Bugün biraz nostalji yapmak geldi içimden...

Bu yoğun gündeme rağmen...

İnsanın yaşamında bazı özel günler ve anlar vardır...

Eğer, o unutulmaz zamanlara  bizzat şahitlik ettiyseniz, sizden mutlusu yoktur.

Hiç unutmazsınız ve hep gülümseyerek hatırlarsınız o emsalsiz günleri...

Hem de dün gibi...

Hem de sevdiğiniz mesleği yaparak...

Hani, bir konu gündeme gelince, "aaa evet; ben de oradaydım" dersiniz ya;

İşte aynen öyle...

Benim de gazetecilik hayatımda yaşadığım çok özel ve de güzel günler var.

O günleri, ömrümün sonuna kadar hiç unutmayacağım...

Örneğin;

-Bursaspor 1986'da Atatürk Stadı'nda ilk ve tek Türkiye (Federasyon) Kupası'nı Sedat 3 ile havaya kaldırırken oradaydım...

-Bursaspor 3.Lig Takımı, 1988'de Bozüyük'te şampiyon olurken gazeteci olarak oradaydım...

-Bursaspor 2.Lig Takımı, 14 Mayıs 1989'da Kütahya'da şampiyon olurken yine sahadaydım...

-1995 İntertoto Kupası maçlarında Timsah; Musisi, Baliç, Ercüment'le finale yürürken Atatürk Stadı'ndaki tüm maçlarda oradaydım.

-Tofaş, 1997'de Avrupa Koraç Kupası'nda Aris ile final oynarken, Selanik'te 11 sayı farkla kazanılan ilk final maçında oradaydım...

-1999 yılında Tofaş, İstanbul Ayhan Şahenk Spor Salonu'nda play-off final serisinde Efes'i yenerek, Bursa'ya takımlar bazında ilk lig şampiyonluğu getirirken oradaydım...

-2010'da, bir şehirden bir şehire 35 bin renktaşla giden Bursaspor taraftarı, Atatürk Olimpiyat Stadı'nda "deplasman seyirci rekorunu" kırarken oradaydım...

-16 Mayıs 2010'da Bursaspor, tarihi şampiyonluğa imza atarken oradaydım...

-Kupa törenini, 1 gün sonra (17 Mayıs 2010 Pazartesi) Olay TV'den 3 saat boyunca, stadın çatısından canlı olarak anlatırken de tarifsiz duygular eşliğinde oradaydım...

Timsah, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde; Glasgow Ibrox'da, Valencia Mestalla'da, Manchester Old Trafford'da tarihe geçen unutulmaz maçları oynarken, 6 grup karşılaşmasının hepsinde de oradaydım...

-Ocak 2016'da Timsah Arena; Trabzonspor lig maçıyla açılırken, Lig TV'de karşılaşmayı canlı yayında yorumlayan yorumcu olarak oradaydım...

HİÇBİRİNE PAHA BİÇİLEMEZ

Ne mutlu bana ki;

Timsah'ın ve Bursa'nın, son 32 yıldaki tarihi zaferlerini ve unutulmaz başarılarını, hep yerinde takip etme, yazıp yorumlama ve anlatma  şansına eriştim.

Öyle unutulmaz anılar...

Öyle güzel ve değerli dostlar edindim ve biriktirdim ki;

Bütün bunların; parayla pulla karşılığı yok!

Çünkü, hiçbirine paha biçilemez!

İŞTE BENİM SERVETİM...

Bir gazeteci olarak, işte benim bütün "servetim" bunlar...

Çok şükür ki;

33 yıldır, sadece çok sevdiğim mesleğimi yaparak kazandım ekmeğimi...

Hasıl-ı kelam;

Tarihi anılara ve birbirinden kıymetli dostlara sahip olan "çok zengin" biriyim...

Ne mutlu bana...