Bursaspor'da maalesef başarısız ve belirsiz günler yaşanıyor...

Kelimenin tam anlamıyla "kaos" var ortada.

Para yok!

Başkan yok!

Ortada kongre tarihi de yok!

Güven ortamı desen, hiç yok!

ADAY ADAYLARIYLA GÖRÜŞMELER...

Ama gel gelelim;

Yöneticilerin davetine icabet eden 2 "başkan aday adayı" da Özlüce'ye gitti.

Başkan Recep Günay'ın ortalarda olmadığı kulüpte, yeşil-beyazlı yöneticiler, adayların plan ve projelerini dinlemişler.

Acaba projeleri beğendiler mi?

Mesela, aday adaylarının;

Gerektiği kadar maddi güçleri var mıymış?

Başkanlığa aday olabileceklerine kanat getirdiniz mi sayın yönetim?

Beğendiniz mi adayların plan projelerini?

Eğer, kongre kararı alırsanız, girsinler mi seçime?

Okey mi?

MAAŞ KRİZİNİN SONU NE OLUR?

Gelelim başlıktaki kritik sorumuza...

Yöneticiler, "biz maaşları büyük ölçüde ödüyoruz" dese de, bize birinci ağızdan gelen bilgiler ise, yaklaşık 2 aydır futbolcularla personelin maaş alamadığı yönünde...

Eğer, bu bilgiler doğruysa;

Bursaspor'u çok büyük bir tehlike bekliyor demektir!

YA TEK TARAFLI FESHEDERLERSE?

Neden?

Çünkü, 2 ay maaş alamayan futbolcular, menajerleri aracılığıyla kulübe protesto çekerlerse, TFF statüsü gereği, sözleşmelerini tek taraflı feshederek, ellerini kollarını sallaya sallaya -yani bedavaya- gidebilirler.

Zaten kadronun derinliği belli...

Sezon sonunda da 14 genç kramponun kontratı bitecek.

UÇUP GİTMELERİNE SEYİRCİ Mİ KALACAKSINIZ?

Kulüp bu kadar zor durumdayken, maaş krizi nedeniyle, kendi öz evlatlarının, -menajerlerin yönlendirmesiyle- göz göre göre yuvadan uçmalarına seyirci kalınırsa, bunun vebalini kimse ödeyemez!

Zaten transfer tahtan kapalı!

Recep Günay'ın, geçtiğimiz günlerde "tahtayı açamayız" diye canlı yayınlarda demeç verdiği herkesin malumu...

Hâl böyleyken;

Bu maaş işlerini çözemezseniz, nasıl olacak? 

İSTİFA DİLEKÇESİ "HAVADA" KALDI

Başkan Recep Günay, geçen hafta salı gününden beri, 9 gündür ortada yok!

Kulübe bıraktığı istifa dilekçesi, yönetim kurulu tarafından karar defterine yazılmadı.

Başkan da bu istifasını Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'ne götürüp vermedi.

Yöneticiler, Başkan'ın istifa mektubu yazdığını geçen hafta düzenlediği toplantıda açıkça dile getirdi.

Ancak, istifa "muallak taşı" gibi bu kadar gündür havada kaldı.

Yöneticiler, "karar alacağız" dese de...

Ortada resmi bir kongre kararı yok!

BÖYLESİNİ NE GÖRDÜM, NE DE DUYDUM

Ama Bursaspor yöneticileri, geçtiğimiz günlerde başkan adaylarını kulübe çağırdı!

"Gelin görüşelim" dedi.

Sonra da Özlüce'de görüştüğü; bana göre aday adaylarının yanına oturup, kulübün youtube kanalından "canlı yayına" katıldı!

60 yıllık kulüpte, ben böyle bir şey ne gördüm, ne de duydum!

Zaten Divan Kurulu Başkanı Galip Sakder, şu an için kongre kararı alınmamış ve de tarihi açıklanmamış olan kulüpte, "adayları kulübe çağırıp görüşme" gibi bir uygulamanın tüzükte olmadığını salı günü açıkça duyurdu.

Öyle ya;

Her aday Özlüce'ye gitmek zorunda değil!

Gerçekten bu ilginç uygulamanın eşi benzeri yok ki!

"KAÇ PARA VERDİN?"

Biz, yöneticilerin yaptığı hatalı icraatları yazınca ve de programlarda söyleyince, pazartesi günü canlı yayında programımıza mesaj atan yöneticiler, "sen bu kulübe kaç para yardım ettin?" gibisinden anlamsız sorular sordular.

Gerçekten çok şaşkınım!

Biz neyin derdindeyiz?

Yöneticiler (2.Başkan) neden bahsediyor?

Aynı zamanda bir kongre üyesi ve 36 yıldır bu kentte ve İstanbul'daki yaygın medyada (Yeni Yüzyıl, Sabah- Fotomaç, Lig Radyo, Lig TV) görev yapan bir gazeteci olarak, bizim yaptıklarımız ve verdiğimiz emekler ortada, kayıtlarda, arşivde...

BİLMİYORSANIZ BİLENLERE SORUN

Bilmiyorsanız, bilenlere sorun.

Bunlar söylenmez ama...

Sevdalısı ve üyesi olduğumuz tek arma belli...

Kulübün yaptığı her kampanya katıldık çok şükür.

Maddi yardım kampanyalarına kendi imkanlarımız çerçevesinde dekontlu yardımda da bulunduk.

Medyanın; yönetimlere  yaptığı eleştirilerin ve projeksiyon sunma katkısının parayla pulla karşılığı yoktur.

Olumlu ve olumsuz yöndeki eleştirilerimizi;

Seviyeli...

Bel altı vurmadan...

Vizyonel bakış açıları getirmek, hatalar varsa uyarmak, beyin fırtınası oluşturmak amacıyla yaparız.

Bilmem anlatabildim mi?