftada atılan 33 golün 27'si Vakıfköy patentli futbolculardan geldi.

Bu "tarihi" bir altyapı başarıdır.

Adana'da 10. golünü atan Ali Akman, Gol Krallığı'nda yine ikinci sırada...

DEPLASMAN KRALI TİMSAH

Bursaspor;

Giresunspor'la birlikte 15 puanla; deplasmanda en çok puan toplayan 2 takımdan biri...

Yani, 30 puanın yarısını dış sahadan getirdi Yeşil Timsahlar...

Bir de deplasmanda en çok gol atan takım da; 17 golle Bursaspor...

Görüldüğü üzere, "en kral gelişim" son hızıyla sürüyor...

Hem de baş döndüren bir hızla...

Yeter ki;

Farkı fark edelim...

ZOMBİLER BİLE ARTIK ÖVÜYOR

Sezon başında takım biraz takılınca, zombiler gibi gece yarısı sosyal medyada ortaya çıkan "bu hoca ile bu iş olmaz! İstemezük" diyenlerin çoğu, son haftalarda Mustafa Hoca'ya methiyeler düzmeye başladı.

Tabelaya göre pozisyon alıyor bu zevat...

İçine girdiği kabın şeklini alan "bukalemunlar" gibi...

Neyse...

MÜTHİŞ BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ

Sözün özü...

41 yaşındaki teknik adam Er, kulüpte yaşanan ekonomik sıkıntılara rağmen, Vakıfköy'den çocukluğunu bildiği gençlerle birlikte, bu sezon müthiş bir "başarı öyküsü" yazıyor...

Biliyorum;

Henüz bitmiş bir şey yok.

Daha, her biri final niteliğinde olan 16 maç var...

Üstelik, kalan 16 karşılaşmanın 9'u Timsah Arena'da...

Bu da, kağıt üzerinde avantaj...

Umarım;

Bu öykü, mayıs ayında "mutlu son"la noktalanır...