Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

"Hamdı, pişiyor" derken yakmayalım!

2022.09.17 00:58 - Son Güncellenme: 2022.09.17 01:02
A

Aslında hepimiz biliyoruz...

Vakıfköy'den yetişen bu çocuklar bizim için çok değerli...

Yaşı 16 da olsa, 18 de olsa hiç fark etmez;

Hepsine gözümüz gibi bakarız...

Korur kollarız...

Pamuklara sarar, kol kanat gereriz!

Çünkü;

O gencecik yetenekler, bugün U16, U17 ve U19 Elit Gelişim Ligi'nde oynayacak yaşlardalar...

GELİŞİM LİGİ'NDE GELİŞİRKEN, BİRDEN...

Adı üstünde "gelişim" çağındalar.

Yani, daha gelişme dönemindeler.

Hem fiziksel, hem taktik, hem de mental açıdan gelişecekler, üzerine koya koya deneyim kazanacakları yaş gruplarındalar...

Sonra piştikçe de, zamanı gelince A Takıma yükselecekler.

Bu işin normal gelişimi böyledir.

ERKEN "SEFER GÖREV EMRİ"

Ama Bursaspor'da "ekşın" hiç bitmediği için; bizim Vakıfköy'deki kınalı kuzulara "erken sefer görev emri" geldi.

Peki;

Biz kulüp olarak "el mecbur"  n'apıyoruz?

Transfer tahtası kapalı olduğu (yönetim, dosyaları kapatmak için 200 milyon liraya ihtiyaç olduğunu açıkladı) için mecburen bu gencecik isimleri cepheye sürdük.

Kınalı kuzular, resmen Kurtlar Vadisi'nde!..

AŞIRI YÜK ÇÖKERTİR

Onların omzuna, çok erken ve çok büyük bir sorumluluk yükledik.

Bilirsiniz, "istiap haddi" diye bir şey vardır.

Bir araca, taşıyabileceğinden fazla yük yüklersen, o araç bu aşırı yükü taşıyamaz ve dingili kırar ve çöker!

İşte, insanlara da haddinden fazla ve çok erken büyük sorumluluk yüklersen; o kişiler de bu yükü taşıyamayabilir!

"BABALAR"A KARŞI

O nedenle, bu seneye kadar profesyonel maçı bile olmayan lise çağındaki birçok 'Genç Timsah'a bir şey diyemeyiz!

İşte Çorum'da gördünüz;

16-17 yaşındaki evlatlar, 34-36 yaşında, neredeyse "babaları" yaşındaki tecrübeli kramponlara karşı savaştılar.

Ama bir yere kadar...

Şu an biz ne yapıyoruz?

Ham olan meyvayı daha olgunlaşmadan ağacından koparıp tezgaha koyuyoruz.

Mecburen tabii ki...

Mevlana'nın meşhur sözüdür:

Hamdım,

Piştim,

Yandım!

Bu sözü, tasavvufî açıdan değil de, "deneyim" açısından irdelersek;

"Bizim çocuklar, daha çok 'ham' durumlar ve erkenden 'pişirmek' isterken, onları yakmayalım!" diyorum.

Başta da dedim;

Camia olarak, gençlerimizin yanındayız.

Buna şüphe yok.

Yukarıda saydığım, gençlerin; deneyim, fizik ve mental eksikliği gibi zorlu handikaplarından dolayı yapılması gereken çok net...

TAHTAYI AÇMAZSAK OLMAZ!

Bursaspor yönetiminin, devre arasında gerekeni yapıp tahtayı açmaktan başka şansı yok.

Biz uyarımızı bir daha yapalım.

Sonra "duymadım, yazmadın" falan olmasın.

İşte o nedenle, devreye kadar içeride "12. adamın" desteğiyle en fazla puanı toplayıp, dışarıdan da getirebildiği kadar puan getirmeli...

Zira, Bursaspor;

Şu an -maç eksiğiyle- düşme hattının sadece 1 puan üzerinde ve ateş çemberinin yanı başında...

KESTİRMEK ÇOK ZOR

Şu an için paniğe kapılacak bir durum yok tabii ki...

Ama, çok dikkatli olmalıyız!

Özellikle, son 2 deplasmanda olduğu gibi; 15-20 dakikada oyundan düşmeden, sahada dağılmadan oynamalıyız.

Ekip halinde; agresif, iştahlı ve üretken oynayıp, yardımlaşmalı "takım oyununu" daha da geliştirmeliyiz.

Bunlar, olması gerekenler...

Ancak, bu gelişimi; zorlu ve sertlik derecesi yüksek lig maratonunda ne kadar yapabiliriz, işte onu tam olarak kestiremiyorum!..


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları