Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Gazetecilik!

2023.01.10 01:27 - Son Güncellenme: 2023.01.10 02:49
A

Sürekli spor yazan bir gazeteci olarak, izninizle bugün gazetecilikle ilgili düşüncelerimi kaleme almak istiyorum.

Bugün 10 Ocak "Çalışan" Gazeteciler Günü...

Bu özel gün;

Gazetecilikte, 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun 10 Ocak 1961'de kabul edilmesinin ardından 1962'den beri ülkemizde, gazetecilik mesleğini onurlandırmak için 1971'e dek "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlandı.

BAYRAMDI, GÜN OLDU

Ancak 1971'de gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine, gün; Çalışan Gazeteciler Günü adını almış.

10 Ocak olunca, değerli dostlardan, arkadaşlardan, okuyuculardan ve takipçilerimizden güzel ve değerli kutlama mesajları alırız.

Bunlar çok güzel şeyler...

Bizi,böyle günlerde anımsayan ve mesajlarıyla onurlandıran herkese ne kadar teşekkür etsek azdır.

36 YILDIR HER KADEMEDE

Şöyle bir geriye bakıyorum da...

1987'den beri;

Bursa'da 4 gazetede, 3 yerel TV kanalında, 2 internet medyasında çalıştım.

Meslekte;

Muhabirlik,

Editörlük,

Köşe yazarlığı,

Spor Servisi Şefliği,

Spor Müdürlüğü,

Spor spikerliği (futbol, basketbol, voleybol),

Radyo ve televizyonda; program yapımcılığı ve sunuculuğu,

Spor yorumculuğu yaptım.

Deplasmandan geldiğim zaman karanlık odaya girip slayt (dia) film yıkadığım da oldu!

Ulusal medyada ise;

1995'ten itibaren Yeni Yüzyıl, Sabah, Fotomaç, Lig Radyo ve 3 sezon Lig TV'de görev yaptım.

Aspor'da da Bursaspor'un; Ziraat Türkiye Kupası maçlarında 6 sezon boyunca yorumculuk yaptım.

Bursaspor'un, 2014'te UEFA Kupası'nda Gürcü ekibi Chikhura ile oynadığı 2 maçı da Bursa ve Tiflis'te TRT Spor'dan canlı yayında yorumladım.

Yani, yerel ve ulusal spor medyasında; yazılı, görsel ve işitsel anlamda, her kademe ve mecrada görev yaptım.

Yaptığım bu işlerle de hep gurur duydum.

Sürekli Basın Kartı (eski adıyla; Ömürboyu Şeref Kartı) sahibi bir medya emekçisi olarak, ömrümde başka bir iş de yapmadım.

Çocukluğumdaki hayalim olan mesleğimi yapmanın onurunu ve gururunu yaşadım.

BABAMIN SÖZÜNÜ HİÇ

UNUTMADIM

Babama, "ben gazeteci olmak istiyorum" dediğimde, o gün babamın söylediği şu söz hâlâ kulağımdadır:

"Hangi mesleği istiyorsan yap oğlum. Madem gazeteci olmak istiyorsun; kalemini kır ama satma!"

Babamın bu nasihati hep kulağıma küpe oldu.

O MÜREKKEP KOKUSUNU ALDIN MI...

Meslekte, şöyle bir durum var.

Gazeteciliğe girmiş kişiler, bu mesleği kolay kolay bırakamazlar.

Eskilerin deyimiyle;

Gazete sayfalarındaki o mürekkep kokusunu alanlar, bir daha bu meslekten kopamaz!

Ayrıca...

Gazeteci, bazen işten çıkarılır veya gazetesi/ medyası kapanırsa, işsiz kalır!

Mesleğini yapmak istese de, "fikir işçisi" meslektaşım, iş bulamazsa, "çalışamaz"!..

BEN DE BUNU YAŞADIM

36 yılı geride kalan meslek hayatımda bazen ben de, birkaç ay da olsa, işsiz kaldım.

Telefonların seyrekleştiği(!) o günleri çok iyi bilirim.

Gerçek dostları da...

İş icabı, beni arayan iyi gün dostlarını da...

Neyse...

İŞSİZ GAZETECİLERİN HAKKI YOK MU?

Medya sektörünün hızla dijitalleştiği günümüzde; basılı gazete ve dergiler, hem tiraj, hem de reklam gelirlerini kaybediyor!

İşte bu nedenle;

İşsiz gazeteci sayısı, ne yazık ki her geçen gün artıyor!

Hal böyleyken;

10 Ocak'ı "Çalışan" Gazeteciler Günü olarak kutlamak ne kadar doğru?

Aslında, "kutlama" sözü de  tam oturmuyor!

Gazetecilerin "dayanışma" günü demek daha doğru gibime geliyor.

İş bulamayan "işsiz" gazeteciler, "çalışamıyor" diye, 10 Ocak'ta kendi günleriyle gurur duyamayacak mı?

İlla "çalışan" gazeteci mi olmak gerek?

O yüzden;

Ben, 10 Ocak'ı sadece "Gazeteciler Günü" olarak kabul ediyorum.

Tüm medya emekçisi meslektaşlarıma selam olsun.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları