Aradığınızı bulabildiniz mi Katar 2022'de?

Ne kadar tatmin etti sizi oynayan takımlarla, oynanan futbol?

'Vallahi şu gence hayran kaldım; yeni Messiler,

 Mbappe'ler yolda' dediğiniz birileri oldu mu?

Sizi bilemem ama; benim hiç aklımda kalmadı izlediğim onca maçın içinde yeni kuşağın dikkat çekenleri. 

'En genç oyuncu' ödülünü paylaşan Arjantinli Enzo Fernandez  'kötünün iyisi olarak' aradan sıyrıldı bence; hepsi bu kadar.

36 takım, yüzlerce futbolcu;

Bu kadar yoğunluk içinde hala en iyisinin 'Lionel Messi olması';  endüstriyel futbolun yaptığı tahribatın sonucudur.

Messi artı Mbappe;

Gerisinin içini dolduramıyorsunuz.

Oysa 1958'de Pele, 1978'de Mario Kempes, 1986'da Armando Diego Maradona 'futbolun yeni süper yıldızları' olarak gündeme oturmuşlardı.

Messi'nin tartışılmadığı bir dünya kupası hatırlamıyorum.

Yeri doldurulamıyor, büyüklüğünü kimse tartışamıyor.

Bir sonraki kupada olamayacağına göre Messi 'bu şarkı burada bitmez' diyenlerin göz pınarlarında son damla olarak durmaya devam edecektir.

Futbol belleğime güvenirim.

Siyasi konjonktürle ilk kez bu kadar harmanlanarak servis edilmeye çalışıldı Katar 2022 Dünya Kupası.

Burada da Katar'ın başını çektiği Arap sermayesinin cinliği ön plana çıktı.

Bir örnek derseniz;   

Para o kadar işin içine girdi ki; ödül töreninde futbolun geleneksel ritüelleri yerine; petrol gelirleriyle aklı başından uçup gitmiş şımarık ve mağrur Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamat Al Sani'nin ülkesine özgü kel alaka 'bişt' törenini izlemeye mecbur bırakıldık.

O tül gibi ince kıyafet; Arapların özel günlerinde giydiği bir örtünme şekliymiş!

Arjantin'in milli formasının üzerine zoraki bir cephelendirme operasyonu!

Lionel Messi kabul etmeseydi; Katar Emiri kendine özgü kıyafet yaptırımı için neyi alternatif çözüm olarak dayatırdı; merak etmedim değil!.

Gelelim bir başka detaya.

Bireysel ödülleri hak edenlere saygısızlık etme gibi bir niyetim asla olamaz;

İtirazım; değer görüldüğü ödülü hazmedemeyip, pornografik teşhirle milyonlarca insanın gözleri önünde seviyesizliklerine dip yaptıranlara.

 'En iyi kaleci ödülü'ne değil, 'edepsizliğin dibi' ödülüne layık görülmeliydi Arjantinli kaleci Emiliano Martinez!

Yüzlerimiz kızardı, utandık.  

 'En iyi futbolcu ödülü 'Messi'den başkası da olamazdı zaten.

Tartışmasız dünyanın açık ara en iyisi; yeni birisi gelene kadar da Messi yerinde oturmaya devam edecek.

'Gol kralı Kylien Mbappe' oldu. (8 gol)

Kamerun & Cezayir asıllı melez Fransız; turnuvanın Messi'den sonra en göz alıcı ve spektaküler ismi seçildi otoriteler tarafından.

Slalom çalımları, sürati, top tekniği ve ayak içi plaseleriyle attığı golleri; Mbappe'nin kendine özgü stili olarak hafızalarda yaşayacaktır uzun bir süre daha.

Bir kaç güne kalmaz istatistikleri ortaya dökülür.

Bu dünya kupasının; ekrandan en az izlenen turnuvalardan birisi olduğunun rakamlarla sabitliği kanıtlanırsa hiç şaşırmamalıyız.

Tribünlerin doluluğu bile suni idi Katar'da.

Günlük yevmiyeler karşılığında komşu ülkelerden devşirilmişlerle sanal bir atmosfer yaratılmaya çalışılması; çok itici geldi futbolseverlere.

Ayrıştığım noktalara gelince;

Otoritelerin bir kısmının aksine; turnuvanın en başında yazmıştım 'favorim Brezilya' diye.

Hücumu şova dönüştüren bu görsel hazine dandik bir maçta elenmese, belki final bile yapabilecekti.

Beğenmeyenler çok oldu Brezilya'yı nedense!

Oysa bireysel bazda topun ayaklara en çok yakıştığı ülkelerin başında geliyordu sambacılar.

Sonuç itibariyle Brezilya olmadı, yerini Arjantin aldı;

2026 Dünya Kupası'na çıkabilirsem eğer;

2022 Katar'dan daha farklı olarak kendi konsepti içinde ve sermayenin oyuncağı haline getirilmeden oynanacağı bir platformda icrasını görmeyi isterim.