Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Timsah mı, akrep mi?

2022.02.22 06:57 - Son Güncellenme: 2022.02.22 06:57
A

Son 2 maçını kaybeden Bursaspor'u ve teknik ekibi, camiada herkes eleştirdi.

Ben de yazımda; futbolcuları, kaleciyi, Tamer Tuna'yı, teknik tercihlerini ve hamle hatalarını dile getirdim.

Bunu da, 71. dakikaya kadar 1-0 öndeyken, 1,5 dakikada yenen 2 golle 2-1 kaybedilen sarsıcı yenilgiden hemen sonra yazarak...

Zira, son 10 senedir, maç biter bitmez yazımı kaleme alıyorum.

Karşılaşmadan hemen sonra yazı yazmak hiç kolay olmuyor tabii ki...

Hele bir de son 2 maçtaki gibi travmatik yenilgiler almışsan, üzüntü ve öfke merkezli duyguları içinde yaşarkenmantıklı bir maç analizi yapmaya çalışmak hiç kolay değil!..

Maksimum 1 saatlik süreçte, yazımı klavyeye dökerken sakin kalmaya çalışırım.

Zira, maç gündüz oynansa da, yazı öncesi sakinleşmek için 2-3 saat bekleme gibi bir lüksümüz yok!

Çünkü;

İnternet medyasında, "hız" önemlidir.

"Bu akşam canım yazmak istemiyor. Yarın yazarım" deme şansımız da olmaz!

ÖYLE MESAJLAR GELİYOR Kİ

Bu arada...

Kötü biten maçların sonunda, sosyal medya ve özelden bana gelen "Abi, yaz bunları; onu kovsunlar, şunu kadro dışı bıraksınlar! O çöp, bu hain, şu kazma" gibi mesajları bir görseniz...

Okuyucularımız da haklı ve içini bize dökmek istiyor.

Bu iletişim de benim için çok değerli...

Yazıyı kurgularken, sıcağı sıcağına bana mesaj atanlara o anda dönmek çok zor oluyor.

Bütün bu tablo ışığında..

Eleştirirken, bel altı vurmadan

takımı tenkit etmeye çalışırım.

ZÜCCACİYE DÜKKANINA GİREN FİL GİBİ

Yoksa, züccaciye dükkanına girmiş fil gibi ortalığı yakıp yıkmak çok kolay!

Mesela; takımdan girer, hata yapanlardan devam eder, hocadan çıkarım!

Okuyucu ve taraftarlardan, beğeni (like), alkış, RT, "helal sana Serkan Abi, iyi geçirmişsin" minvalinde övgüler alırım.

Sonra, gelsin tıklar...

N'olacak ki?

Bunları yapmak çok kolay!..

Bazen, eleştirirken kantarın topuzunu biraz kaçırdığım da olmuştur belki...

Ama, hiçbir zaman hakaret içeren satırlarım olmadı, olamaz da!

1987'den beridir de bu böyledir...

SİNDİRMEK MÜMKÜN DEĞİL

Bütün bunları neden yazdım?

Bir kongre üyesi ve Bursaspor taraftarı olarak, ben de kötü gidişata çok üzülüyorum!

Beni Bursasporlu yapan 78 yaşındaki babam da, 12 yaşındaki oğlum ve kızım da öyle...

Salıdan pazara; taraftarların hepsi burnundan soluyor!

Arma sevdalılarını çok iyi anlıyorum.

Sezon başında "geliyoruz" diyerek, 1.Lig'in en pahalı kadrosunu oluşturan ve Süper Lig hedefini ortaya koyan bir yönetim vardı.

Ama işte, işler tepetaklak gitti!

Takım, ateş hattını mesken tuttu haftalardır...

Haliyle, yeşil-beyazlı taraftarların;

Süper Lig şampiyonu olmuş bir takımın, 1.Lig'de kümede kalma mücadelesi vermesini sindirmesi mümkün değil!

VİRÜS GİBİDİR, ÇOK HIZLI YAYILIR

Hatta bazı çevreler de yangına körükle gidiyor!

"O gitsin!

Bu gönderilsin!" gibi...

İşin kötü tarafı, bay haftasına girildiği için travmatik Ankaragücü yenilgisi 15 gün boyunca konuşulacak!

Taaa ki, 6 Mart'ta deplasmanda oynanacak Boluspor maçına kadar...

Maalesef, sıkıntı bulaşıcıdır...

Olumsuz şeyler; virüs gibidir, çok hızlı yayılır!..

NEGATİF YORUMLARLA NEREYE VARIRIZ?

Değerli renktaşlar;

Asıp kesmek çok kolay...

Ancak...

"Düştük biz abiii"

"2.Lig'deki maçları hangi kanal verecek?"

"Kırmızı mı, yoksa beyaz gruba mı düşeriz?"

...Gibi yorumların sıcağı sıcağına öfkeyle söylendiğini düşünüyorum.

Fakat...

Böyle negatif söylemler bugünden sonra da devam ederse, camia bundan ne kazanır ki?

Açık söyleyeyim;

Hiçbir şey kazanmayacağı gibi, tam tersine kendi kendisine zarar verir!

KİME, NE FAYDASI VAR?

Moral bozucu veya bel altı söylemleri, futbolcular da okuyor.

"Düştük artık! Rezilsiniz!" gibi sözlerin, şu aşamada kime, ne faydası var!

Aksine, bilinç altına olumsuz sinyaller göndermiş oluyoruz...

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK SENDROMUNA KAPILMADAN...

Bu başarısız seri, biraz daha devam ederse, işte o zaman; kapağı sonradan açılan cam fanustan kurtulamayan pirelerin örneğinde olduğu gibi "öğrenilmiş çaresizlik sendromu" oyuncuların tüm benliğini sarar, beyinlerini yer bitirir!

Sonuçta, gerçek şu ki;

Bu sezonu, eldeki bu kadroyla bitirmek durumundayız.

PES ETMEK VAR MI SENİN KİTABINDA?

Öyle ya...

Bitime 12 maç varken;

Şimdiden teslim bayrağını çekip, dükkanı kapatalım mı?

Sorarım size;

-Bursaspor'un lügatında pes etmek var mı?

Öyleyse...

Biraz daha sakinleşmeliyiz ve armanın düzlüğe çıkması için takıma daha çok destek vermeliyiz.

SAVAŞA GİDEN ASKERE BUNLAR SÖYLENİR Mİ?

Şöyle bir örnek vermek istiyorum:

Askerleriniz, savaşmak için cepheye gidiyor...

Siz de Kurtuluş Savaşı'nı kazanmasını istediğiniz askerlere, "Boşuna cepheye gitmeyin! Çünkü, siz bu savaşı kazanamazsınız!" diyorsunuz.

Bunu duyan askerler, ne düşünür, hangi moralle, nasıl savaşır?

Aslında, durum tam da bu noktaya gelmek üzere...

Bilmem anlatabildim mi?

TİMSAH AKREBE DÖNÜŞÜRSE...

Bu takımın sembolü Timsah... 

Fakat, camia mensupları, aşırı sert eleştirilere devam ederse, "Timsah" her an bir "akrep" haline dönüşebilir!

Zira...

Ateş çemberinin ortasında kalan bir akrebin, kendisine ne yaptığını herkes çok iyi bilir!

Onun için;

Biz, kendi kendimize böyle bir şey yapmamalıyız!..

YENİ YÖNETİMİN İLK İCRAATI...

Bu pazar yapılacak olağanüstü kongrede, yeni yönetim kurulu göreve gelecek.

Ömer Furkan Banaz yönetiminin, pazartesi günü mazbatayı aldıktan sonraki ilk icraatı; -eğer söylendiği gibiyse- alacakları olan futbolcuların mali sorunlarını çözmek olmalı...

Bu noktada...

Yeni Bursaspor yönetiminin, ateş hattından uzaklaşma adına, teknik heyetle birlikte hareket ederek, gerekli tedbirleri alınacağına inanıyorum.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları