BESOB Başkanı Bilgit ve ekibi sahaya iniyor

2022.10.17 12:11 - Son Güncellenme: 2022.10.17 14:23
A

Aslında toplumun temelinden söz ediyoruz.

Bir binanın taşıyıcı kolonundan bahsediyoruz. 

Bu temel taşın ya da kolonun yokluğunu düşünmek bile istemiyoruz.

İkamesi çok zor olan bir yapıyı anlatıyoruz zira.

Sanayi devriminin ardından buhar makinesinin icadını konuştu dünya yıllarca. 

Sosyal politikaları günün koşullarında dillendirmeye başladı. 

İnsanların işsiz kalacağından, çalışma koşullarından endişe edildi. 

Benzer endişelerin arttığı elektrik ve iş bölümüne dayalı seri üretime geçilmesi aşamasını yaşandı. 

Akabinde üretim süreçlerinde otomasyonu konuşuldu. 

Şimdilerde sanayi 4.0 olarak adlandırılan otonom makineler ve sanal ortamlar gündemde. 

Tüm dünyada öyle.

Türkiye'de de aynı şekilde. 

Küreselleşen dünyada firmalar rekabet edebilmek için günün şartlarına ve ihtiyaçlarına ayak uydurmak zorunda. 

Sanayi 4.0 ile birlikte de Türk firmaları önemli bir noktaya taşınacaktır.

Peki insan gücünün azaltılmasını da beraberinde getiren sanayi devrimleri sonucunda toplumsal hareketlenmelerle yani yoğun işsizlik ortamı ile mı karşılaşacağız?

Öyleyse endüstri 4.0 gibi sanayi devrimleri işsizler ordusu yaratacaksa üretilen mamülleri kimler tüketecek?

Zor bir soru değil mi?

Savlarını "elde edilen gelir, toplumla paylaşılacak" tarzı cümlelerle süsleseler de insan gücünün azaltıldığı bir ortamın özellikle geleneksel toplum yapısını sürdüren Türkiye gibi ülkelerde kaotik bir ortamın alt yapısı oluşmaz mı? 

Yazdıklarımızdan endüstri 4.0 gibi  yeniliklere karşı olduğumuz anlamı çıkmamalı. 

Ama dezavantajlı bir konuma sürüklenen kesimlerin olma ihtimalinin gözardı edilmemesi gerektiğini söylemek istiyoruz.

Buradan hareketle ülkemizin bir kültürü ve temel taşı olan esnafımıza çevirelim dikkatimizi. 

Esnaf dediğimiz zaman aklımıza ne geliyor?

Örneğin mahallemizin güvenilir bakkalı olabilir mi?

Ya da paramız olmadığında veresiye defterini anımsayabilir miyiz?

Peki Ahilik kültürünü?

Zanaatkarlığı?

Çıraklığı?

Ve daha fazlası?

Zamanla bu anlayışı terk etmeye başlama riskini konuşuyoruz.

Hemen her köşe başında zincir marketlerin uzantılarını görüyoruz.

Bakkallar nasıl rekabet edecek?

Kapalı çarşı ve etrafına ne demeli?

Alışveriş merkezleriyle rekabet etme şansı var mı?

Sanmıyorum.

Daha nice örnek verebiliriz.

Elbette esnaf kendisini yenilemeli.

Günün koşullarına ayak uydurmalı.

Dijital mecralarda da olmalı.

Kooperatifleşmeli.

Buna sözümüz yok tabi.

Fakat unutmamalıyız ki, esnaf dediğimiz zaman aklımıza "ister gezici, is­ter bir dükkanda ya da bir sokakta sabit olsun yaptığı iş, nakti sermayesinden çok bedeniyle çalışmasına dayanan ve elde ettiği kar ancak geçimine yetecek kadar olan ticaret erbapları" geliyor.

Zanaatını konuşturan bir kesimi anımsıyoruz.

 Yani sanayiciler gibi yüksek cirolara ulaşamamakta ve böylesi bir iş gücüne haiz değiller.

Dahası toplumun önemli bir kesimini oluşturmaktalar. 

Dolayısıyla kamunun desteğine ve yönlendirmesine muhtaçlar. 

Bursa'da kısa adı BESOB olan Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği var.

Binlerce üyesi bulunan bu kuruluşta kısa bir süre önce yönetim değişimi yaşandı.

Bu değişim uzun yılların ardından gerçekleşince çok kıymetli oldu.

Belki de değişimin nedeni de Arif Tak karşılığıydı. 

Beklentilere karşılık verememesi, yönetim anlayışını yenileyememesi, günün koşullarına ayak uyduramaması ve bu durumu esnafa yansıtamaması Tak'ı görevden el çektiren noktalardı.

Şüphesiz Çataltepe vakası da var.

BESOB'un yeni Başkanı Fahrettin Bilgit ile Bursa'da Bugün ekibi biraraya geldi. 

Sorular soruldu.

Yanıtlar alındı.

Önemli mesajlar verdi Başkan Bilgit. 

Sonra sıraladı bir bir. 

"Esnafa dijital dönüşüm için hazırlanıyoruz" dedi. 

"Çataltepe ile ilgili TOKİ'ye ihtiyacımız var" ifadesini kullandı. 

Nihayetinde "sahaya iniyoruz" dedi.

Önemli bir cümleydi bu.

Yani "esnafımızı dinleyeceğiz ve çözümü birlikte üreteceğiz" cümlesini kurdu.

Bunun yanında oda başkanlarıyla sık sık bir araya geldiklerini anlattı.

Birkaç gün önce de Emlak Müşavirleri Odası'nın toplantısına katıldığını dile getirdi.

Tüm odaların alanlarıyla ilgili bilgi sahibi olduğunu ve olacağını anlattı. 

Ulaşım alanındaki sıkıntılara birebir görüşmelerle hakim olduğunu vurguladı.

Sonucunda da BESOB'u birlikte yöneteceklerini söyledi.

BESOB Başkanvekili Bahattin Korkmaz ve Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Çelebi'nin de hazır bulunduğu organizasyonda Bilgit esnafa yapılan iyileştirmelere her daim ihtiyaç olduğunu belirtti. 

Toplumun temel direği olan esnafın ayakta kalması için kendilerine düşen görev kadar kamu idaresine de görev düştüğünü savundu. 

Bursa'da bir sinerji oluşturmak istediklerini ve yetkilileri de bu sürece dahil etmek için uğraştıklarını anlattı. 

Başkan Bilgit "bizi izleyin" dedi.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları