Bursaspor olmayınca Süper Lig maçlarıyla arama biraz mesafe koydum;

Yapacak bir işim yoksa ya da gündemimde izleyecek başka bir maç olmazsa; arada bir göz ucuyla bakıyorum.

Mesleğimin gereği biraz da;

Dün akşam böyle boş saatime denk geldi Beşiktaş- AdanademirSpor maçı;

Oturup, izledim.

Futbolun olmadığı karşılaşmanın sonunda yine pozisyonların yerine hakemler konuşuldu.

Yani Atilla Karaoğlan'ın performansı...

'Bu maçta kan çıkar' dedirtti;

Kötü bile demek hafif kalır, felaketti, rezaletti;

Böyle bir kişiyi hakemliğe devam ettirmek; bile bile lades demek;

Ya da kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey.

Kurşunu MHK sıkıyor kendisine;

Adam faul nedir, temas nedir haberi yok;

Ayağa basma, çelme takarak düşürme  kural kitabında 'faul' diye yazıyor;

Bunun lügatinden silinmiş.

'Normaldir' deyip devam ettirince cinnet hali yaşandı yeşil çimlerin üstünde.

Olaya bir gazeteci gözüyle ve objektif bakarak söylüyorum;

Maçtan sonra sağ salim soyunma odasına girebildiyse yatıp kalkıp dua etmeli.

İki penaltısını çöpe attı ev sahibi takımın.

Nasıl göremez, nasıl atlar gözünün önündeki böyle net pozisyonları olacak şey değil.

VAR denilen sistem galiba bu adamın maçlarında devre dışı.

Göremediyse çağırsanıza;

Çağırmıyorsa VAR odası ne işe yarar?

Uyaran olmayınca kafasına göre yöneterek katletti maçı.

90 dakika bitince isyan eden edene;

Haksız da değiller...

Beşiktaş Yönetim Kurulu üyesi, eski futbolcu Feyyaz Uçar sinirden çatlayacak gibi olsa da; tüm nezaketiyle konuşmaya devam ederek bundan böyle hakemleri de izlemek için (!) özel bir scout ekibi kuracaklarını açıkladı!

Her hafta yaşanılan bu gibi rezaletlere MHK ve federasyon kulağını kapatırsa; sonra birileri kalkıp, böyle paralel bir sistemi devreye sokmak için harekete geçer.

Nasıl hakemsin sen arkadaş.

Çalamayınca orana burana dokunmaya başladılar!

Beşiktaşlı Repic saçını okşarken bile tepki veremedin.

Adam dalgasını mı geçti, yoksa başka bir şeyi mi ima etmek istedi;

Nasıl anladığınıza bırakıyorum!

Bu hareketin karşılığı direkt kırmızıdır, bırakın sarıyı; ama tık yok!

Yani insanın aklına başka şeyler geliyor da; neyse en iyisi susmak!

Maç bittikten sonra kanallarda gezindim.

Karaoğlan'a eleştirilerin bini bir para.

Hakaret boyutuna varıncaya kadar hem de;

Dilinin kemiği olmayan Erman hocaya göre 'kazmanın teki'...

TRT'de yorum yapan eski hakem Bünyamin Gezer'e göre de kalan maçların selameti adına bir daha kendisine görev verilmemeli.

Şuraya gelmek istiyorum;

Kulüpler, federasyon, MHK umurlarında bile değil;

Türk futbol hakemliği için yapılacak en net yorum yerlerde süründükleridir;

Memnuniyetsizlik neredeyse her ligde tavan yapmış durumda.

Kurtarıcı olarak devreye sokulan VAR'ın tartışmaların odağındaki mecra olması düşündürücü;

Belki de o masada oturanların her birisinin gönlünden geçirdiği bir kulüp var (!); denk geldiğinde nabza göre şerbet vererek, eyyamcılık yapılıyor.

Hakemlere gelince;

Büyük çoğunluğu maçları sahada değil, kendi kafalarında yönetiyorlar.

İşlere el atması gereken federasyonun başındaki zat, Suudi Arabistan rezaletinden sonra inzivaya çekilmiş olacak ki, sesi soluğu çıkmıyor;

Kendisi o koltuğu bir türlü bırakamadı;

Devlette ne yapacağına karar veremeyince belirsizlik iyice tavan yapmış durumda.

Bana sorarsanız;

VAR'ın adı; hakemlerin cismi kaldı;

Sahaya çıkınca fiziken görev yapıyorlar.

Olmayan hakemlerle çalışamayan VAR sisteminden daha lig şampiyon çıkacak;

Çıkacak da nasıl çıkacak ben kuşkuluyum;

Çünkü hiç bir şey değişmedi;

Değişemiyor;

Bilinmez belki de böyle devam ettirilerek bir sonuca varılacağını sanılıyor.