Afjet Afyonspor'a yenildik ya;  kurban olduğumun sosyal medyasında felaket senaryoları yazılmaya başlandı.

Biraz erken ama olsun;

Maksat Bursaspor'u düzlüğe çıkarmak değil mi!?.

Fedaisi de, gönüllüsü de istemediğiniz kadar.

Kim gidecek, kim gelecek söz sahibi akil insanlara ne gerek var ki; 'karar verici mecra belli'.

'Ağabey bu hoca çok durdu be; zaten bir şeyden de anladığı yok'. Vakit geçmeden göndermenin tam zamanıdır';

Ne yapmış acaba Tahsin Tam hoca şöyle bir baktım.

Savunmaya çekmiş takımı!;

Rakipten çok korkmuş!;

Ürkek ve korkak oynatıyormuş !;

Sakalı, bıyığı yeni yeni terleyen Vakıfköy çocuklarından 2010'un şampiyon kadrosu gibi tesir mi bekliyordunuz yoksa.

Bunları söylemeden önce bir de karşı tarafa baksaydınız ya!.

Kaç transfer yapmışlar örneğin;

Son transferleri Olcay Şahan kaç paraya mal olmuş?

Peki Bursaspor olarak senin transfer bütçen ne kadar ?

Terazinin iki kefesinden birisi Everest'in zirvesi; diğeri Uludağ'ın Bakacak'ı !.

Sıklet farkı çok fazlaydı aramızda.

Çocuklar güçleri yettiği kadar, kapasitelerinin el verdiği ölçüde oynamaya çalıştılarsa da yenilgiyi engelleyemediler.

Bir şeyi anlayamadık gitti.

Hala 2010'un ilk yıllarındaki gibi sanıyoruz Bursaspor'u şehir ve taraftar olarak.

O yıllar güç, bereket, karizma, itibar, saygınlık demekti.

Bugünlerde ise dibe vurmuşluğun çaresizliğine isyan ediyoruz.

Dünü bırakıp, bugüne bakan yok !.

Eleştiri saygıda kusur etmeden, ölçüsü kaçırılmadan yapılırsa değerlidir.

Araya da önerilerini sıralarsın.

Neler yapılması gerektiğini anlatırsınız bir bir.

Almak isteyen üzerine düşeni alır, almayanın yolu açık olsun.

Bunları yazmamdaki amacım; delegelerin oylarıyla seçilmiş yönetimin başkanının 'bilmem kimin maaşlı memuru' eleştirisiyle aşağılanmaya çalışılmasına.

Gözümüz gerçekleri görmüyor, dilimiz ağzımızdan fırıncı küreği gibi uzayınca kalp ve gönül kırıyoruz.

El insaf!.

Vura, kıra, söve, döve 12 yıl içinde nereden nereye gelindi; öz eleştiri yapmadan ve en ufak bir geri adım atmadan salvolara devam.

Ortalık toz duman olunca da; puslu havaları sevenler ortaya çıkmaya başladılar.

Dün baktım; sandıkta yenilmiş bazı pehlivanlar (!) sosyal medya ve televizyon üzerinden yoklama çekmeye başlamış bile.

Hayrola; haberimiz mi olmadı; yoksa ufukta kongre filan mı var da birileri yavaş yavaş sümen altından masanın üstüne çıkmaya çalışmakta.

Aday kim ya da kimler?

Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış;

Delegelere haber salmış olmalılar (!), olağanüstü kongre için yakında imza toplanmaya çıkılırsa hiç şaşırmam, çünkü niyetler ortada.

Kim olabilir ki?

Birisini tahmin edebiliyorum; çünkü konuşmasına az buçuk kulak kabarttım.

İp ucu vereyim; son seçim arifesinde kulübün birikmiş elektrik borçlarını ödeyeceğini söyleyerek kapora yatıran;

Sandık tecelli eder etmez de parasını geri almak için şirkete müracaatta bulunduğu şehir efsanesi gibi kulaktan kulağa dolaşan birisi aday adayı (!) gibi geldi bana.

Kişisel kanaatim;

Fol yok, yumurta yokken; bir yerlere çıkarak üstü kapalı 'ben adayım' mesajları vermek Bursaspor'a yapılacak en büyük kötülüktür.

Ömer Furkan Banaz geldiği ilk günden beri bas bas bağırmıyor mu; 'eğer yönetime talip olmak isteyen birileri varsa hemen bırakmaya hazırız' diye?...

O zaman geriden dolanmaya gerek var mı?

Cesaretin varsa delikanlı gibi çıkarsın ortaya;

'Ben bu zor süreçte kulübü yönetmeye talibim, planım, projem şu; tahtayı da açarım, transferi de yaparım'  dersin;

Derken de uzun vadede borçları nasıl temizleyeceğini, temizlerken nereden ve ne şekilde kaynak yaratacağını kalem kalem açıklasın!..

Elinizi kolunuzu bağlayan yok ki?.

Önemli olan o koltuğa oturunca 'yandık, bittik, mahvolduk, neredesin en Bursa' diye feryat figan bağırmamak.

Belediyeleri işin içine katmadan, şehrin elitlerine sırtını yaslamadan, taraftara iki de bir el avuç açmadan hodri meydan beyler bekleniyorsunuz!.

Biraz daha açalım mı ?

Kendi girişimleriyle bu dağ gibi birikmiş borç yükünü omuzlamak isteyen yürekli insan çıkarsa eğer; sırtımda taşıyıp, her türlü desteği vermeye sonuna kadar hazırım.

Sözüm ikna olmuşlara.

Yarından tezi yok aldırırsınız olağanüstü kongre kararını;  o zaman görürüz kimlermiş bu 'cesur yürekli Bursasporlular!'.

Bu kulübün sorunu ikide bir kongrelere gitmek, canı sıkılınca antrenör, yönetim göndermek değil ki;

Derdimiz istikrar, huzur;

Şimdi olduğundan daha çok istikrar, huzur hem de...

Hiçbir şeyin değişmeyeceğini bile bile arı kovanına çomak sokarak kendi gündemlerini yaratmaya çalışanların bugünleri de arayacaklarına kalıbımı basarım.