Zorlu mücadele öncesi Kocaelispor karşılaşmasının "kırılma" değil, "eşik atlama" maçı olması gerektiğini söylemiştim.

Çok şükür öyle de oldu; 2-1 kazandık.

Maçla ilgili düşüncelerimi dünkü yazımda dile getirmiştim.

Oluşan son tabloya bakarsak...

Pazartesi akşamı Altınordu, İstanbul'da Eyüpspor ile 2-2 berabere kalınca, Timsah ile ligde kalma barajı arasındaki fark 4 puana indi.

Maç sonrası;

"Bursaspor 9 puan kazandı!" demiştim.

Altınordu'nun 2 puan kaybıyla Timsah'ın kazancı 11 puana çıktı.

Bursaspor, 3 hafta önce 9 kişi kalan Boluspor'la orada 1-1 berabere kaldığında, 15.sıra ile arasında 7 puan fark (32-25) vardı.

O maçtan sonra Tamer Tuna görevinden ayrılmıştı.

4 PUANLIK FARK KAPANABİLİR

Mustafa Er ile geride kalan 3 hafta sonunda puan farkı 4'e indi.

Son 7 haftada ortada 21 puan varsa ve senin 7 maçının 4'ü kendi sahandaysa; bu 4 puanlık fark da kapanabilir.

Açıkçası...

Ben, alınacak 14-15 puanın; yani toplamda 45-46 puanın kefeni yırtmaya yeteceğini düşünüyorum.

Taraftar buna inanıyor ve takımının arkasında dimdik ayakta!

12.adam olarak, sahaya çok iyi etki ediyor!

"Çocuklar inanın, inanın çocuklar,

Güzel günler göreceğiz.

Güneşli günler!" diye haykırıyor tribünler...

Camianın inancı, takıma da yansımış görünüyor...

Mustafa Er ve teknik heyet zaten gemiyi limana yanaştırmaya kararlı...

5 TAKIMDAN 3'ÜNÜ ALTINA ALACAKSIN

İşin mantığı şu:

4 puanlık bantta (31-35 puan)

sıralanan senin üzerindeki 5 takım;

Boluspor (35), Menemenspor (35), Altınordu (35), Denizlispor (33) ve Kocaelispor'dan (33) 3'ünü altına alacaksın ve kurtulacaksın.

Belki, 2'li averaj gibi ince hesaplar da söz konusu olacak.

Her ne olursa olsun;

Bunun başka yolu yok!

Bakıldığında;

Düşme potasındaki bu 5 takımın; hem birbirleriyle, hem de birbirinden zorlu maçları var.

Bir de sondan 4.haftada Altınordu dinlenecek.

Onun için;

Moralini yüksek tutarak, her maça en iyi şekilde hazırlanacaksın ve alabildiğin kadar puan alacaksın.

Sözün özü...

Kurtuluş reçetesi, ana hatlarıyla böyle...

Tabii ki, hedefe inanarak ve de sahada son ana kadar savaşarak bunu başarabilirsin.

LİGDE KALMA PRİMİ 5 MİLYON LİRA

Bu arada Ömer Furkan Banaz yönetimi de, zorlu süreci kolaylaştırmak için, ekonomik şartları oluşturuyor.

Hem de hiç reklam yapmadan mali kaynak oluşturmak için harıl harıl çalışıyor.

Primlerin 2'ye katlandığını yazmıştık.

Bir de Banaz yönetiminin, ligde kalma primi koyduğu geçen gün ortaya çıkmıştı.

Yeşil-beyazlı yönetimin, ligde kalma primi olarak, toplamda 5 milyon lira vereceğini öğrendim.

Yönetim, bu rakamı da takıma açıklamış.

Oyuncular, ligde kalındığı zaman, maç ve başarı oranlarına göre, bu primi paylaşacaklar.

Şu saatten sonra her şey para değil tabii ki...

Ama, takımın motivasyonu açısından böyle bir uygulama da çok önemli bir faktördür.

MÜSLÜMAN MAHALLESİ'NDE SALGANYOZ SATMAK!

Bir de şu var...

Türkiye Futbol Federasyonu, Bursaspor'un Gençlerbirliği maçını 19 Nisan Salı günü saat 18.00'e koymuş.

-Ne zaman?

Hafta içi...

-Ne zaman?

Mübarek Ramazan Ayı'nda, oruç saatinde, iftardan hemen önce...

Şimdi soruyorum:

-Bu nasıl iştir ey TFF?

İşçi ve esnaf kentinde, hafta içinde, hem de mübarek günde saat 18.00'e maç koymak hangi akla hizmettir?

Bu, resmen akıl tutulmasıdır!

Hatta...

İş bilmezliğin daniskasıdır!

Diğer maçları saat 20.30'a koyuyorsun da, bu karşılaşmayı neden 18.00'de oynatıyorsun?

Buna bizde;

"Müslüman Mahallesi'nde salyangoz satmak" denir vesselam.

UZATMA DAKİKALARINDA ORUÇ MU AÇILACAK?

Öyle ya;

19 Nisan'da Bursa için iftar vakti 19.53; yani maçın en heyecanlı anlarında, muhtemelen uzatma dakikalarında, tribündeki taraftarlar oruç açmaya mı çalışacak?

Bu ne saçma planlamadır?

Öğrendiğime göre;

Bursaspor Kulübü, bu maçın başlama saatine itiraz etmiş ama, düne kadar bir sonuç alamamış!

Ancak, hâlâ iş işten geçmiş değil.

Bu maça daha 1 hafta var.

TFF'nin bu yanlıştan bir an önce dönmesi gerek!..