EuroLeauge normal sezonunun 'en iyi beşi' belli oldu

2023.05.15 17:42 - Son Güncellenme: 2023.05.15 17:53
A

19-21 Mayıs tarihleri arasında Litvanya'nın Kaunas kentinde düzenlenecek olan EuroLeague Final Four'u öncesinde; 2022-23 normal sezonunun 'en iyi beşi' medya, taraftarlar, takım kaptanları ve baş antrenörleri tarafından verilen oylarla kesinlik kazandı.

Buna göre Lorenzo Brown (Maccabi Tel Aviv), Dzanan Musa (Real Madrid), Sasha Vezenkov (Olympiacos), Mathias Lessort (Partizan) ve

Walter Tavares (Real Madrid) kendi pozisyonlarında diğer meslektaşlarının birer adım önüne çıkarak taç giymeyi başardılar.  

Kişisel görüşümü soracak olursanız; 'sezonun en iyi performans sergileyenleri' için 'titizli seçilmiş' notu düşemeyeceğim!

Şöyle üstün körü bakınca bile; kişisel beğenilerin sezonluk emekleri kantarda doğru tartmadığını söyleyebilirim.

Ne yapalım ki demokrasilerde sonuç itibariyle çoğunluğun dediği 'doğru' ve 'geçer akçe'.

O zaman bize de itiraz hakkımızı kullanmak kalıyor.

Lorenzo Brown: (Maccabi Playtica Tel Aviv):

16.4 sayı, 3.0 ribaunt, 5.5 asist, 16.1 PIR (verimlilik puanı)

En çok takıldığım seçim oldu. Brown'un Partizan'dan Fenerbahçe'ye geldiği sezon Euroleague rotasyonuna alındığı maçlarda yaşattığı hayal kırıklıklarını kimse unutumadı.

Güvendiği şutu ile çembere gözü kapa dalışları en büyük silahı olsa da, sert savunmalara çözüm üretemeyen bir oyun kurucu prototipi.

Rakipten reaksiyon aldığı maçlarda yaratıcılığı olamadığı için fazlasıyla top kayıpları yapabiliyor.

Fenerbahçe'de tutunamadıktan sonra gittiği Maccabi Tel Aviv'de kariyerinin son demlerini çok iyi değerlendirse de, bu pozisyon için 'normal sezonun en iyisi' diye öne çıkartılacak bir tercih değil.

Bana göre; sakatlıklar yüzünden elde alternatif kalmayınca zorunluluktan kaydırıldığı 1 numarada şahane bir Olympiakos serisi çıkartan Fenerbahçeli Marko Guduric bile Lozerno Brown'dan daha iyi giderdi 1 numaraya.

Benim açık ara tercihim; 'uncoachible' kimliği baskın karakteri olsa da; bu pozisyonun gerçek lideri Monacolu Mike James'a giderdi. Kafayı toparladığı her maçında takımı maestro gibi oynatması, eşsiz saha içi görüşü ve mesafe tanımayan üçlükleriyle fark yaratan bir oyun kurucu portresi çizdiği maçlar arşivlerin baş köşesinde durmakta.

Bu pozisyona Partizanlı Kevin Punter' da unutulursa adamı sonra topa tutarlar !.

Bir çırpıda üç alternatif sayınca; kendi payıma Lorenzo Brown çok fazla eğreti durdu 1 numara seçiminin ' en iyisi olmaya'.  

Dzanan Musa (Real Madrid): Sezon içi ortalamaları 15.2 sayı, 3.2 ribaunt, 2.7 asist, 16.4 PIR (Verimlilik puanı)

Ergin Ataman'a öz eleştiri yaptığında 'en büyük hatalarımdan birisiydi' dedirttiğine inandığım Bosnalı oyuncu kovulduğu Anadolu Efes'ten sonra gittiği Real Madrid'de olağanüstü bir sezon yaşasa da; ' mahşerin beş atlısından birisi' olacak büyük oyuncu değil.

Yüzdeli şutlarıyla, bire bir savunması en belirgin karakterleri arasında. Maçların içinde yaşadığı devamlılık sorunu handikaplarının en büyüğü. Girmeyen şutlarını telafi için başvurduğu zorlama atışları da takımına bir çok maçta pahalıya mal oldu.

Fiziğini de boyalı alanda iyi kullandığı söylenemez.

Daha iyisi olamaz mıydı?

Real Madrid'den illa da birisi olacaksa; Partizan serisinin son maçını sakatlığı devam ettiği için benchte tamamlamak zorunda kalan Arjantinli Gabriel Deck cuk otururmuş. Hem kısa, hem uzun forvet, hem sert savunma yapan, hem çembere giderek bitiren, bir de üstüne yüzdeli şut sokan çok yönlü bir alternatif. Daha kimi bulacaktınız ki?

Sasha Vezenkov: 17.2 sayı, 6.8 ribaunt, 1.8 asist, 21.2 PIR

İşte bu isme değil ben kimse itiraz edemez. Lefkoşe doğumlu Bulgar forvet bu sezon için Olympiakos'un en başarılı ismi olarak sezonu domine etti. Basketbol için yaratılmış bir istisna yetenek.

Mesafe tanımayan üçlükleri çok can yakıcı, fiziğiyle bir 5 numara kalitesinde, atletizmi, çabuk ayakları ve bitmeyen enerjisi ile otur maçların yerine onu seyret.

Ünlü gurme ve caz sanatçısı Ayhan Cisimoğlu terminolojisi ile söyleyecek olursam: 'hastasıyım' bu çocuğun!.

Sezon bitince kesin NBA'ye gider. Zaten uzun zamandır da Sacramento Kings'in radarında.

Mathias Lessort: 12.0 sayı, 7.1 ribaunt, 1.4 asist, 19.1 PIR (verimlilik puanı). (Partizan)

Nantes ve Philadelphia 76'ers maceralarından sonra gittiği Partizan'da usta coach Zelimir Obradovic'in tornasından geçince bambaşka bir oyuncu kimliğine büründü.

4 ve 5 numaralarda oynayabilse de; uzun fiziğiyle yaşattığı eşleşme sorunu nedeniyle power forvet pozisyonu oyun karakterine daha uygun.

Şutu keskin, savunması sert, ribaunt kovalayıp bir çok hücumda ikinci toplarla takımını atağa kaldırabiliyor. Bilmediğimiz 'kavgacı' kimliğiyle de Real Madrid serisinde fark yaratan oyuncu oldu!.

'Sezonu en iyileri'nden olmayı hak ediyor mu?

Daha iyisini ben bile bulamadığıma göre(!) kesinlikle.

Walter Tavares: (Real Madrid ) 10.9 sayı, 6.6 ribaunt, 2.2 blok, 17.3 PIR (verimlilik puanı) 

Yorumlar

Onu izlerken; 80'li yıllarda 11 yıl aralıksız oynadığı Utah Jazz'ın çember altını rakipleri için kendine özgü blok tehdidi ile adeta kabusa çeviren 2.20'lik efsane beyaz pivot Mark Eaton geliyor gözlerimin önüne.

Eaton'lu dakikalarda Utah Jazz'ın hava sahası herkese kapatılır (!), rakipler mecburen dışarıdan oynamaya çalışırlardı!.

Atlas Okyanusu'nda bir ada olan Yeşilburun'da doğan  2.21'lik Valter Tavarez Euroleague'nin 'Eaton'u açık ara.

Mükemmel fiziği, bir başka oyuncuda bulunmayan blok caydırıcılığı ve çizgiden yüksek yüzdeli soktuğu faul atışları ile kusursuz ve rakipsiz bir 5 numara.

Real Madrid'in Tavares'in faul sorunu yaşadığı maçlarda yarı yarıya çaptan düştüğü ligin bir gerçeği gibi durmakta.

Handikabı çabuk uzunlara karşı reaksiyon veremeyen ağır ayakları.

Hani denir ya; 'Bu kadar kusur kadı kızında da olur!' diye.

Aynen öyle!..

Başkası yok ki; yerine koysunlar.

Tavares 'en iyisi,en doğrusu' 5 numaranın.

Alkışlıyorum...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları