Kalbim benimle oynamaya devam ediyor!

2023.04.03 18:51 - Son Güncellenme: 2023.04.03 18:52
A

Sigara yok, içki yok; aklınıza gelebilecek diğer kötü alışkanlıklar da.

'Evden işe, işten eve gitme' modunda sürdürülen bir yaşam özetle.

İstisnası hafta sonları gidilen maçlar.

O da mesleğimizin gereği.

' O yok, bu yok' tamam da; peki ben neden soluk soluğa kalıyordum bizim gazeteye giden o caddede yürürken ?.

Dur, dinlen, tekrar yürü; dur, dinlen, derin, derin soluklan.

Tam göğsün ortasına bıçak gibi saplanan sancı da cabası.

2012'de üç damarıyla, tıkalı aort kapakçığına operasyon çekilmiş birisi olarak aklıma gelmiyor değildi  'yeni bir kalp krizinin işareti olabilir mi acaba bu şikayetler? sorusu.

Bu hastalığın en zor günlerini yaşamış birisi olarak, yenisini düşünmek bile istemedim bu süreç içinde.

Düşünmemek de çözüm değil ki;

Uyarılarıyla o kendisini hissettiriyor.

Tıkanma, yorulma, derin derin soluklanma vücudun pompası olan kalpte bir şeylerin iyi gitmediğinin tipik göstergeleri.

Bir gün eski kalecilerden, sevgili dostum İsa Yıldız'ı geçirdiği by pass operasyonu nedeniyle 'geçmiş olsun' demek için aradığımda doktorum da adeta ayağıma geliverdi.

Yıldız'ın ameliyatını gerçekleştiren göğüs kalp damar cerrahı Prof. Dr Cüneyt Eriş'le bu vesileyle tanışmış oldum.

Bir sürü işlemden geçtim o hastanede.

Akciğer röntgeniyle, tahlillerim tertemiz çıkmış olsa da; EKG'ye bakınca yüzü ekşiyiverdi hocanın.

Anında görüntü; anjiyo odasında buldum kendimi.

Emin olunması için daha önce iki kez yattığım o masaya üçüncü kez sırt üstü uzandık.

Koldan girdiler, bütün damarlar tek tek tarandı.

Sonuç; by passlı üç damar ilk günkü gibi açık; diğer damarlarımda  idare ediyormuş !.

Boynumuz kıldan ince; çünkü işin uzmanı konuştu.

Demek ki o az tıkalı damarlara stent filan gerekmiyormuş böylece öğrenmiş oldum.

Sorsana tam fırsatını bulmuşken; aklıma gelse de yutkunup masadan kalktım.

İstirahat bitip, işe dönünce o cadde yine gözümde büyümeye başladı ki ne büyüme.

An itibariyle dönmüşüz bir dedeye; tıpkı eski günlerde olduğu gibi yürüyemiyor, tıkanıyorum. Elimde bir bastonum eksik.

Şimdi sormak istiyorum; nasıl anjiyodur bu; damarlarımda sorun yoksa beni iki büklüm yürümeye mahkum neden şikayetin sebebi ne?

Eskisinden beter geçirdim 24 Şubat / 28 Mart arasını.

Oflaya, puflaya, sık sık mola vererek yürümeye çalıştım.

Damarlarım açıksa neden böyle oluyorum ki ben?

28 Mart 2023 Salı...

Kafamı yastığa koysam da uyuyabilmek mümkün değil.

Soluklanırken ağzımı da sonuna kadar açıyorum ki takviye olsun.

Sağa dön, sola dön bir türlü olmadı.

Nefes alamıyor. boğulacak gibi oluyorum. Su gibi de terlemişim,  göğsümde de geçmek bilmeyen bir ağrı.

'Tamam bu defa gidiyorum' dedim kendi kendime.

Son bir hamle ile ve eşimle zamanla yarışırcasına Nev Anadolu'ya attık kendimizi.

Acilde röntgen, EKG çekildi, kan tahlilime bakıldı.

Kalp enzimleri zirve yapmış;  bırakmadılar; apar topar kardiyoloji yoğun bakıma yatırıldım.

13 yıl aradan sonra; yine bir kalp rahatsızlığı tanısıyla kontrol altında tutulmak moralimi sıfıra indiriverdi.

Hastane odalarında saatler geçmek bilmez; zaman sizin için adeta durmuş gibidir.

Eşiniz, çocuklarınızla, sevdikleriniz bir film şeridi gibi geçip gidiverir gözlerinizin önünden.

İçin için ağladım; eşimin çektiği çile ile çocuklarıma yaşattıklarımdan kendimi sorumlu tuttum.

Yardımcı doçent doktor kardiyolog Feyzullah Beşli'nin hastasıymışım.

Kat sorumlusu olan hemşirenin ' anjiyo gerekiyor' yanıtına 'bu kaçıncı daha bir ay önce oldum' şeklinde bağırmama şaşırıp kalması unutulacak gibi değildi!.'

Anjiyo masasına yatmadan önce ayni şeyi doktoruma da söyledim.

'Ben kendim görmeden eskisiyle karar veremem'  deyip kasıktan soktu teli vücuduma.

Yan tarafta bir ekran, tepenizde hemşirenin kontrolüyle sağa, sola, aşağıya, yukarıya tıpkı televizyon sektöründe kullanılan jimmy jip kamerası gibi dönüp duran bir monitör.

Sağ yanınızda doktorunuz, kasıktan girdiği telle damarlarınınız birinden çıkıp, birine girip duruyor.

Kafanızı sola çevirince de ekrandaki görüntülerden hangi damarda olduğunu fark ediyorsunuz.

Toplam yarım saat sürdü anjiyo ile stent operasyonu.

Bir önceki hastanede (kamu hastanesi) 'tertemiz' denilen damarlarım % 100 ile % 70 arasında kapalı çıktı iyi mi!?

Bir daha o masaya gelip yatmayayım diye; hepsine stent takmış doktorum.

Ekran üzerinden stent takılarak açılan damarları tek tek gösterip, bilgilendirdi hem beni, hem de eşimi Feyzullah hoca.

Bir ay önce de anjiyo olmuştum oysa, peki nasıl atlanmış bu tıkalı damarlar?'

Doktorum hipokrat yemini etmiş birisi olarak konu ile ilgili yorum yapmak istemedi.

Ben de fazla ısrar etmedim.

Ama aklımda takılı duran sorularla da yüzleşmek istiyorum.

Öğrenmek görevimdir;

Mesleğinizde uzman kişiler olarak damarlarımı delik deşik ederek, nispeten tıkalı olduğu teşhisi konulmuşken neden gerek görmediniz stent takılmasına?

Nasıl fark edilmeyip de, atlanır bu soru içimde bir ukdedir.

Sonuç itibariyle tesadüfen yaşıyoruz bu ülkede; Allah kimseyi benim durumuma düşürmesin.

Şimdi; eskisinden çok iyiyim. Tıkanma, soluklanma bitti, sorunsuz yol yürüyor, hatta evime çıkan rampayı bile zorlanmadan çıkıyorum.

Gelelim sadede;

Bir süredir uzak kaldım okurlarımdan.

Haliyle sportif ortamdan da.

Doktorum 10 gün istirahat önerdi.

Sözünü tutup geçen hafta maçlara gidemedim.

Kısmetse 10 Nisan Pazartesi yine birlikte olacağız.

Aradaki boşlukta da yazmaya çalışacağım.

Hastalığım sürecinde bana sosyal medya ile telefon üzerinden geçmiş olsun dileklerini ileten tüm dostlarımla, okurlarımıza çok teşekkür ediyorum.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları