Hep mütevazi bütçeleri oldu Finalspor'un;

Bu bütçelerle orantılı da kadroları...

Ölçe biçe, kılı kırk yararak eski takımlarında süre alamayıp da, fırsatını bulunca patlama yapabilecek oyuncularla ilgilendi.

Bir yerden sonra; fazla göze batamayanların 'kendini yeniden kanıtlama' makamı gibiydi.

Bir başka söylemle; basamak oldu kıyıda köşede kalmış nice oyunculara.

İkinci baharlarını yaşayan yerlilere 'yeniden doğuş' şansı tanıyan şubenin yabancıları da; orta ölçekli paralara geldikleri Finalspor'da başarılı performanslarıyla akıllarda iz bıraktığını biliyoruz.

İstisnaları da vardı içlerinde.

Örneğin 'küçük dev adam' lakaplı Marlain Veal gibi.

Kısacık boylu olsa da; olağanüstü özelliklere sahip bir oyuncuydu; mücadele ettiği o tek sezona spektaküler performansıyla damgasını vurmuştu Veal;

Deyim yerindeyse TBL'nin tozunu attı bücür; James Harden istatistikleriyle (sayı, asit ve ribauntlarda üç haneli rakamlar elde etmek) ligin MVP'si seçilip, İsrail'e transfer oldu.

Veal geçen sezon da önce Frutti Extra Bursaspor'a gelmiş, oynama şansı bulamayınca  Mamak Belediyesspor'a transfer olarak; Finalspor benzeri bir başarı öyküsü ile ismini gündemde tutmuştu.

Büyük düşünmeden, büyük paralar harcamadan nokta tabir edilen transferler yaparak sporda bir yerlere gelebilmek de olasılıklar arasında.

Finalspor an itibariyle bunun en güzel ve çarpıcı örneklerinden birisi.

TBL'de geride kalan 5 maç itibariyle sezon öncesi hiç tahmin etmediği bir yerde ve lig liderliğe yerleşmiş durumda.

Üstelik yenilgi almayan tek takımı pozisyonundalar.

Transferleri boş geçmeyerek ilk aşamayı kazasız belasız atlatan teknik kadro, yerli ve yabancı kimyasını da oturunca; çoğunluğa sürpriz gelen skorların sahibi bir takım yaratmayı başardı.

Berat Gök bu noktada başarılı coachingi kadar, isabetli seçimleriyle de kutlanacak bir performansın sahibi konumunda.

İki yabancı Darius Dunn ve Clint Robinson savunma ve hücumda müthiş katkı yaparak oynamayı sürdürürken; takımın lokomotifliğini 1 ve 2 numaralarda harika bir sezon geçiren deneyimli play maker / shooting guard Erdem İlter yapıyor.

Erdem İlter camianın eskiden aşina olduğu bir isim. Geçen sezon kadroya son anlarda yeniden dahil olmuş, sezonun sonuna kadar da iyi maçlar çıkartmıştı.

 Bu sezon onun için de, takımı için de çok farklı.

Diğer kulüplerde yabancıların sorumluluk verilerek öne çıkartıldığı bu ligin açık ara en başarılı yerlisi ve 'winner kimliğiyle' arkadaşlarına harika liderlik yapmakta.

Erdem'in bir çok maçta iki üç kişilik oynadığını söyleyebiliriz.

Oyun kurucu, shooting guard, kısa forvet gibi.

Üç pozisyon katkısıyla coachunun elini kolaylaştırması; yerli oyuncu kimliğinde pek rastlanmayan bir durum.

Berat Gök bu noktada Erdem İlter gibi bir cevhere sahip olduğu için çok şanslı.

Tabii ki üç oyuncunun performansına bağlı bir başarı skalasından söz edilemez Finalspor için.

Kadronun yeni bireyleri Ömer Sancaklı, Talat Alp Altunbey'le, Mustafa Baştürk aldıkları dakikaların hakkını vermeyen çalışan kadro emekçileri arasında.

Sahadakilerin back upu olarak zaman zaman rotasyona giren Faik Can Kaşıkçı, Hidayet Civan'la Alpaslan Uruk'u da unutmadan ekleyelim.

Finalspor 5 maçın sonunda TBL'nin yenilgisiz lideri ve sezon öncesi hiç beklemediği bir pozisyonda yeni rakiplerini beklemeye başladı.

Hafta sonu (pazar) Bursa'da bu ligin en derin ve zengin kadrolarından birisine sahip Yalova Semt 77 ile Naim Süleymanoğlu Salonu'nda karşılaşacak.

Çok keyifli, çekişmeli bir maç olacağını tahmin ediyorum.

Finalspor camia olarak Yıldırım ilçesini kendisine üs çekerken, ilçeli sporseverleri de kendisine yakınlaştırmak için bir dizi organizasyonla onların ayağına kadar gidiyor.

Basketbol alt yapısı için Yıldırım Belediyespor ile yapılan işbirliğini ben bir adım daha ileri götürerek; belediyeye şubenin isim sponsorluğu yapmasını öneriyorum.

Ligde buna benzer ortaklıkların sayısı bir hayli fazla.

Örnek vermek gerekirse; Mamam Belediyesi Ankaragücü, Balıkesir BŞB Spor, Mersin BŞB Basketbol, Ankara Gölbaşı Belediyesi TED Kolejliler gibi.

Yıldırım Belediyesi yapacağı bir protokolle Finalspor'a isim sponsorluğu yapabilirse; bu işbirliğinden ilçe olarak büyük kazançlar elde etmesi pekala mümkün olacaktır.

Geçmişe dönük bakılınca; sportif platformdaki kazançların uzun vadede ilçe belediyelerinin sosyal yaşamını olumlu yönde etkilediği görülmekte.

Bu güzel öneriyi gündeme getirerek; sevgili başkan Oktay Yılmaz'ın kulağına kar suyunu kaçırmış olalım!

Bakarsınız bir faydası olur.