Olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçının dosyasının karara bağlanması öyle anlaşılıyor ki seçim sonrasına sarkacak!

Yani anlayacağınız;

Siyasetin gölgesi futbolun üzerinde!

Öyle ya 'aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık';

Maçın sonunda ve sahanın ortasında tribünden atlayan fanatiklerle Fenerbahçeli futbolcular arasında neredeyse küçük çaplı bir meydan muharebesi yaşanmış;

Görüntüleri var, labada yaprağı gibi fotoğrafları var;

Bir sürü de tanıkları var;

Ama hala PFDK'ye sevkedilmiş bir dosya yok!

Bu rezaletin bıyığı Trabzonspor, sakalı Fenerbahçe'dir.

Yerel seçimlere şunun şurasında kalmış 10 gün;

Trabzonspor'un arkasında koskocaman bir şehir;

Fenerbahçe'nin arkasında ise 22 milyon taraftarı;

Sıkıysan raporunu yazsana!

'Adalet dağıtan tarafsız PFDK' senin de boyunun ölçüsünü;

Ortada en az eşi, çoluğu, çocuğu, 7 sülalesiyle birlikte 20 küsür milyon potansiyel oy durmakta;

Kaybettirirler verecekleri tepkiyle;

Trabzon gider;

İstanbul haydi haydi gider;

İstanbul'u, Trabzon'u kaybeden de Kudüs'ü kaybetmiş kadar olur!

Ben değil elbette;

Olan bu ülkeyi 22 yıldır yöneten AKP'ye olur!

Sabun gibi kayıp gidiverirse bu iki şehir ellerinden;

Sonra ayıkla pirinci taşını!

Medya, televizyonlar olayların üzerinden sonra iki üç gün esip gürledi;

Sonra hepsi hizaya getirildi!

Çevirin bakın gazetelerin spor sayfalarını;

Olmadı elinizde kumanda zaplayın ekranları;

'Tık yok' bir iki muhalif kanal dışında...

Kulakların üzerine yatıvermişler!

Şaşırdık mı?

Asla;

Neden böyle oluyor ki?

Neden olacak?

Bu 'seçim' öyle şeylere kadir ki; bir oyun bile hesabı yapılıyor bir yerlerde an itibariyle;

Medyalara resmen ayar çekiyorlar;

Gördükleri görmeyecek!

Duyduklarını duymayacaksın!

31 Mart'a kadar sabret;

1 Nisan'dan sonra özgürsünüz, atış serbest!

Siyasetin gölgesi sporun, futbolun üzerine çökmüş durumda;

Dünya ayağa kalkmışken; bizim TFF 'üç maymunu' oynama rolünde oskarlık bir performans sergiliyor.

Bugüne kadar böylesi bir rezalet yaşanmamışken; sahada linç edilmenin eşiğinden dönenler 'çok şükür Allah'ıma daha içecek suyumuz, yiyecek ekmeğimiz varmış' diyerek hallerine şükrediyorlar!

Sayın cumhurbaşkanının desteği arkasında olsa bile; TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin yaşanan bunca olumsuzlukların ardından 'ben bu işi beceremedim; kusura bakmayın' diyerek çekip gitmesi gerekirdi;

Öyle bir niyeti yok ama;

Süper kupa finalini eline yüzüne bulaştırmışsın;

Hakemlerin şerrinden İstanbulspor, Trabzonspor'la oynadığı maçı yarıda bırakarak soyunma odasına dönmüş;

Başka bir ülkede benzerini bulamazsınız;

Son tahlilde Trabzon'da yaşananlarla tüyler diken diken olmuş;

Yeter mi?

Yetmez;

Telefonundan bylock çıktığını kendi ağzıyla itiraf eden birisi o makamdan nasıl tutulur; aklınız eriyor mu?

 Sayın cumhurbaşkanım;

Bu 'zat' kendi rızasıyla gitmiyorsa eğer; insiyatif kullanıp gereğini yerine getirin;

Tutun kulağından 'haydi güle, güle'

Çok çektik senden be 'Mehmet Büyükekşi';

Hakeminle,  PFDK'nle, VAR'ınla, Tahkiminle;

Hele kulüplerimiz;

A'dan Z'ye, küçüğünden, büyüğüne kim varsa canından bezdirdin;

Sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi verdiği iftarda 'Maalesef istemediğimiz olaylarla karşılaştık. İki kulübümüze de (Trabzonspor-Fenerbahçe ) geçmiş olsun' diyebilme aymazlığını gösteren birisiyle bu gemi limana yanaşamadan alabora olup batar;

Daha fazla direnme sayın başkan;

Yapılacak işlerin var, kendi özelinin başına dön;

Allah aşkına ve ne olursun!

Seninle olmuyor işte!

Her şey kadir olan siyasetim!

Sen de sporu, futbolu bir kenarda bırak da; tepe taklak olmuş ekonomiyi düzeltmeye bak!