Kümede kalma yolunda elzem olan ilk galibiyet zor da olsa elde edildi.

Önemli olan 3 puandı; onun için sahanın içindeki defolara fazla takılmamaya çalıştık.

O gün kötüler bile gözümüze güzel göründü (!); hatta sinir bozucuları da tolere ederek bağrımıza bastık.

An itibariyle can alıp can veren Bursaspor'a olumlu tarafından yaklaşmanın başka bir yöntemi de yok zaten.

Görmeyeceksin, işitmeyeceksin, sinirlenmeyeceksin, içine sindireceksin...

                                      xxx

'Haydi aslanım olur böyle şeyler. Haydi koçum bırakmayın maçı' sloganları pazar gününün ortak paydası gibiydi sanki.

Tribünlerin yani...

Dişler sıkılarak, tırnaklar kemirilerek bitti 90 dakika.

'Çok şükür' dendiğinde eminim ki saçlarının ağardığını hissedenlerin sayısı oldukça fazlaydı.

Benzetme yerindeyse efor testinden geçtik Bursasporlular olarak.

Sadece kalbimiz sıkışmakla kalmadı, migren benzeri sancılarla ağrıdı durdu başlarımız.

'Bitti mi çekilen çile' derseniz; ne gezer.

Benzeri fiziksel sorunlarla tamamlanması olası uzun bir süreç duruyor önümüzde.

Yani karşı tarafından da bir hedefin peşinden sürükleneceği 9 zorlu maç daha kaldı.

Birisini bile bypass edemezseniz, 'yenilsek de opsiyonumuz var' benzeri boş vermişlik ise; asla aklınızdan geçirmeyin.

Mutlaka kazanılmalı; olmadı mutlaka puan alınmalı...

O kadar zor yani.

Daha iyi anlaşılması için anlaşılacak şekilde yazalım.

Rakiplerin ne yapacağını kafaya takmadan, kendi göbeğini kesmekten başka alternatifi kalmadı Bursaspor'un.

                                            xxx

Tahsin Tam yapıyorsa Er neden yapmasın?

Ateşten gömleği sırtına geçiren Mustafa Er geriye dönüp bakmadan, önündeki haftalarda neler yapabileceklerine odaklanmalı.

Ben olsam hafızamı sıfırlayıp, yeniden beynime format atarken kendime Tahsin Tam'ı örnek alırdım.

Kadir kıymet bilmeyen Bursaspor'un değerlendirmeyi aklının ucundan bile geçirmediği Tam'ı yani.

Karacabey Belediyespor'la yeniden doğdu hoca.

İkinci yarının başında teslim aldığı takımıyla oynadığı 9 maçından 8 galibiyet çıkartarak küme düşme hattını terk edeli çok oldu Tam'ın öğrencilerinin; yeni hedef play-off'a kalarak Spor Toto 1. Ligi'ne çıkabilmek.

İlk haftada bir kaza sonucu Eskişehirspor'a takıldılar, sonraki 8 haftada üst üste 8 galibiyet.

İşte o Eskişehirspor pazar günü Tarsus idman Yurdu'ndan evinde 5 gol yiyerek 3. Lig'e çıkan korku tünelinde kaderiyle baş başa kalırken;

Anagold 24 Erzincanspor'u 3-0'la geçen K.Bey Belediyespor; sezonun başında hesaplarında olmayan play-offların en güçlü adaylarından birisi konumuna gelmiş durumda.

Sözü şuraya getirmek istiyorum;

Bursa'nın öz çocuğu Mustafa Er'de bir zamanlar ayni çatı altında birlikte çalıştığı meslektaşı kadar bilgili ve donanımlı birisi.

İlave olarak benzeri bir mucizenin pekala yaratıcısı olabilecek potansiyele sahip.

Buna önce kendisi inanmalı, sonra da oyuncularını inandırmalı..

Bu köşeden 'asla pes etmesin' diyorum.

Örneği ortada; isteyince ve azmedince pekala oluyormuş, kendisi niye başaramasın ki?

 9 maçta 9 galibiyet; eder 27 puan.

Bursa'nın şirin ilçesinin futbol kulübü; mütevazi olanaklarıyla kendinden çok daha fazla yatırım yapmış rakipleriyle kafa kafaya mücadele ederek grubundaki yarışa heyecan getirebiliyorsa;

Süper Lig'in beş şampiyon takımından birisi olan Bursaspor neden benzeri bir mucizenin kahramanı olarak tarihteki yerini almasın?

                                                    xxx

Burada bir ara paragraf açarak bilgilendirme yapmak istiyorum.

Bursaspor üzerinden Karacabey Belediyespor'a öykünmede bulunurken; öyle uzun uzadıya düşünmedim.

Çünkü bunu fazlasıyla hak etmişlerdi.

İki sezon önce mücadele ettikleri 3. Lig'de açık ara şampiyonluğa yürürken çalıştığım gazetede röportajlarını yapmıştım.

Bilmeyenlere hatırlatma yapalım. Belediye Başkanı Ali Özkan Karacabey'in turistik bölgesi Yeniköy'e giden yol üzerinde şahane bir tesis yapmış futbol takımına.

Hem de öyle böyle değil.

Vakıfköy'deki konaklama merkezlerini düşünün, onlardan çok daha kalitelisi ve büyük olanı.

Üç katlı tesiste her oyuncuya ait özel odalarla, sauna ve ağırlık merkezi mevcut. Yemekhanede de üç öğün yemek servisi veriliyor.

Tek eksiklik; o günden bugüne değişmiş midir bilemeyeceğim; sadece bir tek çim sahalarının olmasıydı. Önündeki boş arsaya ikinci bir saha daha yapılacağını öğrenmiştim.

Dilerim en kısa sürede bu eksiklik de tamamlanır.

Sözün özü, Karacabey Belediyespor'un futbolda elde ettiği başarılar asla tesadüfi değil.

Belediye, yönetimle ilçe halkı birlikte organize olarak güzel icraatlara imza atmışlar.

Bana göre bundan sonra yapılması gereken; oldukça eskimiş, ayni zamanda ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalan ilçe stadının en kısa zamanda devlet katkısıyla büyütülerek hizmete sunulmasıdır.

Böylece Ali Özkan başkanın da kulaklarını çınlatmış olduk, çünkü artık top onda.

İlçesi için isterse üstesinden gelemeyeceği hizmet yok.