Kısmet bugüneymiş;

Bursalıların Bursasporluların ortak özlemi olan Bursalı antrenörlerle çalışmak.

Ömer Furkan Banaz Yönetimi'nin şimdiye kadar yaptığı en akılcı icraatı oldu Tahsin Tam'la, İsmail Ertekin'i Bursaspor'un başına getirmek.

Hafızamızı tazeleyecek olursak;

Bizim dışımızdaki insanlarla çalışmanın kulübü nerelere getirip bıraktığı gün gibi ortada.

Sanki bir matahmış gibi yıllarca peşinen koşuldu Ali'nin, Veli'nin, Hasan'ın.

Sonuçları ortada.

Bırakın üste dönmeyi, 2 kez küme düşüldü.

Öze dönülmesiyle spor kamuoyunun vicdanının da rahatladığını düşünüyorum.

Bana sorarsanız;

İyi oldu, hoş oldu; güzel oldu.

Kasasında beş kuruş parası olmadığı gibi, 1 milyar TL'ye dayanan borç yükü altında kıvranmaktan omurgası şekilden şekile giren Bursaspor'un başına zaten başkası düşünülemezdi.

'Beyaz saçlı prens İsmail Ertekin' sportif direktör;

TECO Karacabey Belediyespor'la bir futbol mucizesi yaratmanın eşiğinden dönen Tahsin Tam'da teknik direktör.

Deneyimli, birikimli iki hoca ayni anda ve birlikte timsahın emrinde.

Ertekin alt yapı dahil, futbol şubesinin er kademesinde mesai vermeye hazırlanırken;

Tahsin Tam'da yıllar yılı kıt olanaklarla çalıştığı kulüplerde kazandığı mesleki tecrübesiyle doğup büyüdüğü Bursaspor'u yeniden ayağa kaldırmaya çalışacak.

Öyleyse;

Hoş geldin İsmail Ertekin, yolun açık olsun Tahsin Tam.

Tabii bu tercihin altındaki nedenleri de tartışmak gerekiyor.

Belki biraz parasızlığın getirdiği mecburiyetten;

Belki de yıllardır seslendirilen ortak bir temenniye kulak verilmesindendir bu sürpriz hamle;

Bekleyip, göreceğiz,

Sabrederken, desteği esirgemeyeceğiz.

Daha önemlisi;

İki üç maç kötü gidince eski günlerde olduğu gibi 'İsmail istifa, Tahsin istifa' diye çatlak sesler çıkartmayacağız.

Sözün özü;

Bursaspor tribünlerinin en büyük sınavı olacak 2022-2023 sezonu.

Kendi çocuklarımıza güvenmenin testten geçirileceği günler yaklaşmak üzere.

Hocalar bizden, oyuncular alt yapıdan; görmek istediğimiz bu değil miydi zaten?.

İkisiyle de konuştum dün.

İsmail Ertekin 18 yıl aradan sonra dönüş yapmış 'kendi evim' dediği Bursaspor'a.

Tahsin Tam'ın da gurbette geçirdiği yıllar neredeyse Ertekin'e yakın.

Ertekin son olarak 2004 yılında rahmetli Nejat Biyediç'in yardımcısı olarak oturmuş kulübeye.

'Sonra bir daha ismini bile anamadım, andırmadılar Bursaspor'un. Kapıdan kovdular, yılmadım; sonunda bacadan içeri kendimi atarak dönebildim' diyerek yeni görev tanımına ironik bir yaklaşımda bulundu.

Bursaspor dışında geçirdiği 18 yıl içinde görev yaptığı Balıkesirspor'u, Bandırmaspor'u, Turgutluspor'u oynadığı liglerde şampiyon yapmış.

Sakaryaspor, Manisa FK, Bandırmasporla finallerde kaybetmiş.

Kariyerinde başarılarıyla ikiz kardeş yaşamış böyle kaç teknik direktör bulabilirsiniz ki?

Fatih Terim'in dışında bir yerli isim geliyor mu aklınıza?

Gaziantep'de Göztepe'de, Sivas'ta, Antalya'da Tamer Tuna ile stajını tamamlayan Tahsin Tam, Bodrumspor'la başlayan tek kişilik yürüyüşüne TECO Karacabey Belediyespor'la tavan yaptırmıştı geride kalan sezon.

Son durakta biraz tecrübesizlik, biraz da kalite farkı finalde Bodrumspor'un yüzüne gülmese; Karacabey Belediyespor'u yeni yerinde alkışlardık Bursa olarak.

Bu kadarı bile şampiyonlukla eşdeğerdir aslında.

Düşme potasından zirveye final oynamaya;

Sözün bittiği yer değil mi sizce de?

Şimdi o da İsmail Ertekin gibi futbol yaşamının startını verdiği, değişik departmanlarında ter döktüğü Bursaspor'un bir neferi artık.

Karacabey'de yarım kalan işini tamamlamak için geldiğini söyledi.

'Her türlü riski ve mesleki kariyerimi göze alarak döndüm Bursaspor'a' diye konuştu.

Antalya'ya bir iş görüşmesi için gitmişken, telefonla çağırmışlar kendisini.

'Çalışır mısınız' 'çalışırım' hepsi bu kadar...

İsmail hoca da, Tahsin hoca da para pul konuşmadan basmışlar imzayı Bursaspor için.

İkisi için de ' her türlü riski göze aldık'ın açılımı; tahta en azından ikinci yarının başına kadar açılmayacak;

Hiç dış transfer yapılmayacak;

Elde kim varsa onlarla yetinilecek;

TFF'nin denetlemesi sonunda kriterler yetersiz bulunursa belki de lige eksi puanla başlanacak demektir.

Bilmiş olun, sonradan 'bu nedir böyle' demeyin.

Hepsini peşin peşin kabul etmişler.

Her yaş grubundan seçilmiş Vakıfköy patentli gencecik çocuklarla; hatırı sayılır yatırımlar yaparak bu lige hazırlanan kulüplere karşı onur savaşı verecekler.

Belki TECO Karacabey Belediye, belki İnegölspor rakipleri olacak.

Yani hiç beklenmedik bir statüte ve yıllar sonra Bursa derbisi oynayacaklar.

Hepsine hazır ikisi de.

Sözleşmeleri devam eden Erhan Erentürk'ü, Kubilay Sönmez'i, Hasan Ayaroğlu'nu, Enver Cenk Şahin'i, Mehmet Erdem Uğurlu'yu bire bir görüşmelerle yeniden Bursaspor'da oynamaya ikna etmeye çalışacaklar.

Muhtemelen hiçbirisi kabul etmeyip gitmek isteyecektir,

Belki de 'küme düşülmesinde bizim de suçumuz vardı' deyip oynamaya razı olacaklar, şimdiden bilemeyiz.

Bursaspor'da çalışmanın bir meslek ve namus borcu olduğunu kabullenerek yola çıkan Ertekin'le Tam'a şehrin her bireyi ve kurumuyla sonuna kadar destek vermesi gerekiyor.

'Başka Bursaspor yok' sloganıyla yıllardır ortalığı ayağa kaldıranlardın da...

Bursaspor 2022-2023 bilinsin ki tam bir öz kaynak takımı olarak karşımıza çıkabilir.

Düşürenlerin kaçıp gittiği, sözleşmesi devam edenlerin kendilerini naza çektiği bir kaos ortamıyla başlayabilir yeni sezon.

En başta yazsam da tekrar etmek isterim;

'Tahta filan da açılmayacak' peşin peşin bilmiş olun.

'Özümüze döndük' kelimesinin ilk kez bu kadar hayat bulduğu bir futbol sezonunun eşiğindeyiz.

'Koşulların iyice Vakıfköyleştirdiği' böyle bir Bursaspor'u tribünde oturarak izlemeye kaç kişi hazırdır acaba?