Şahane bir salon yapılmış Antalya Muratpaşa'ya devlet tarafından.

(Belki de belediyenin mülkiyetindedir; ne olursa olsun, kim yaparsa yapsın önemli olan böyle bir salona Antalyalı sporseverlerin sahip olması)

Kıskandım, hasetlendim Bursa'm adına!

Yüreğim sızladı, canım çok fena sıkıldı.

Neden mi?

Antalya'nın Basketbol Süper Ligi'nde oynayan erkek takımı yok; (TBL'de Antalya Güneşi oynuyor sadece.)

Voleybol Efeler ve Sultanlar Ligi'nde de öyle.

Ama o Antalya'ya devlet 'senin ihtiyacın yok' dememiş, 10 bin kişilik, olimpik kriterlerde, büyüleyici bir ambiyansı olan salonla ödüllendirmiş.

Geçen hafta sonu bu salonda Türkiye'yi Vakıfbank'la, Eczacıbaşı Dynavit'in temsil ettiği, FİVB Kadınlar Kulüpler Dünya Şampiyonası finalleri oynandı.

Kaçırmadan izledim maçları;

Oynanan voleybolun kalitesi kadar, Antalyalı spor severlerin maçlara olan ilgisine de hayran kaldım.

Her güne ortalama 10 bin seyirci düşmesi; olağanüstü bir rakam.

Antalyalı bu sınavdan yüzünün akıyla ve iftihara geçerek çıktı.

Kutlarım...

İlgi bağlamında kırılan rekora da FİVB övgü üstüne övgü yağdırdı.

Şimdi biraz olsun anlatabildim mi neden 'kıskandım, hasetlendim' dediğimi?

Bu turnuva Anadolu'da düzenlenecekse; bu şehir Bursa olmalıydı, bu maçları izlemek de Bursalı spor severlerin hakkıydı.

Verilebilseydi en alasını düzenler, en az içerideki seyirci kadar da dışarıda giremeyen kalırdı.

Maalesef uluslararası kriterlerde yeterli salonumuz olmadığı için turnuva bize değil Antalya'ya gitti.

Belki eleştirenler çıkacaktır ama; devlet babanın gözünde üvey evlat konumundayız Bursa olarak.

Yatırımlardan şehir olarak yeteri kadar hakkımızı alamıyor, Antalya benzeri spor tesisleri de gidip başka şehirlere konduruluyor.

Nilüfer'e yapılan; ama yetersizliği her gün biraz daha iyi anlaşılan salon dışında bir başkası yok elimizde.

Yazık oldu Atatürk Spor Salonu' na!

Yıktık ama yerine yenisini yapamadık.

Kala kala şehrin doğusundaki Naim Süleymanoğlu kaldı elimizde.

Oraya da ulaşımında yaşanılan sorunlar nedeniyle kimse maç oynamak, ya da seyirci olarak gitmek istemiyor!.

Durumu özetleyecek olursak;

3,5 milyonluk Bursa'nın voleybol takımları; İhsaniye'deki yetersiz ve küçük Cengiz Göllü'ye mahkum edilmiş durumda.

Basketbol Süper Ligi'nde oynayan Frutti Extra Bursaspor ve Tofaş; Nilüfer'deki salonu paylaşıyorlar.

'Yetmez mi?' diye sorarsanız;

Tofaş'a olmasa da Bursaspor'a şimdiden yetmemeye başladı!.

Çünkü Avrupa ve lig maçları ful çekiyor yeşil beyazlı takımın.

Başarı skalası biraz daha yukarılara çekilirse; bir iki yıla kalmaz o seyirci sığmaz olur tribünlere;

Daha büyüğüne ihtiyaç hasıl olur.

O bakımdan;

En az 10 bin seyirci kapasiteli yeni bir salona acilen ihtiyacı var Bursa'nın.

2023'de başlansa en az 3 yılda biter ki (!); elimizi çabuk tutmamız gerekiyor.

Kim öncülük edecek bu işe?

Büyükşehirin başı; yıktığı emektar Atatürk'ün yerine yenisini yapmak için; ekonomik nedenlerle ihaleye girmekten imtina eden müteahhitlerle dertte!.

O zaman devlet bu işe el atacak.

Önümüz seçim; Bursalı spor severleri de sevindirmek gerekebilir!

Kişisel görüşümü soracak olursanız;

Eski Gençlik ve Spor İl Müdürü; Prof. Dr.  Süleyman Şahin; Gençlik ve Spor Bakanlığı Yatırımlar ve İşletmeler Genel Müdürlüğü görevine getirildi geçen hafta içinde.

Öz çocuğumuzdur sevgili Şahin; ayırım yapmadan hizmet üreten bir Bursa sevdalısıdır.

Kişisel olarak da benim çok sevdiğim bir bürokrattır.

Kendi payıma Bursa'ya yatırım bağlamında rahatsız etmeye şimdiden hazırım!

Önce rica eder, olmazsa yazar, eleştiririz.

Çünkü verilmiş bir sözü vardı 10 bin kişilik olimpik bir salonu Bursa'ya kazandıracağına dair.

Hatta üniversite arazisinde düşünüyordu.

Uzak gibi görünse de; niyetine girerse şehre bile kaydırılabilir salon.

İkinci alternatif;

Projesi bitirilmiş eski Atatürk Spor Salonu'nun bir tadilatta büyültülebilme olasılığı.

Yanına başka bir tesis, millet bahçesi kondurulmazsa, 10 bin kişilik salona dönüştürülmesi pekala mümkün görünüyor.

Bunun için de iktidarı, muhalefetiyle kolektif bir işbirliği şart.

Hatta 'Beştepe'ye kadar gidebilir' bu istek; yeter ki şehir olarak niyetine girilsin.

İnanır mısınız Antalya'daki salon rüyalarımdan çıkmıyor.

Büyülendim resmen.

Bursa ondan daha güzeline, daha büyüğüne layık bir şehir.

Bastırırsak neden olmasın?