Sosyal medyadan seslenmiş Teksaslı paydaşım.

'Ağabey kulübün dünya kadar borcu varken; neden maçlarını gece oynuyor Bursaspor?.

Haklı bir sitem; ben de ayni görüşteyim.

Geçmiş dönemde ekonomik gerekçelerle elektrik faturalarını gününde ödeyemediği için karanlıkta kalmaktan canı yanmış bir kulübün; masraftan kurtulma adına gündüz maçı oynaması en akıllı seçenek gibi duruyor insana da.

Bugün bu konuyu soruşturma amacıyla kulüp müdürü Nihal Ferik'i arayarak bilgi aldım.

Tercih; salt Bursaspor'un talebine bağlı bir uygulama değilmiş.

Federasyonun da dahli varmış.

Şöyle ki;

Sezon başında maçların planlaması yapılırken; kulüplerin de görüşüne baş vuruyormuş federasyon.

Tabii içinde bulunduğumuz ligin konumu da tam bu noktada ön plana çıkıyor.

İkinci Lig mecrasında tam teşekküllü stadyum sayısı oldukça az.

Aydınlatması olanlara 'gece maçı oynamak ister misiniz' şeklinde bir teklif sunuyormuş federasyon.

Kabul edenlerin de isteğe bağlı olarak maçlarını gece oynatıyorlarmış.

Hemen belirtelim;

Bu seçenek ağırlıklı olarak yaz ve sonbahar mevsimlerini kapsayan geçici bir durum.

Kış aylarına girilince de; rutine dönülerek gündüz saatlerine maçlar konuluyor.

Örneğin;

13. haftada Bursa'da oynanacak Düzce Cam Düzcespor maçının başlama saati 14.00.

Sonraki hafta maçlarından Isparta 32 ve Eşin Grup Nazilli Belediyesi maçları da ayni saatte oynanıyor.

Gece maçlarına daha çok taraftarın geleceği varsayımının, bu lig için geçerli olmadığını söyleyebiliriz.

Takım küme düştükçe sadece itibarını değil, seyircisi de kaybetmeye başladı.

Alın size bir araştırma çalışması.

Süper Lig yıllarında yapılan anketlerde kemikleşmiş taraftar sayısı 25 bin civarında olarak çıkan Bursaspor'da bu rakam;  alınan başarısız sonuçların altından sezon itibariyle 6-7 bin civarına kadar inmiş durumda.

Bu kadarıyla bile tribünlere gelen taraftar bağlamında 2. Lig seviyesinin en üstlerinde yer alan bir kaç takımından birisi Bursaspor; 

Kötü gidiş devam ederse bunun daha da aşağı seviyelerini görmek kaçınılmaz olacak.

Yanı sıra;

Armaya sadakatin uğradığı erozyonu sosyal medya paylaşımlarında da görebiliyorsunuz.

Renk aşkıyla yoğrulmuş sevgideki o kamaştırıcı ışığın giderek parlaklığını yitirmeye başlaması hem düşündürücü; hem de üzücü.

Yönetimlerden çözüm gelmeyince;

Kulübün tasası da taraftarı düştü.

Elektrik sarfiyatı olmasın diye gece maçlarından vazgeçilmesini isteyenler;

Yarın kış iyice bastırdığında tesislerde ısınma amaçlı kullanılan peteklerin düşük seviyelerde yakılması önerisi bile getirebilir!.

Bunun sonu;

'Duşları kum saatiyle tasarruflu kullanın!';

'Yemeklerde öğün atlayarak karnınızı doyurun' noktasına kadar götürülürse hiç şaşırmam;

Çünkü yoksulluk; çaresizliğin en güzel ve net ifadesidir der bir atasözü.

Bursaspor'u daha net ve acıklı nasıl anlatabilirsiniz ki?

Bir başka sorun;

Stadyumun geniş avlusundaki su mazgallarının yarısı hurdacı çetesi tarafından yok edilmiş durumda!.

Karanlıkta önünüze dikkat etmezseniz; mazgalların olmadığı o giderlere atacağınız yanlış bir adımda  bileğinizin kırılması işte bile olmaz.

Büyükşehir söz vermişti çalınanların yerine beton mazgalların konulacağını.

Aradan neredeyse iki sene geçti, o söz yerine getirilmedi.

Bir kaza olmadan, insanların canı yanmadan gereği yapılsın.