'Tofaş'ta beklenen gelişme' diye vermiş basketbol siteleri Yunanlı coach Dimitris Priftis'in olası ayrılığını.

Ben yazıma oturduğumda henüz Priftis'in sözleşmesi feshedilememişti. ( Operasyon biterse takımın yeni coachu Orhun Ene olacak)

Nedeni de kendisiyle yapılan sözleşmenin şartlarının ağırlığı.

'Yunanlı hocanın referansı kimdi' bilemiyorum da;

1 yılla yetinmeyip, 2 artı 1 yıllık sözleşme imzalarsanız; göndermeye kalktığında  adam da hakkını son kuruşuna kadar almak için diretir ki; o zaman kızmaya hakkınız olmuyor.

'Olmuyor, yürümüyor' diyerek bir karar almışsınız, karşı tarafta 'gönderiyorsan helalleşelim' diye ayak diretiyor.

Keşke sözleşme eksenine bu kadar katı kurallar konularak el sıkışılmasaydı.

Yılların Tofaş'ının böyle yanılgıya düşmesi düşündürücü.

Örneğin 'bir senelik yapalım, sonra başarına göre opsiyon kullanırız' dense daha mantıklı olmaz mıydı?

Kabul etmezse Tofaş'a hoca mı yok basketbol camiasında; bir başkasına teklif sunsanız; özel uçağa atlar da gelirdi!.

Kulübü iyi tanıdığım için böyle kesin konuşuyorum.

Tofaş'ta para en son söz edilecek konudur.

Kimseyi yarı yolda bıraktığı da görülmemiştir.

Gelelim sadede;

Priftis'le yaşanılan sıkıntı kurulan kadro ile ilintili;

Bir sezon önceki dramın üzerine perde çekmek isterken, üst üste ikinci kez transferi eline yüzüne bulaştırarak açmaza düşmek.

Yani;

Kasey Shapperd, Jeremy Simmons, Elgin Cook, Elgirdas Zukauskas, Pako Cruz'a 'buraya kadarmış' diyerek  gönderdikten sonra; alayını aratan daha kalitesiz yabancıları toplayıp; yaşanılan hayal kırıklığının üzerine tuz biber ekmek.

Beğenilmeyenler, bu yılın getirilenlerinden çok daha fazla katkı vermişlerdi.

An itibariyle gelenler gidenleri fazlasıyla aratmaya başladı.

Hem de ne aratma.

Boubacar Toure, Celil Williams, Deon Thompson, Joshua Reaves, Suleiman Braimoh, Tyler Ennis, Arturas Milaknis; 2021-2022 sezonu enkaz döneminin üzerine yapılacak en kötü seçimleri oldu.

Rob Gray, biraz da Tyler Ennis;

Diğerleri soru işareti.

'Olsalar da olur, olmasalar da'.

İlaç olmak şöyle dursun, performanslarıyla yeni yapılanmanın artçı şokları olarak; şubeyi yıllar sonra yeniden düşme potasına soktular.

Hem üzücü, hem düşündürücü.

(Yunanlı hocanın yaptığı en iyi icraat, Berke Büyüktuncel, Mustafa Kurtuldum, Özgür Cengiz gibi genç yeteneklere tanıdığı süreler oldu.

Daha doğrusu yabancılar kötü çıkınca; birazda zorunlu olarak yerlilere dakikalar paylaştırıldı.)

En başından;

'Priftis istedi, biz de aldık' özgürlüğünün tanınması hataların en büyüğüydü.

Bu kulübün başkandan sonra iki numaralı ismis olan Tolga Öngören transfere müdahil olabilseydi bugünler yaşanmazdı.

Tolga bu ülkede basketbol piyasasını en iyi bilenlerden birisidir.

Sorsanız getirilenleri de soyağacına kadar sayar.

En başında olaya müdahale ederek transfere karışmalı, kaliteleri tartışılan Suleiman Braimoh, Joshua Reaves,  Cecil Willams gibi sıradan isimlerin transferlerine muhalefet şerhi koymalıydı.

Operasyon gecikince faturası da ağır oldu.

Şimdi;

Priftis'in hayli ağır olduğunu düşündüğüm tazminatı; yeniden yuvaya dönen Orhun Ene'nin maliyeti;

Şart olan yeni transferler de eklenince bütçe hayli aşılmış olacak.

Ama daha önemlisi şimdiden kaybedilmiş bir sezonun getireceği moral bozukluğuyla, karamsarlık.

Ligde play-off Kaf Dağının arkasında kaldı, Avrupa'ya erken havlu atılırken, kupada da esameniz okunmuyor.

Sözün özü Tofaş Spor Kulübü kendisine hiç yakışmayan bir bilanço ile yüzleşmek durumunda kaldı.

Zararın neresinden dönülse kardır.

Şubeye teknik adam olarak en iyisi Orhun Ene getirildi (getirilecek)

Ne var ki Ene ikinci dönemine ilkine göre zorluklar yaşayarak başlayacak.

Çünkü elinde enkaza dönmüş bir kadro var.

 Takviye yapılması kaçınılmaz.

Öncelikle iyi bir 3 numara ile ve çember altına.

Orhun Ene zorlukları seven bir antrenördür ve kadrosu itibariyle de hep mütevazi yaşamıştır.

Ne diyelim Allah yolunu ve bahtını açık etsin.