Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Bursaspor nasıl kurtulur?

2022.01.10 07:02 - Son Güncellenme: 2022.01.10 07:02
A

Bu arma, 2004 yılında küme düşüp, 2006'da Süper Lig'e döndükten 4 sene sonra 16 Mayıs 2010'da tarih yazmıştı!

Mütevazı kadrosuyla Süper Lig'in 5. şampiyonu olarak...

O günleri hatırlayın...

Şampiyonlar Ligi müziğini Atatürk Stadı'nda dinlerken, hangimizin tüyleri diken diken olmadı ki!..

TARİHİ TERSTEN YAZMAK

Ama gel gör ki;

Bu sezon 17 transferle, ligin en pahalı kadrosunu kuran Timsah, tarihi tersten yazıyor!

-19 maçta 19 puanla...

-Maç başına 1 puan ortalaması tutturarak...

-19 maçta 10 yenilgiye uğrayarak...

-18 maçta 4 teknik adamla çalışarak...

-18 yıl aradan sonra devreyi düşme hattında bitirerek...

-Son 5 haftada hiç kazanamadan, sadece 2 puan alarak...

Ayrıca...

-Kulübün borcu 1 milyara (eski parayla 1 katrilyon) dayanmış durumda...

-Yakın çevre yolundaki benzinlik de bankalara olan borçlar yüzünden satılmak üzere...

Yani sizin anlayacağınız;

Tarihi başarılar(!) saymakla bitmiyor, maşallah!..

Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Hal böyle olunca da taraftarın ciğeri yanıyor!..

Yüreği parçalanıyor!

Gerçekten de 59 yıllık kulüp, hiç bu kadar irtifa kaybetmemişti!

KUPA MAÇI, YALANCI BAHAR MIYDI?

Bunca dibe vurmuşluğa rağmen;

Takımda, herhangi bir canlanma işaretine rastlayamadık henüz...

İstanbul'daki Adana maçında bunu çok net gördük.

Demek ki, Gaziantep'teki kupa maçındaki pozitife çalan görüntü; yalancı baharmış!

Bir vurdumduymazlık...

Bir "memuriyet havası" almış başını gidiyor...

Mesela;

Sorumluluk alan kaç kişi?

Tekneye kafa uzatan?

Yenilgiye isyan eden?

Var mıydı böyle oyuncular sahada?

BUNLAR SİZİN LUGATINIZDA YOK MU?

Buradan futbolculara sormak istiyorum:

-Hırs...

-İştah...

-İstek...

-Coşku...

-Savaşmak...

-Pes etmemek...

-Kazanmak...

Bu sözcükler acaba sizin lugatınızda (sözlüğünüzde) yok mu?

Yoksa, mevzunun temeli para mı?

Hadi, bazı yabancılar, yeşili görmeden canlanmıyor(!) diyelim!

Peki, siz Türk oyunculara ne oluyor?

Artık taraftarın burasına kadar geldi!

Bıçak kemiğe dayandı!

Sabırlar taştı beyler!

Sormak lazım;

Cumartesi gecesi tesisler önündeki karşılaşma törenini beğendiniz mi?

Kulaklara küpe oldu mu dersiniz?

CRUYFF'UN SÖZÜNE KULAK VERİN

Hazır yeri gelmişken...

Hollandalı efsane futbol adamı Johan Cruyff, zamanında çok güzel söylemiş aslında:

"Taraftarı mutlu kılmanın, işimin parçası olduğunu iyi öğrenmiştim futbolcuyken...

Zira, taraftarlar, bir hafta boyunca çalışıyor, alınteri döküyordu ve tatil günlerinde iyi futbolla ve iyi sonuçlarla onları eğlendirmemiz gerekiyordu."

"Sarı Fare" lâkaplı Cruyff'un sözüne Bursasporlu futbolcular da kulak vermeli.

Ama, duyunca kulak arkası etmemeli!

Taraftarını mutlu etmek ve ekmek parasını da hak etmek için daha çok çalışıp savaşmalı!

ÖNCE TAKIM RUHU

Ama, önce "takım ruhu" oluşturulmalı!

Birbirine inanan, güvenen ve yardımlaşan, "ekip" olmuş bir kadro haline gelmeli yeşil-beyazlılar...

Biliyorum;

Bu başarısızlığın tamamı, tabii ki size ait değil!..

Peki;

Bursaspor, içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtulur?

Bunu başarmak için;

Yönetiminden profesyonellerine, teknik adamından futbolcularına, personelinden taraftarına kadar herkes üzerine düşeni yapmalı.

Ne yazık ki, birçok alanda işler gereği gibi yapılmıyor.

BALIK BAŞTAN KOKAR!

Ama işte, "Balık baştan kokar" misali;

Yönetimin sezon başındaki hatalı transferleri, yanlış kadro mühendisliği, teknik ekip konusundaki hatalı kararları, "futbol aklı"nı 3 hafta öncesine kadar kullanmama inadı, 59 yıllık armayı bu hale getirdi!

YEŞİLSEVER(!) PİNGEL!

Bu arada, bilmeyenler için şu anektodu da aktaralım:

1993-94 sezonunda, maçlardan 1-2 gün önce genellikle baldırı bacağı ağrıyan Danimarkalı golcü Frank Pingel için merhum Başkan Murat Gülez, "şunun bacaklarına 'yeşil dolar sargılı tedavi' yapın da iyileşsin" derdi. Yeşil 100'lükleri gören Sarı Boğa da birden iyileşiverdi ve çıkar tazı gibi oynardı!

Ama tabii ki, futbolcuya endeksli; bu tür uygulamalar artık geride kaldı veya kalmalı.

HAK EDİŞLER ZAMANINDA ÖDENMELİ

Tabii ki, hak edişleri, zamanında ödenmeli...

Futbolcuların, geç kalan ödemeleri;

Hem düşük performanslarına bahane etmemeleri, hem de UEFA'ya, FIFA'ya şikayet ederek, kulübün transfer tahtasının kapanmasına neden olmaması açısından, bu ödeme dengesi büyük önem taşıyor!

GEREKİRSE RADİKAL DOKUNUŞLAR...

Teknik açıdan bakarsak;

Tamer Tuna'nın pazar günkü Erzurum maçına kadar, takıma gereken müdahaleleri yapıp, belki de radikal dokunuşlarda bulunması lazım!

"Armudun sapı, üzümün çöpü, ah oram, vah buram" diyenler varsa, çekmeyin nazını, afrasını tafrasını!..

OMURİLİK YAMULUNCA...

Biliyorum;

Omuriliği bozuk iskeleti doğrultup düzeltmek, hastayı dimdik hale getirip, yürütmek hiç kolay değil!

BU MALZEMEDEN MAKSİMUM VERİM...

Ama işte, bu noktada, transferler gelinceye dek, eldeki malzemeden teknik ve mental anlamda maksimum verimi alma konusunda, iş büyük ölçüde Tamer Hoca ve ekibine düşüyor.

Bu arada...

Camia bir an önce başarı istiyor diye paniğe kapılıp, aceleyle hatalı işler yapmanın da kimseye faydası olmaz!

Ancak, bunu yaparken de, sakin ve soğukkanlı olmak gerek.

KOORDİNELİ İŞLER...

Sportif Direktör Deniz Kolgu'nun transfer görüşmeleriyle birlikte Tuna'ya verdiği destek de önemli...

Çünkü, bu ikilinin, takviyeler ve değişim için beraber kafa yorup koordineli çalıştıklarını biliyorum.

Umarım, transferde nokta atışlar yapılır ve takıma en kısa sürede monte edilir.

Zira, artık her maç final niteliğinde...

...Ve Bursaspor'un öncelikle, en kısa sürede 2 takımı altına alması gerekiyor...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları