Yerel seçimin asıl yarışı muhtarlarda! En büyük engelleri...

2023.08.07 13:18 - Son Güncellenme: 2023.08.07 13:18
A

Az bir süre kaldı.

Daha doğrusu siyaset için uzun gibi görünen ama az bir zaman dilimine işaret edilen bir döneme giriyoruz.

Ekonomik krizin alım gücüne etkisi ve zamlarla süslenen enflasyon odaklı bir gündemle seçime gidiyoruz.

Her ne kadar yerel seçimin tek belirleyici unsuru ekonomik durumlar olmasa da hatta ilgisi çok az olsa da bu atmosferin etkisini göreceğiz gibi durmakta.

İktidar partisi AK Parti daha çok İstanbul ve Ankara gibi illerde hizmet edilememenin üzerine vurgu yapacaktır.

CHP ve ittifak ortakları ise bu konuyu genel ekonomik tablo ve AK Parti / Erdoğan karşıtlığı üzerinden ikinci plana itmeye çalışacaktır.

Özellikle CHP içindeki kargaşa ortamını da bu şekilde unutturmaya gayret edecektir.

Zaman yaklaştıkça söz konusu tabloyu daha net göreceğiz muhtemelen. 

Zaten bu tartışmalardan uzak dursak bile siyasi aktörler bizi bu tartışmaların içine çekecektir.

Başlıkta ima ettiğimiz husus ise başka.

Yani yerel seçim odaklı tüm bu argümanlardan uzak bir noktada.

Malumunuz yerel seçim deyince akla aynı zamanda muhtarlıklar gelmekte.

Büyükşehirlerde köylerin mahalleye dönüşümü ile birlikte muhtarlığın işlevi de hayli tartışılmakta.

Hele e-devlet sistemiyle birlikte hizmetlerin çoğunun muhtarlıklara gerek kalmadan alınması da önemli bir detay olsa gerek. 

Zaman zaman da popülist politikalar bağlamında gündeme gelmekteler.

"Her muhtara özel kalem müdürü" şeklinde.

Asgari ücret seviyesinde maaş bağlanması da öyle. 

Yine ömür boyu harç ödemeden sahip olunan silah taşıma hakkı da aynı şekilde.

Ancak yönetebilecekleri bir bütçe olmaması en büyük handikapları.

Belediyelerin kurdukları mahalle komiteleri de seçimle iş başına gelen muhtarlar ve ihtiyar heyetini işlevsiz hale getirmesini de eklemek lazım.

Ancak pandemi zamanında görüldüğü üzere en çok ihtiyaç duyulan ve en çok çalışan kesim olarak göze çarpmıştı. 

Haklarını yememek lazım.

Unutmamak gerekir ki, kaymakamlıkların da en büyük paydaşları konumundalar.

Yoksullara ulaşma bağlamında kritik noktadalar.

Daha sayacak çok unsur vardır elbette.

Bir anlamda "e-devlet çıktı, muhtara ihtiyaç kalmadı" sözü günümüz Türkiye'sinde henüz gerçekçi değil.

Zira ilgili kurumlar tam manasıyla görevlerini yapamamakta bu nedenle de boşluğu muhtarlıklar doldurmakta. 

Konumuz aslında bu değil. 

Sözünü ettiğimiz husus daha çok yerel seçimlere yönelik hazırlık ve rekabet

Bazı mahallelerde belediyeler kadar rekabet olmakta.

Üstelik arkalarında bir ya da birkaç parti ve teşkilatlanma da yok. 

Örneğin Çekirge ve Kükürtlü Mahallelerinde seçim hem çok hareketli hem de çok çekişmeli geçmekte.

Elbette masraflı olmakta.

Yine Hüdavendigar ve Dikkaldırım ile Kemerçeşme ve Zafer Mahallesi gibi yerlerde hayli zor geçmekte.

Görükle ve Dumlupınar ile Küplüpınar gibi mahallelerinde seçim neredeyse belediye seçimi gibi olmakta.

Sonuç olarak muhtarlık seçimi bir süredir öyle rekabete sahne olmakta ki, ciddi bütçeler gerektirmekte.

Belediye başkanlığı ve meclis üyeliğine göre daha kolay aday olunabilse de seçilmek kolay olmamakta ve ciddi bütçelere ihtiyaç duyulmakta.

Bakalım bu dönemin en çok rekabete sahne olunacak mahallesi hangisi olacak?


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları