Efsaneler ölmez, bizimle birlikte yaşama devam eder...

2022.08.02 17:04 - Son Güncellenme: 2022.08.02 17:04
A

Oturduğum mahalleden komşum (Setbaşı Sakaldöken Yokuşu) ;

Stadyumda taraftarlık yaparken 'büyük hayranlık duyduğum efsane';

Mesleğe başlayınca da fark yaratan röportajlarımın konuğu, özel haberlerimin öznesiydi;

Mesut Şen...

Bursaspor'a gönül verip de onu izleyemeyenler talihsiz bir kuşağın bireyleri olarak tarihe geçmiştir...

Ben yaştakiler de onunla birlikte anılar dehlizinde yürümenin keyfini çıkardılar doyasıya.

Mesut Şen; kelimelere sığmayacak kadar anlam yüklü, yazılarla tarif edilecek kadar nev-i şahsına münhasır bir futbolcuydu.

Sağ açık oynardı, aradan bunca yıl geçti hala onun gibi birisine denk gelmedim.

Bir çalım üstadıydı ki; nasıl anlatabilsem size. 

Atmaya başlayınca karşısındaki taca çıkarır; çıkmayanın da bel kemiğindeki omurgalardan bir kaçı yerinden oynatırdı!.

Aslında onu İnönü'de başını döndürüp (bugünün Vodafon Arenası), yarım saat dolmadan kenara aldırdığı Fenerbahçeli sol bek Levent Engineri'ye sormak gerekirdi de;

O da Mesut gibi rahmetli olduğu için o çalımların canlı tanıklarını bulabilmek çok zor artık.

'Yerli Garrincha' idi 70'li yıllarda lakabı. (Manuel dos Santos Garrincha)

Garrincha da Garrincha idi hani...

Peleli Brezilya Milli Takımı'nın en klas oyuncularından birisi.

O yıllar Brezilya'nın Pele ve Garrincha ile birlikte ortalığı kasıp kavurduğu yıllar.

Pele golleri sıralar, Garrincha'da çalımlarıyla ipe dizerdi karşısındaki savunmaları.

Yani bir yer de Pele'nin asistçisi gibiydi.

Spor yazarlığının duayenlerinden; kelimelerin sihirbazı, ironi üstadı rahmetli İslam Çupi; Bursa'da Bursaspor'un Ankaragücü'nü 2-1 yendiği kupa yarı finalinde izleyip hayran kaldığı Mesut Şen'i ertesi gün çalıştığı gazetesinde anlatacak benzetme bulamayınca 'Bu çocuk Garrincha'nın kopyası adeta. Yok böyle bir sağ açık, elim ayağım birbirine dolandı' diyerek övgülere boğmuşu.

Aslında kim kimin kopyasıydı; seyredene göre değişir de;

Yaşı kemale ermiş bu fakir kulunuza sorarsanız;

Hık demiş Mesut Şen'in burnundan düşmüştür Garrincha!"...

Mesut Şen; Bursaspor'la yaşlanmış, Bursaspor'la gururlanmış 70'li kuşağın açık ara en büyük idolü; 'hayranlık / beğeni' kavramının çıtasını en üstlere yükseltmiş bir futbol fenomenidir.

Benzeri dün de yoktu, bugün de; muhtemelen yarın da olmayacaktır.  

Emektar Atatürk Stadyumu'nun Teksas Tribünü'nde kapalıya yakın sol köşesi 70'li ve sonraki yıllarda onun hayranlarının özel buluşma yeri gibiydi.

Ya da 'Ben Bursaspor'u değil, Mesut Şen'i seyretmeye geldim' diyenlerin toplanma alanıydı.

'Mesut' diye en çok burası bağırır; adına üretilmiş sloganlar o günün beton basamaklarında anlam bularak bestelenir, sonra dalga dalga diğer tribünlere yayılırdı.

'Mesut, Ersel gol' diyenlerin ilk kelimesi olmuştu...

Bursaspor'un formasını giydiği yıllarda gelen transferlerin çoğu onun gölgesinde serinlemeye mahkum olurlardı!.

Mesut çalımlar, Mesut ortalar, Mesut pas atar; arada da birileri dokunup golü atardı!...

Tıpkı Garrincha ve Pele gibi!..

Mahallede başlayan dostluğumuz; ben meslekte yolumu çizince rotasını değiştirerek, medya-sporcu birlikteliğinde rayına oturmuştu.

Ağır hastalığının yaşamını kabusa çevirdiği o günlerin birinde hiç haber vermeden çalıştığım medyadan kalkıp ayağına Vakıfköy'e gitmiştim Mesut'un.

Kanser hastasıydı yaşayan efsane, saçları dökülmüş, gözünün feri sönmüş, bir deri bir kemik kalmıştı.

Son bir gayretle ve iki de bir mola vere vere onunla son röportajımı yapmıştım 2019'da.

Bitince de 'bir kuşak onunla mesut, onunla şen olmuştu' başlığını atarak.

Sonra bu başlık: dalga dalga yayılarak sosyal medyanın klasikleri arasına girdi.

(Bugün baktım, yine alıntılamışlardı benim eserim olan manşeti; hem de kaynağını belirtmeye gerek duymadan.

İntihal yapmak böyle bir şey işte; utanma,sıkılma olmayınca yarın da başka bir yerden alıp götürürler!...)

En sonunda oturduğu koltuğun arkasından boynuna sarılarak o unutulmaz pozunu vermişti.

Son kez benim konuğum oldu Mesut Şen;

Son fotoğrafı benimle çektirdi.

Ve ne yazıktır ki;

Mesut Şen o muhteşem kariyerine yakışır paralar kazanamadan göçtü gitti bu dünyadan.

70'li yıllarda altına bir Mustang araba çekebilmiş, bir de Setbaşı Sakaldöken Yokuşu'nda eşinin oturmaya devam ettiği mütevazi dairesini almıştı...

Hepsi bu kadar...

Beşiktaş'a gitmiş huzur bulamamış, sonraları 'Bursaspor gibisi yokmuş' diyerek yaptığı tek transferinin kendi istediği için değil, o günün yönetiminin paraya ihtiyacı olduğu için gerçekleştiğini yana yakıla itiraf etmişti.

Bugün oynayabilmiş olsa; milyon avrolarla kesesini doldurarak 'milyoner' olmanın keyfini sürdürecek Mesut Şen,  o günlerin kazancıyla ve 'orta direk' seviyelerinde bir topçudan öteye geçemedi.

Alt yapı antrenörlüğünde de Bursaspor'u yönetenler maalesef bu büyük oyuncunun emeğinin karşılığını teslim edemediler.

Hastane kapılarında süründürerek, anasının ak sütü gibi hakkı olan maaşını bölük börçük ödeyerek yaşarken adeta cehennem çektirdiler ki; Allah bunun hesabını öteki dünyada soracaktır.

Yeri doldurulamayacak bu büyük futbolcu 2 Ağustos 2020 günü yaşama gözlerini yumarak aramızdan ayrılmıştı.

Bugün 2'nci ölüm yıldönümüydü Mesut Şen'in;

Onu anmadan, anarken de duygularımı sizlerle paylaşmadan edemedim.

Ne demiş sporun büyükleri;  

'Efsaneler asla ölmez, bizimle birlikte yaşamaya devam ederler....'

Sen de unutulmayacaksın Mesut Şen;

Bizimle birlikte aramızda sonsuza dek yaşamaya devam edeceksin.

Mekanın cennet olsun....


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları