Bursaspor, bugün Ankara deplasmanında Keçiörengücü'ne diş geçiremedi.

Timsah ateşle oynuyordu;

Artık ateş kazanına düştü!

Evet beyler;

İyi mi böyle?

Galiba hâlâ işin ciddiyetini kavrayamadınız!

Sahi;

Ne zaman uyanacaksınız?

***

SAKAT BİFOUMA YOKTU

Maçın başına bakarsak...

Kongo Milli Takımı'ndan sakat dönen Bifouma'nın kadroda olmadığı karşılaşmaya, 4-2-3-1 sistemiyle ve sol kanatta Hasan Ayaroğlu ile başlayan Timsah'ta, Massimo Bruno 10 numarada görev yaptı.

Yeşil-beyazlılar, hücuma organize ataklarla çıkamadı.

Başkent ekibi ise, oyunu kendi yarı sahasında kabul ederek başladı ve topu kapar kapmaz hareketli yabancılarıyla hızla atağa kalkarak tehlikeli pozisyonlar yakaladı.

İLK DEVREYİ ÇÖPE ATTIK

Çok ilginç;

Bursaspor, koskoca ilk 45 dakikayı çöpe attı!

Bırakın isabetli şut atmayı, ilaç için tek bir şut gönderemedi rakip kaleye...

Yani;

Sıfıra sıfır, elde var SIFIR

Bu nasıl iştir kardeşim!?

BAL YAPMAYAN ARILAR

Sanki bütün bal yapmaya arılar, Özlüce Kovanı'nda bir araya gelmiş!

Buna karşılık Keçiören'in Afrikalıları işçi arılar gibi vızır vızır çalışıyor.

GOL "GELİYORUM" DEDİ

Maçın ilk 10 dakikasından sonra top kayıpları ve hatalı paslar sonrası adamlar, kalemizde öyle tehlikeli ataklar buldular ki, hepimizde;

"Gidişat belli oldu, bu pozisyondan kurtulduk ama, birazdan golü yiyeceğiz" düşüncesi oluştu.

Nitekim, "ayy", "off ucuz kurtuldu" derken, 34'te Eze'nin pasıyla sağdan bomboş ceza sahasına giren Uzodimma, çaprazdan kaleci Canberk'in ayaklarının arasından golü atıverdi.

Defans naptı?

-Naklen seyretti!

Adamlar senin sahanda sadece ilk yarıda 15 kez topla buluşursa, golü de atar tabii...

Takım resmen "ağır çekim" oynadı!

Ne tempo var, ne istek, ne de yenilgiye isyan eden...

Mustafa Er, devrede; bekleneni veremeyen Bruno'nun yerine Tuğbey Akgün'ü sokarak, çabuk geçilen orta sahayı tutmayı denedi.

İkinci yarıda; maçtaki ilk şutunu 55'te Onur'la atan Bursaspor'da aynı oyuncunun kafasını defans çizgiden çıkardı.

Sonrasında kale dibinden Namık kaçırdı!

Tam, "beraberlik gelir mi acaba?" derken, 71'de savunmada az adamla yakalanan Timsah, bir şok gol daha yedi!

İlginçtir;

72'de giren Mehmet Erdem Uğurlu, 73'te Zalazar'ın sağdan ortasında kafayla umut ışığını yaka golü attı.

Son 17 +5 dakikada tek kale oynadı Bursaspor...

İyi de be birader, 72 dakika neredeydiniz?

Bu baskıyı neden daha önce kurmadınız?

2.golü yemeden 1-1 yapsanız, belki o moralle maçı çevirecektiniz!

Savunmadan adam eksilterek, tüm riskleri alan Timsah, baskılı oynasa da, Pedro'nun kafasını kalecinin üstten kornere tokatlaması dışında da net bir pozisyon bulamadı.

Koskoca maçı 10'da 3 isabetle bitiren Bursaspor, 28 maçta 14.yenilgiye uğradı.

Bu tablo çok kötü.

SAVAŞMAYANIN İŞİ YOK!

Çok yazık çok!..

Arma sevdalılarının için kan ağlıyor!

Mustafa Hocam, kimlerin oynamaya çalıştığını, kimlerin oynuyormuş gibi yaptığını sen de gördün!

Bundan sonra sahada; isimler değil, savaşanlar oynamalı!

KENDİNİZE GELİN BEYLER

Kaldı 8 maç...

Yol kısalıyor!

Umutlar törpüleniyor!

Koca arma mum gibi eriyor!

Bu futbolla mı kazanacaksınız?

Ortada 24 puan kaldı.

8 maçın 5'i evde, 3'ü deplasmanda...

Ama haftaya pazar akşamı Kocaelispor'u yenip umutları yeniden yeşertmekten başka çare yok!

Artık bunlar son şanslar...

Koskoca kentin kaderi sizin elinizde...

Kendinize gelin beyler!