Evet dostlar, size soruyorum:

Fotoğrafa çok iyi bakın lütfen!

-Sizce, bu salon nerede?

Madrid'de mi?

Milano'da mı?

Berlin'de mi?

Atina'da mı?

İstanbul'da mı?

-Peki, sizce hangi düzeyde ve statüde bir maç?

NBA'de mi?

Eurolig'de mi?

Euro Cup'ta mı?

Milli maç mı?

Süper Lig maçı mı?

Evet, doğru tahmin ettiniz.

Burası; Bursa Tofaş Spor Salonu...

6 bin 800 kapasitesiyle, gerçekten de tarihi günlerinden birini yaşadı bu salon...

Efes'e ayrılan misafir tribünü dışında, 6 bin 500'e yakın yeşil-beyazlı taraftar, salonu hınca hınç doldurmuştu.

Adeta iğne atsanız yere düşmezdi!

BU ATMOSFER ÇOK EKSTRA

Peki, o kulakları sağır edercesine, yeri göğü inleten tezahüratlara ve rakibe salonu dar eden bu "ekstra" atmosfere ne demeli?

Potanın Timsahları'nın, coşkulu taraftarıyla birlikte, şimdiden Süper Lig'e büyük renk katmaya başladı.

İşte, maçı açık kanal TRT Spor da verdi ve cümle alem; salonda nasıl bir atmosfer oluştuğunu gördü!

Bursaspor taraftarı da,

Bursa'nın bir "basketbol kenti" olduğunu dosta düşmana gösterdi.

SALON RESMEN ALEV ALDI

Hele hele Timsah, geriden gelip 2 üçlükle 78-77 öne geçince, resmen salon birden alev aldı!

Tribünler öyle bir gürledi ki, neredeyse kulaklar sağır olacaktı.

Bursaspor'a "Frutti Extra" markasıyla isim sponsoru olan Uludağ İçecek'in tepe yöneticileri de her zamanki gibi salondaydı.

LEVENT KIZIL'DAN ANLAMLI DESTEK

Maçı, saha içindeki koltuklardan Frutti Extra Bursaspor formasıyla izleyen Bursaspor eski Başkanı Levent Kızıl ile kardeşi; Uludağ İçecek Başkan Yardımcısı Ömer Kızıl ve şirketin CEO'su Mete Öz'ün kenarda yaşadıkları büyük heyecan görülmeye değerdi.

Özellikle, sık sık ayağa kalkarak, oyunculara moral veren Levent Kızıl'ın teknik faullerin havada uçuştuğu anlarda, tansiyonu yükselen taraftarları, bizzat tribünün önüne kadar giderek sakinleştirmesi çok önemliydi.

Basketbol AŞ Başkanı Sezer Sezgin'le birlikte armasına ve gönül verdiği renklerin haklarına sahip çıkan 2006'nın Lig A Şampiyonu Levent Başkanı kutluyorum.

Bu sahipleniş, gerçekten alkışı hak ediyor.

HAKEMLER İNCE İNCE ÇALIŞTI

Şampiyonluk adaylarından Anadolu Efes'in favori olduğu bu maçta, hakemlerin yeşil-beyazlı ekibi, en kritik anlarda nasıl "ince ince" düdüklerle kıydığını herkes gördü!

Babası gibi "eyyamcı" olan başhakem Aytuğ Ekti, maşallah; arkadaşlarıyla birlikte, Bursaspor benchine laf söyleyen Simon'u atmak zorunda kaldıktan sonra, Kaptan Ender Arslan ve Antrenör Serkan Erdoğan'ı da soyunma odasına gönderdi.

Belki, bazı hakemlerin gözünde, Potanın Timsahları Süper Lig'in "çaylağı" olabilir.

KAÇ TAKIM "KAPALI GİŞE" OYNUYOR?

Amaaa...

Eğer, bunu düşünen düdükler(!) varsa, unutmasınlar ki;

56 yıllık geçmişe sahip bu kulübün arkasında, koskoca bir şehir ve armasına sevdalı binlerce ateşli taraftarı var.

Birçok şehirde ve salonda, maçlar boş salonlara oynanırken, yeşil-beyazlı ekibin, Süper Lig'deki ilk 3 maçında salon rekoru kırarak, "kapalı gişe" oynadığının da altını çizmek isterim.

Bunu da sakın unutmayın!

Bilmem anlatabildim mi?

TEKSAS YİNE BİR NUMARA

Taraftar için fazla söze gerek var mı?

2010'da Şampiyonlar Ligi'nde ve sonrasında UEFA'da adını Avrupa'ya ezberletmiş olan "Teksas" yine 1 numara olduğunu gösterdi.

Yüreğinize sağlık!..

HEPSİ KARAKTER ABİDESİ

Takıma gelince...

Dar rotasyona karşı, Eurolig'de Final Four ve final oynamış rakibine, son dakikalara dek kafa tutan Potanın Timsahları'nı gönülden kutluyorum.

Özellikle, çok karakterli ve kapasitesi yüksek yabancı oyuncuların, formasına sahip çıkması, maçtan sonra kendilerini tribüne çağıran Teksas'a en önde giderek, büyük sevgiye alkışlarla karşılık vermeleri çok değerliydi.

Yerlisiyle, yabancısıyla,

Oynayanıyla, oynamayanıyla...

Hepsinin eline, yüreğine sağlık...

BİR EUROLİG OYUNCUSUNUN MAAŞINA, TAKIM...

Ligin en geç kurulmuş ve en mütevazı bütçeli takımı olmasına ve takım halinde; Efes'in yabancı bir yıldız oyuncusunun aldığı yıllık maaştan daha az bir paraya (toplan bütçesi 5,4 milyon lira) kurulmasına rağmen, yüreğiyle oynayan "altın bilekli" basketbolculara alkışın en büyüğünü gönderiyorum.

Hatta;

Bu kadroya, bir yerli uzun oyuncu takviyesi yapılabilse, bu takım, "ekstra" galibiyetler de alır ve play-off'a da girebilir.

Çünkü, bu camia inanırsa, her şeyi başarır!