İYİ Parti'de zorlu sınav! Selçuk Türkoğlu aday olacak mı?

2022.10.10 19:15 - Son Güncellenme: 2022.10.10 19:15
A

Aslında konuyu anlamlandırmak zor değil.
Dikkatlice bakılması yeterli.
Algılardan uzak bir değerlendirme yapılırsa bu görülecektir.
Söylemlerle birlikte eylemlere odaklanılması görmemizi sağlayacaktır.
Prof. Dr. İdris Küçükömer'in günümüzde daha iyi anlaşılan sözünü hatırlamamız gerekiyor belki de.
Mealen; Türkiye'de solun sağ olduğu, sağın da sol olduğunu anlatmıştı Küçükömer.
Sonrasında bu söze yönelik değerlendirmelerin örneklendirilmesi yapıldı hep. 
Diğer taraftan parti politikalarının ne olduğu; kuruluş aşamasındaki tüzük, yazılı ve sözlü beyanlar, yönetim kademesinin oluşumu, süreç içindeki söylem ve eylemler ve kurulan ittifaklarla anlaşılabilmekte.
Gündeme ilişkin söylem farklılıklarına takılmamak gerekiyor.
Yani İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in HDP'li tutuklu Selahattin Demirtaş'ı kahvaltıda kabul edebileceğini söylemesi, bir süre sonra ise HDP ile aynı masada olmayacaklarını dile getirmesi bizlere işaret veriyor olsa da aslında İYİ Parti'yi neo liberal ya da merkez sağa taşımak istediği de söylenebilir.
Yani partisini realist bir parti olan MHP'nin alternatifi olmaktan ziyade ilk çıkış noktasında neo liberal bir parti olan daha sonra ise neo realist politikalara evrilmeye başlayan AK Parti'ye dolayısıyla iktidara alternatif olmak istediği ifade edilebilir.
Her ne kadar Akşener, MHP içinden çıkıp yeni partiyi kurmak üzere yola çıkmış olsa da Doğru Yol Partisi ve AK Parti'de siyaset yaptığını unutmamak gerekiyor.
İYİ Parti'yi kurarken, MHP'den kopmuş isimlerle yola çıkması günün koşullarında olmazsa olmazdı zaten.
Hazır bir tabana ihtiyacı vardı.

Zaman zaman partinin önemli ismi Koray Aydın üzerinden bu tartışmalar yaşanmıştı.
Aydın'ın görev değişimi söz konusu bakış açısıyla bir gösterge.
Ancak net bir gösterge olabilmesi için başka örneklere de ihtiyaç bulunmakta.
İYİ Parti'nin tüzüğüne bakıldığında; "milli birlik ve bütünlüğe, cumhuriyetin temel ilkelerine, milli kültür değerlerine, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına bağlılık"beyanları dikkat çekmekte. Bu beyanlarla partinin milliyetçi ve muhafazakâr çizgiye yakın olduğu, aynı zamanda demokrat ve liberal değerleri de benimsediği söylenebilir.
Yine dış politikaya yönelik parti politikasında NATO'ya güçlü vurgu yer almakta.
Bir üstteki yorumu çürüten nitelikte olabilir mi?
Yani hem milliyetçilik hem de NATO'ya bağlılık...

Gündem itibariyle toplum nezdinde güvenlikleştirilmiş politikaların karşılık bulduğu için Akşener ve ekibinin güvenlik dışı politikaları aleni bir şekilde savunması kolay olmayacaktır.
Buna rağmen gerek ekonomi kurmaylarının açıklamaları gerek dış politika bağlamındaki yardımcılarının söylemleriyle neo liberal politikalara dair güçlü izler bırakmakta.
Dolayısıyla İYİ Parti liderinin MHP'nin devamı olarak algılanabilecek yapıdan uzaklaşmak istediğine yönelik yorumları önemli buluyoruz.
Bu nedenledir ki, halk arasında merkez sağ olarak algılanan bir yapıya bürünmek istediğine tanıklık ediyoruz.
Seçimlere doğru yapılacak kongreyi de bu yönde bir mesaj olarak yorumluyoruz.

Bilindiği üzere İYİ Parti kongre sürecini başlattı.
Bursa'da Selçuk Türkoğlu ve MHP'den gelen Hasan Toktaş gibi isimlerin milletvekili olmak isteğini biliyoruz.
Beyana gerek de yok.
Bu isteklerini inkar edeceklerini sanmıyoruz zaten.
Ama açmazları da söz konusu.
Bu açmazlar da eğer aday olurlarsa parti yönetimindeki güçlerini kaybetme riskleri.
Toktaş da Türkoğlu da parti içinde rakipler aslında.
Ama rakip olmaları ikisinin de saf dışı kalmasına yol açabilecektir.
Ve istedikleri bir ismi il başkanlığına getirme gayretleri başarılı olamayabilecektir.
Ardından da milletvekilliği.

Daha açık ifade ile anlatmaya çalışalım...
İYİ Parti'de kongre süreci başlayacak.
Akşener ve kurmayları seçime yönelik teşkilatlar ve adaylar üzerinden güçlü bir mesaj vermek isteyecek.
Muhtemelen bir değişim de söz konusu olacak.
MHP'nin devamı olmaktan ziyade merkez sağ olarak açıklanabilecek, muhafazakar ve milliyetçi seçmeni kaybetmeyecek ama neo liberal unsurlarla süslenmiş imajla seçmenin karşısına çıkacak. 
Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ise milletvekili olmak için yerine çok ama çok güvendiği bir ismi bırakmak için çaba gösterecek.
Kolay olmayacak bir durumdan söz ediyoruz elbette.
Liste başı olma ihtimali yüksek olan İsmail Tatlıoğlu faktörünü unutmamak gerekiyor.
Ahmet Erozan da aynı şekilde.
Bu isimlerin ardından kendilerine yer bulmak için çabalayacaklar.
Son seçim örneği var.
2018 seçiminde baraj altında kalınması ve ittifakla TBMM'ye girilmesinin üzerinden aşama kaydedilse de AK Parti'nin alternatifi olabilecek bir oy oranından söz etmek gerçekçi değildir herhalde.
MHP kökenli başka isimlerin ve Doğru Yol kökeninden gelmiş isimleri de hesaba katmak gerekiyor elbette.
Sami Bilge tarzı sürpriz bir isim olursa da şaşmamak lazım.

Sonuç olarak İYİ Parti'nin önümüzdeki süreçte hareketli bir döneme gireceğini söylemek zor olmayacaktır.
Parti içindeki dengeler, politik yaklaşımlarına yönelik açmazlar, toplumun kendilerini algılamalarına dair gerçekler, beklentiler, Millet İttifakı içindeki konumları ve daha birçok unsur açısından gözlerin İYİ Parti'de olacağını düşünüyoruz.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları