Millet İttifakı ve Saadet Partisi'nin yükselen değeri

2021.11.11 17:09 - Son Güncellenme: 2021.12.03 15:10
A

Oy oranı belli.
Rakamlarla sabit.
%1 puanın biraz üzerindeler.
2018'de 1.34 oy almış durumdalar.
Yani küçük bir oy oranı gibi görünse de kimi zaman aldıkları oydan da etkili hale gelebiliyorlar.
İstanbul seçimlerinde AK Parti adayı Binali Yıldırım eğer Saadet Partisi'nin desteğini alabilseydi sonuç farklı olacaktı belki de.
Malumunuz üzere önümüzdeki süreçte öncelikli olarak genel seçim var.
Takvim normal süreye işaret etse de seçim havasına çoktan girilmiş durumda.
Ekonomik göstergeler vatandaşın cebine dokunmaya başlayınca da AK Parti iktidarı kimi vatandaşın kafasında soru işareti yaratmış durumda.
Muhalefet de bu süreci lehine çevirmek için sahaya inmiş ve aktif rol oynamış vaziyette.
Ancak Lütfü Türkkan örneğinde olduğu gibi ve CHP'nin tezkere tavrında olduğu üzere AK Parti'nin alternatifi olabilecekleri de sorgulanmaya başlanmadı değil. 
Tabi daha çok erken.
Bu köprünün altından daha çok su akar.
Ama hareketlilik had safhada. 
Hal böyle iken; seçime Cumhur İttifakı ile giren AK Parti ve MHP'nin zaman zaman balans ayarı niteliğindeki çıkışlara rağmen birlikteliğini devam ettirdiği görülüyor.
Hatta olası yanlış anlaşılmaların giderilmesi anlamında aktif bir iletişim mekanizmasının olduğunu da zannediyoruz.
En azında liderler zirvelerinin sıkça yapılmasından bunu görebiliyoruz.
Devlet Bahçeli'nin "biz muhalefet partisiyiz" şeklinde lanse edilen son sözünü de bu bağlamda görmekle birlikte hassasiyetin beyanı olarak yorumlamakta da fayda olacaktır.
Zira bir iki gün içinde Erdoğan ve Bahçeli'nin bir araya gelmesi sürpriz olmayacaktır.

Millet İttifakı adı ile seçime giren CHP ve İYİ Parti'nin durumu da yakından izleniyor.
HDP'nin dışarıdan destek verdiği ittifak hususu en çok tartışılan konumda.
HDP ayıplı bir ortaklık olarak görülüp aleni davranılmamasından rahatsız.
İYİ Parti de bu hususu topluma anlatmakta zorlanacağını biliyor.
Gelecek seçimde baraj problemi olmadığını görüyor ve CHP'nin dayatmaları olarak gördüğü hususlarda çıkışlar yapıyor.
Bir anlamda satranç oynuyorlar kendi aralarında.
Ama HDP'nin önemli bir etken olduğunu bildikleri için de gönül almanın yollarını arıyorlar.
Bu da gösteriyor ki, Millet İttifakını sıkı sıkıya bağlı tutmak kolay değil.
Olmayacaktır. 
Ve gelecek seçimlerde ittifakın bu şekilde olacağının garantisi bulunmamakta.
Bu süreci en iyi yöneten yani mevcut oy oranına rağmen kilit parti olma hususunda kendisine aşkın bir görev üstlendiren Saadet Partisi ve Temel Karamollaoğlu.
Millet İttifakına gitse ciddi bir pazarlık gücü var.
İttifakta milletvekili sıralamasına ilişkin Saadet Partisi'nin %1.3 oranındaki oydan çok daha yüksek temsile götürebilecek durumda.
Cumhur İttifakına gitse aynı şekilde olmasa bile önemli oranda değerli hissedilmesini sağlıyor. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hamleleri Saadet Partisi'nin Cumhur İttifakına göz kırpmaya başlaması olarak yansımış gibi.
Bu durum Erdoğan muhalifleri ve muhalefet partileri tarafından da yakından takip ediliyor.
Son Erdoğan-Karamollaoğlu görüşmesinden bir sandalye krizi çıkarmak da bunun göstergesi.
Ve Saadet Partisi'nin Cumhur İttifakına gitmesini engelleme durumu gibi.

Sonuç olarak önümüzdeki süreçte bu tür görüşmeleri görebileceğimiz gibi ittifak partileri arasındaki pozisyonlarını güçlendirme hamlelerine de tanıklık edebileceğiz.
Dediğimiz gibi seçim takvimi yok ama havası gayet belirgin bir şekilde mevcut.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları