Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Elin oğlu ve kara delik!

2022.02.24 08:43 - Son Güncellenme: 2022.02.24 08:43
A

Cumartesi günü yapılacak Bursaspor Mali Genel Kurulu'na 2, pazar günü yapılacak olağanüstü kongreye ise sadece 3 gün kaldı.

Tek listeyle seçime girecek olan başkan adayı Ömer Furkan Banaz ve yönetimi, 6 Mart'ta deplasmanda oynanacak Boluspor maçına kadar futbolcuların birikmiş alacaklarını çözebilmek için çalışıyor...

Yönetici adaylarına soruyorum.

Kimin, ne kadar alacağı birikmiş, bunların hepsinin tek tek çıkarıldığını söylüyorlar.

Bu yüklü tablo, hafta sonunda yapılacak 2 kongrede resmen ortaya konacaktır.

TAKKE DÜŞECEK, KEL GÖRÜNECEK

Açıkçası;

Takke düşecek ve kel görünecek!

Ama sanki, kel değil de, kara delik gözükecekmiş gibi geliyor bana!..

Bu "kara delik" ne kadar büyükmüş?

 Dipsiz kuyu şeklindeki futbol galaksimizin içindeki bu kara delik, nasıl bir yer tutuyor?

Maalesef bunları hep beraber göreceğiz!

Acı gerçekleri düşünürken, insan ister istemez sezon başına gidiyor...

Kamburun üstüne ne kadar kambur binmiş!

Bu büyük kamburun ne kadarı ödenmiş, ne kadarı birikmiş herkes öğrenecek elbet...

DEMEK Kİ NEYMİŞ MESELE?

Meşhur dizi karakteri Ramiz Dayının dediği tarzda söylemek gerekirse:

Demek ki mesele neymiş?

Mesele, sezon başında bol sıfırlı sözleşmeler yapıp, kulübün geleceğini ipotek altına almak değildir yeğen!

Asıl mesele, ayağını yorganına göre uzatmaktır!

Olmayan parayı hesapsızca harcamak değil!..

TRANSFER ŞAMPİYONU OLMAK DEĞİL DE...

Demek ki neymiş?

Yaz mevsiminde sayısal ve maddi açıdan yüksek sayılara ulaşıp, "transfer sezonu şampiyonu" olmak marifet değilmiş!

Asıl marifet, mayıs ayının şampiyonu olmakmış!

VURUCU TİM YERİNE...

Donanımlı bir scout ekibi ile "Vurucu Tim" bulmak mümkünken, modası ve içi geçmiş "Yorgun Tim"e yılda 900 bin euro vermek doğru değilmiş!

ELİN OĞLU MU, EVİN OĞLU MU?

Demek ki, asıl marifet;

Er ya da geç "yolcu" olacak elin oğlunu ve menajerlerini ihya etmek değil...

Bu takımın geleceğini kurtaracak evin oğullarına sahip çıkıp, Vakıfköy'ün bereketleri topraklarından yetişip boy veren cevherleri, sağlıklı bir şekilde vitrine çıkarmakmış!

Omurgayı özkaynaktan kurmakmış!..

Yeni yeni vitrine çıkmakta olan evlatları, üçlü paket halinde, değerinin altında satmak değilmiş!..

Transferi; az ama öz, yani gerektiği kadar yapmakmış!

Kulübe futbol aklı koymakmış!

SATARKEN DEĞİL, ALIRKEN...

Çünkü, transfer;

Futbolcunun geçmiş kariyerini satın almak için değil, geleceğe yatırım amacıyla yapılır, yapılmalı!..

Bir başka deyişle...

Transferde; satarken değil, alırken kazanırsın!

Zira, satarken kazanabilmek için; genç yaşta, yetenekli ve potansiyelli isimleri, araştırıp bulmak ve almak gerek!

Öyle, 32 yaşındaki adama, 900 bin eurodan (14 milyon lira) 2 yıllık garanti kontratla 28 milyon lira vermekle olmayacağını, futbolla ilgilenen cümle alem bilir!

Yaz aylarında yapılan toplam 17 transferin, bunların içinden gönderilen 2 ismin kulübe getirdiği büyük yükü; varın siz düşünün artık!

Zira...

Gözün hep, komşunun tavuğunda olursa...

Yeşiller havada uçuşursa...

Velhasıl, kulüp olarak, en sonunda;

"Cep delik, cepken delik" şarkısını söylersin!

KÜPE MÜPE OLMAZ

Bu noktada;

"Umarım, bu transfer fiyaskoları, kulaklara küpe olur" falan demeyeceğim.

Çünkü, hiç küpe müpe olduğu yok!

Gelen, alıyor da alıyor!

Giden de, çok az olan "can suyu" gelirlerine temliği koyuyor! 

Bakın; yıllardır -transfer tahtası kapalı olmadığı dönemlerde- gereğinden fazla transfer yapıldı.

Örneğin;

18+5= 23

17+4= 21 transfer gibi...

Sonra...

-Kulübün borcu neden 1 milyar lira oldu?

E, olur tabii...

Ne diyelim dostlar?!

Önce ligde, sonra da borçlar konusunda, Allah, Bursaspor'a kolaylık versin!..


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları