2020 yılında depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle Bursa BŞB tarafından yıkılan tarihi Bursa Atatürk Spor Salonu; 1961 yılında açılan mimari yarışma ile Atatürk Stadı ile ayni parselde; mimarlar Orhan Şahinler, Hamdi Şensoy ve Muhlis Türkmen tarafından projelendirilmişti.

Salonun inşaatı o günün ekonomik koşulları içinde yıllarca sürüncemede bırakılmış, projelendirilmesinin üzerinden tam 11 yıl geçtikten sonra 1972 yılında dönemin Gençlik ve Spor Bakanı Sezai Ergun tarafından hizmete açılabilmişti.

Bursa Atatürk Spor Salonu; 3500 kişilik seyirci kapasitesi ve o günün koşulları itibariyle Ankara 19 Mayıs Stadı'nın yanındaki Atatürk Spor Sarayı ile birlikte Türkiye'nin en modern ve en büyük salonu olarak kayıtlara geçti.

Yine o yıllarda İstanbul gibi bir metropolde çoğunlukla sergi ve fuar amaçlı kullanılan 'Lütfi Kırdar Salonu' dışında doğru dürüst maç yapacak salon bulunmazken; Bursa modern ve çok amaçlı bir tesise kavuşmanın gururu ile; bir çok uluslararası organizasyonun ev sahibi olmayı başardı.

Bunlardan ilki 1974 yılında Uluslararası Voleybol Federasyonu  (FİVA) tarafından Türkiye'ye verilen ve o süreçteki adıyla 'Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonlar Ligi' olan dörtlü finalleri idi;

Zamanın Voleybol Federasyonu da (başkan Vahit Çolakoğlu) 'en iyisi orası' diyerek finalleri Bursa'nın hizmete yeni açılan salonuna layık görmüştü.

Hiç unutmam; o yıllarda Ankara'da üniversite öğrencisiydim.

Cuma-Pazar günlerine denk gelen dörtlü finalleri; uzayıp giden kuyruklarda saatlerce beklemeyi göze alarak izleme olanağı bulmuştum.

Henüz koltuklama sistemi olmadığı için; maçları tahta sıraların üzerinde ve sıkış tepiş oturarak izlemişti Bursalı voleybol severler.

Üç gün ful çeken salonda ortalama 5 bin seyirci önünde oynanan dörtlü finallerin sonunda Rus temsilcisi Dinamo Moskova şampiyon olarak kupayı havaya kaldırmış; ulusal yazılı medya turnuvayı 'Bursa'da voleybol çılgınlığı; seyirci salona sığmadı' manşetleri atarak vermişti.

Sonraki yıllarda da bir çok branşta Bursa'nın salonu ilk tercih edilen mekan olma özelliğini korudu.

Eczacıbaşı kadın voleybol takımı Avrupa'da kazandığı kupalarından ikisini Bursa'dan İstanbul'daki müzesine taşıdı.

1976 yılında nefeslerin tutularak izlendiği Avrupa Serbest ve Grekoromen Güreş Şampiyonaları için de Bursa tercih edildi.

Bursa'nın basketboldaki kilometre taşı Tofaş 1999 ve 2000'de 5 kupa kazandığı tarihi sezonlarında taraftarının huzuruna bu salonda çıktı.

Uzatmayalım; daha bunun gibi nice farklı branşların organizasyonlarına ev sahipliği yapmanın onurunu yaşadı Bursa'nın yüz akı salon.

Zaman içinde miadı dolunca ve depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle (!) 2020 yılında yerle bir edilirken;

Kazmayı vuranlar en kısa zamanda ve yine 'Atatürk' ismiyle yaşatmak üzere bir yenisini yapma sözü vermişlerdi.

Aradan geçen 4 koca yıl içinde hiç akıllara gelmeyen yeni salon inşaatı; seçim atmosferinin dayanılmaz cazibesi içinde birileri tarafından tozlu raflardan indirilerek yeniden vizyona sokulmuş durumda!

Ama küçük bir farkla (!);

1972'li yılların 300 bin nüfuslu Bursa'sına anca yetebilen 3500 kişilik salon, aradan geçen 52 yıl içinde iyice kuşa döndürülerek (!) 3100 seyirci kapasiteli projesiyle 3,5 milyon nüfuslu Bursa'ya inşallah bittiğinde hizmet vermeye başlayacak!

1972den 2024'e Bursa'nın nüfus ve potansiyel olarak neredeyse on kat büyümesini pas geçerek; yeni Atatürk Spor Salonu'nu 'Bursa'nın gündemindeki yeni parlayan yıldızı' diye lansmanını yapmak; tek kelimeyle şehrin kabına sığmayan spor portföyü ile alay edip, kafa yapmaktır.

Daha büyüğü pekala yapılabilecekken ve arazinin fiziki koşulları çok müsaitken bundan imtina edilerek kuş gibi salonla yetinmeye razı edilmek; Bursalı sporseverlere 'bu kadarı bile size fazla' demenin eş anlamlısıdır.

Bursa nüfus itibariyle, kendisinden daha küçük şehirlerdeki salonların yarısına bile sahip değil ne yazık ki...

Profesyonel basketbol, voleybol ve hentbol liglerinde bir elin parmağını geçmeyen takımlara sahip Konya ve Antalya 10'ar bin kişilik kapasiteleri ve göz kamaştıran konumlarıyla Basketbol Türkiye Kupası ile voleybolda FİVB Milletler Kupası organizasyonlarına ev sahipliği yaparken; milyonluk spor şehri Bursa; yeterli salonu bulunmadığı için her uluslararası organizasyonda devre dışı bırakılarak kaderiyle baş başa bırakılmış durumda.

Salon ve tesis fakiriyiz;

Kulüpler bırakın maç oynamayı; idman yapabilmek için bile torpil arayıp, yalvar yakar ağlaşıyor;

Okullar ise işin ticaretini yaparken; salonlarını para ile basketbol okullarına kiralamakta birbirleriyle yarış halindeler.

Bu ülkede 10 bin kişilik salon yapılacaksa ilk adresi Bursa olmalıydı.

Başka bir yer değil!

6500 kişilik Nilüfer Tofaş Salonunu bir kenara bırakın; basketbol maçı yapabilecek ikinci bir tesisi yok Bursa'nın;

Yıldırım ilçesindeki Naim Süleymanoğlu'na da ulaşımı zor olduğu için kulüplerin dışında kimse gitmek istemiyor!

Temeli yeni atıldığı için 'acaba bir umut olabilir mi?' diye son kez seslenmek isterim.

Projesini değiştirerek hiç olmadı 5 bin kişiye çıkartın yeni Atatürk Spor Sarayı'nın kapasitesini;

Bir kere yapacaksınız, en az 50 yıl kullanılacak;

Bırakırken arkanızdan 'hayır duasıyla' anılmak istiyorsanız 'lütfen bir kez daha düşünün' derim...

Gerçekten düşünün; ne olursunuz !