AK Parti'de gözler ilçelerde! İlçe başkanlarından adaylara set

2024.01.10 09:52 - Son Güncellenme: 2024.01.10 10:10
A

İlginç bir tespit var aslında.

Kimi zaman normal sohbetlerde de dile getirilir.

Kimi zamansa veriler çerçevesinde bilimsel değerlendirmelere de konu olur.

Çok detaya girmeden bu tespit üzerinden hareketle kurulacak cümle muhtemelen "AK Parti'de oyları alan Erdoğan, adaylar ve teşkilatlar aşağıya çekmesin yeter" olacaktır.

Tam olarak katılmasak da bu sözün çoğu seçimde geçerli olduğunu söyleyebiliriz.

Zaten aday beğenilmese de seçmen Erdoğan hatırına oy verebilmekte.

Bunun dışında bir husus da ilçe başkanlarının tavırlarına yönelik. Esasen bu durum CHP'de de yok değil.

Var.

Örnek verdiğimizde hak vereceksiniz zaten.

Bilindiği üzere seçim takviminde ilan edildiği üzere bu seçimde 1 Aralık kamu görevlileri ile il ve ilçe yöneticileri görevlerinden ayrılmak zorundaydılar eğer aday olmak istiyorlarsa.

Ancak istifa etmeleri halinde güçlerini kaybedeceklerini düşünenler son ana kadar istifa etmeyip karar defterinde bir boşluk bırakarak şanslarını denemek istediler.

Bu süreçte de kim akıl verdiyse söz konusu sıfatlarıyla resmi toplantılara katılmayarak bir nevi hülle yöntemine başvurmak istediler.

Yeri gelmişken söylemek gerekirse muhalefet partilerinde bu durumdan istifa ederek aday olanlar var.

Hem de Büyükşehir düzeyinde. AK Parti de de bu ihtimal üzerine plan yapan üst düzey parti yöneticileri de söz konusu.

Alinur Aktaş'ın açıklanmasının ardından eğer ilçe belediye başkanlığı için bir düşüncesi yoksa artık normal görevini yapmaya devam edecektir.

"Aday yapılırsa ben zaten istifa etmiştim" şeklindeki yöntem rafa kalkmıştır herhalde.

Hal böyleyken kendini bu göreve layık gören kimi ilçe başkanları aday adayları üzerinden bir nevi itibarsızlaştırma kampanyasına girişmiş durumdalar.

Yani bindikleri dalı kesme pahasına bu girişimde bulunmaktalar.

"Falanca isim de kim? Ne alakası varmış bu ilçeyle?" şeklindeki söylemlerin alt yapısında kendisinin olma hayali yapmakta.

Bunu yaparken de partisinden çok kendisini düşünmekle.

Eğer kendisi değil de aday adaylarından birinin tercih edilmesi durumunda kazanmak için de mücadele etmeyecek.

CHP Osmangazi özelinde de benzer durum söz konusu olmadı mı?

Demek ki siyasetin genel bir durumu anlatıyoruz.

Bilemiyoruz.

Ama böyle bir izlenim söz konusu.

Sonuç olarak CHP'nin 2019 seçimlerinde kaybetme nedenlerinden bir tanesi de parti içersindeki çekişmeydi.

AK Parti özelinde de bu riskler mevcut.

Bazı ilçelerde daha belirgin.

Geçmişte AK Parti Yıldırım'a yönelik bir notla yazıyı sonlandıralım ve değerlendirmeye size bırakalım.

2004 seçimlerinde belediye meclisi üyesi olmak için ciddi bir eğilim vardı parti içinde.

İlçe yöneticilerinin neredeyse tamamı belediye meclisine talipti.

Onlara söylenen söz şuydu:

"Belediye meclis üyeliğinden daha üsttesiniz. Onların yöneticisisiniz"

İlçe başkanının grup başkanı olmasının dışında halkın seçmiş olduğu meclis üyesinin üstünde olma durumu sadece bir motivasyon unsuruydu.

Zaten o süreçte olağanüstü koşullar hariç belediye meclis üyesi beş yıl görevde kalabilecekken ilçe başkan ve yöneticileri çok daha kolay değişebilmekteydi.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları