Reagy Ofosu;

Elton Acolatse;

Thievy Bifouma;

Nicolas Zalazar;

Massimo Bruno;

Luca Capan;

Joao Pedro;

'Hangi yönetimin icraatıdır bu isimleri doğru dürüst izleyip, araştırmadan kolundan tutup getirmek'; biliniyor da zaten üzerinde tartışmaya gerek yok!..

Kim üzerine alınacaksa alınsın bundan sonra umurumda bile değil;

Yukarıdaki listede yer alanların transferlerine karar verenlerle; sicilleri karanlık menacerlerin ortak ürününün çöküntüsüdür bugünün Bursaspor'u.

Başarının 'B'si yok toplayıp getirdiklerinde;

Sadece ve sadece hayal kırıklığı, yıkılmışlık, çaresizlik var..

'Neresinden dönülse kardır' diyerek erkenden bileti kesilen Tim Matavz fiyaskosu da listeye eklenince; Bursaspor'un 2021-2022 sezonu yabancı transferleri için 'bunlardan daha kötüleri olamazdı' yorumunu rahatlıkla yapabiliriz.

Böyle bir bilanço için yönetim olarak 'devr-i sabık yaratmaya' kalksanız ne değişecek ki?

Sözün özü atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmiş durumda.

Son 6 maçı eldeki mevcutlarla idare ederek lige tutunmaya çalışacağız.

Bursaspor gibi canının derdine düşmüş rakiplerimizle; bir tık üstte play-off için oynayanlara bakıyorsunuz; hemen hepsi bizden daha az paralara taş gibi oyuncuları bulup getirmişler.

Bir kaç örnek;

İstanbuspor'da Valon Ethemi, Jetmir Topalli;

Denizlispor'da Aissati, Selom Mayi,

Menemenspor'da Kehinde,

Boluspor'da Kasongo ( Benim kriterlerimce Süper Lig seviyesinde bir forvet)

Keçiörengücü'nde Adawale, Olawoin Camara;

Bir kez daha izleyip, sonra da kıyaslayın;

Adam gibi oyuncu bu isimler; uçanı, kaçanı, gol atanı ile; ne isterseniz hepsi var.

Ya bizde?

Kıyıda köşede kalmış ne kadar hurdası; ne kadar içi geçmişi, ne kadar koşamayanı varsa toplayıp 'futbolcu bunlar' diye getirtmişiz!.

Forvetimiz sezondan başından yana hiç olmadı zaten; mevcunudu da her hafta kurdeşen çıkartarak ve saçımızı başımızı yolarak seyretmeye çalışıyoruz.

Joao Pedro'yu yani!...

Süper Lig şampiyonluğu yaşamış köklü çınar 'Bursaspor küme düşmesin' diye 3,5 milyonluk şehir üzerine titriyorsa da; asıl titremesi gerekenler büyük bir sorumsuzluk ve rehavet içinde sabırları zorluyorlar...

O çok bilindik öz deyişe benzetiyorum ben Bursaspor'un durumunu, tornistan ederek yazıyorum.

'Bana yabancınızı söyleyin, size kim olduğunuzu söyleyeyim !'..

Fazla söze gerek var mı?..

Sevgili Mustafa Er; İstanbulspor maçını yöneten hakemin niyetini bilebile kendini oyundan attırdın sesimizi çıkarmadık.

'Bifouma vakası'nda yüzde yüz haklı olsan da; takımın çakıl taşına bile ihtiyacı olduğu bir süreçte bağrına taş basarak kadro dışı bırakmamalıydın.

Yanlışsın hocam yanlış, Bursaspor'un kaderiyle oynuyorsun.

Antrenörsen biraz geniş olacak, gerekirse bazı şeyleri görmeyecek, duymayacak; sözün özü hataları tolere edeceksin.

Şurada kalmış 6 maç; ' sen koçumsun, aslansın, kaplansın' diyerek gaz ver; lig bitince cezasını verirsin.

Ne kadar formsuz olursa olsun o kadar boş değil Bifouma; kapasitesi var, bakarsın denk gelir gol atar, gol attırır.

Şimdi yarınki maçta hem kulübe boş kalacak; hem de forvetin bir kanadı.

İnadı bırak da G.Birliği maçının skoru ne olursa olsun Bifouma'dan kalan haftalarda yararlanmaya bak.

Vakit biraz daha geçerse sadece sen değil, koca bir camia enkazın altında kalır; cesedimizi çıkartırlar.

Operasyon çekmenin değil, adam kazanmanın zamanı Mustafa hocam, lütfen yanlışından geri dön.