Okullar açıldı trafik yoğunluğu daha da arttı

2021.09.10 19:34 - Son Güncellenme: 2021.09.10 19:44
A

Tek bir nedeni yok elbette.
Geçmişten günümüze birçok neden sıralayabiliriz.
Gerek kente düzensiz göç gerek plansız yapılaşma gerekse kentleşme kültürünün eksikliği gibi nedenler ilk akla gelenler.
Bursa için de bu nedenlerle birlikte çokça alt başlık sıralayabiliriz. 

Şehirler büyüyüp geliştikçe mevcut alt yapı ihtiyaca yanıt vermeyebiliyor.
Alt yapıyı salt su ve kanalizasyon yatırımları olarak algılamamak gerekiyor.
Yol, köprü, emniyet şeridi ve daha birçok yatırımla birlikte düşünmek ve ele almak gerekiyor.
Zira bu yatırımlar da yer altındaki yatırımlardan bağımsız düşünülemez. 
Burada iki kavramdan söz edelim. 
Yani "Kentsel Ulaşım Sorunları ve Trafik Yönetiminden Kaynaklanan Sorunlardan" söz ediyoruz. 
Bu iki kavram genelde birlikte anılıyor.
Ama aslında birbiriyle etkileşim halinde olsa da çok farklı unsurları barındırıyor.
 Prof. Dr. Turgut Özdemir ayrımı şu şekilde ifade ediyor: 
"Trafik Yönetiminden Kaynaklanan Sorunlar, genellikle idareyi ilgilendirmekte ve çözüm yolları yine idarece aranmaktadır. Kentsel Ulaşım Sorunları ise, idareyi ilgilendirmekle birlikte daha çok kendiliğinden kentleşme süreci içerisinde ortaya çıkan ve ulaşımla ilgili herkesi ilgilendiren sosyo- ekonomik bir içeriğe sahiptir. Bu nedenle daha kapsayıcı bir nitelik taşımaktadır.
Kentsel ulaşım sorununa çözümler getirebilmek ve daha iyi analiz edebilmek için sorunu oluşturan etkenlere inilmesi zorunludur. " 

Gerçekten de öyle.
Sorunun köküne inmek ve ona göre planlama yapmak önemli. 
Kentsel ulaşım sorununa etki eden faktörleri sırlamak gerekirse; kentin niteliği bağlamında Bursa örneği verilebilecektir. 
Yani sanayi bölgelerine ulaşım planlaması ya da Ankara örneğinde olduğu gibi yönetsel özellikleri nedeniyle trafik planlamasından bahsetmek mümkün olacaktır.
Kentleşme olgusundan söz etmek de doğru olacaktır.
Eğer otoparklar yol kenarlarındaki parklarla eşdeğer hale geldiyse ve işletmelerin yükleme ve yük indirme için yolları kullanması nedeniyle ve ulaşım araçlarının yolcu indirme bindirme alanları yol kenarı olarak değerlendiriliyorsa trafik sıkışıklığı doğal hale gelmekte.
Bursa'da ana arterlerin ortasından geçen Bursaray hattı, bat-çıklarda şeritlerin 3'ten 2'ye düşmesi önemli bir örnektir. 
Trafik ışıklarının doğru kullanılmaması da bir örnektir.
Doğalgaz, su ve kanalizasyon, elektrik hattı gibi alt yapı hizmetlerinin ana yolların altlarında olması nedeniyle yapılan çalışmalar yolların kapanması ya da şerit daraltılmasını sıkça gündeme getirmektedir. 
Toplu ulaşım kültürünün yerleşmemiş olması da başka bir husus.
Ayrıca bireysel olarak kullanılan otomobillerin lüks olmaktan çıkıp ihtiyaç haline gelmesi trafiğe çıkan araç sayısını artırıyor ister istemez.
Özellikle Bursa gibi kentlerde hızlı bir şekilde artan nüfus ve araç sayısı sorunu had safhaya çıkarmış oluyor. 
Alternatif güzergahların oluşturulamaması sorunun çözümünü daha da zorlaştırmış oluyor. 
Örnekleri çoğaltabiliriz.

Sonuç olarak Bursa gibi kentlerde ulaşım sorununu salt bir nedene bağlamadan ele almak gerekiyor.
Bu konuda Büyükşehir Belediyesinin bir bütün olarak hareket etmesi ve hemen her konuda plan dahilinde ilerlemesi şarttır.
Ve hemen her konuda Ulaştırma Bakanlığı başta olmak üzere ilgili bakanlıkları sürece dahil etmesi gerekmektedir.
Alternatif ana hatları hayata geçirmesi elzem olmakta.
Ve toplu taşımayı özendirmeyi bir görev edinmesi gerekmekte.
Samimi olarak tabi.
Bununla birlikte sürücülerin de trafik sorununun çözümünde görev alması sağlanmalı.
Sadece yol yaparak trafik sorununu çözmek günümüz nüfus ve araç artışında mümkün olmayacaktır.
Ama bu ifademiz alternatif yolların yapılmasını geciktirmemeli. 
Yoksa hem her seçimin konusu trafik olur hem de her gün ulaşımın ama aktörü olan vatandaşımızın en çok konuştuğu konu olur.


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları