Biliyorum, hiç kolay değil...

Zor görünse de, matematiksel olarak ligde kalma şansı hâlâ mümkün...

Bunu başarmak için de çok farklı ve skorer bir takım kimliğine bürünmek gerek.

Goller atmak lazım.

İlk golü yesen de kırılmadan geri dönmeyi bilmek gerek.

Hep derler ya;

"Kalp atıyorsa, umut var demektir" diye...

İşte Bursaspor'un da durumu aynen böyle...

Dikkat edin...

Camiada, yolda, markette, kafeteryada kiminle karşılaşsanız, neredeyse yüzde 90'ı size;

"Yok abi, bu takım kurtulamaz!" diyor, değil mi?

Aslında böylesi en kolayı...

Erkenden pes et, herkese salla, millete gazını at ve sonra da yürü git!

Peki...

Sorarım size;

Daha lise ve üniversite çağlarındayken, bütün kentin ve camianın yükünü sırtında bulan bu gençler ne yapsın?

İşleri kolay değil diye;

-Erkenden beyaz bayrak mı çeksinler?

-Ligin kalan 12 haftasında, kaleyi mi açsınlar?

Şampiyon Arma Bursaspor'a hemen pes etmek yakışır mı?

Tabii ki yakışmaz!

ÜMİT HOCA "ÜMİT'Lİ

Başlıktaki;

"Ağlamak ve umutlu olmak" sözünü de birazdan açacağım.

Ama önce, mevzuya bir de şu taraftan bakmakta fayda var.

Teknik direktör Ümit Şengül, ligde kalma barajının sorulması üzerine, "Bence 40 puana ulaşan takım ligde kalır. Kalan 12 maçta, ortada alınabilecek 36 puan var. Biz 12 maçtan en az 8'ini kazanırsak, bunu başarabiliriz. Taraftarımız bize inansın ve son maçta olduğu gibi desteklemeye devam etsin. Çünkü biz, son maça kadar savaşacağız" dedi.

"OYUNCULARIMI AĞLARKEN GÖRDÜM"

Ümit Hoca, haftalık demecinin bir bölümünde, puan kaybedilen maçlardan sonra en çok futbolcuların üzüldüğüne dikkat çekerken, şunu da vurguladı:

"Berabere biten Beyoğlu maçından sonra bazı oyuncularımın soyunma odasında ağladığını gördüm.

Çünkü, onlar da bu sonuçları içlerine sindiremiyorlar.

Altyapıdan gelen gençlerimiz, içinde bulunduğumuz durumun sıkıntısıyla dertleniyorlar.

Bu çocuklar, canla başla mücadele ediyor.

Eğer sezon sonunda güzel bir sonuç alacaksak, bunu yine bu çocuklarla başaracağız."

KİMİSİ "MİŞ GİBİ" YAPAR

İşin görünmeyen bu yönü çok önemli aslında...

Normalde, bir profesyonel futbolcu, istediği sonucu alamayınca, o an üzülür, ama sonra normal hayatına döner.

Kimisi de fazla umursamaz fakat "üzülüyor-muş" gibi yapar!

O RUH, GENLERİNE İŞLEMİŞ

Fakat, çocuk yaşından bu yana Vakıfköy'de "Bursaspor ruhu genlerine kadar işlemiş" olan öz evlatlar, daha çok dertleniyor.

Zaten burada anahtar kelime "dertlenmek"...

KALP ATIYORSA, YAŞAM BELİRTİSİ VAR DEMEKTİR

Buradan hareketle, şu saptamayı çok rahat yapabiliriz:

Eğer, bir takımda ağlayan oyuncular varsa, hâlâ umut var demektir.

Çünkü...

Kötü sonuçlardan sonra, senin takımında; üzülen, armanın derdiyle dertlenen ve ağlayan evlatlar varsa, o bedende hâlâ kalp atıyor ve yaşam belirtisi var demektir.

Öyleyse;

Pes etmek yok, sonuna kadar savaşmaya devam!