Prof. Dr. İbrahim Taymur: Ebeveynlerin çocukların akıl erdireceği şeyleri bilmeleri gerekiyor

HABER: MERVE DENİZ EKİCİ / KAMERA: SEMA ÜSTÜNTAŞ

Sosyal medya kullanımının küçük yaşlara düşmesiyle birlikte rol model aldıkları insanlara benzemek istemeleri ve o hayatları özenmeleri, çocukların psikolojileri üzerinde büyük etkiler bırakmaktadır. Konu hakkında Bursada Bugün'e değerlendirmelerde bulunan Psikiyatrist Prof. Dr. İbrahim Taymur, "Çocuklar popüler olan yada popüler davranışlar sergileyen insanlar gördüğünde onlar gibi olmazlarsa grubun dışında kalacaklarmış gibi hissederler. Ebeveynlerin, çocuğun akıl erdireceği şeyleri bilmesi gerekiyor" dedi.

"KÜÇÜK ÇOCUKLAR O KİŞİLER OLMAK ZORUNDA GİBİ HİSSETMEYE BAŞLADI"

Teknolojinin değişmesinin büyük etken olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Taymur, "Günümüz yüzyılında internetin ve cep telefonunun hayatımıza girmesiyle birlikte insanlar bütün görüntülere, yaşam biçimlerine erişebilme ve hatta dizilerle birlikte o karakterlerin de ilişkilerine, yaşam biçimlerini görür hale geldi. Hayatların içini bu kadar gözetleme, bu kadar seyretme merakı bir bakıma onlar gibi olmak, onlar gibi görünmek, insanların içinde bir istek ve arzu harekete geçirmeye başladı. Özellikle dizileri seyreden ve bu tarz içeriklerin reklamlarına maruz kalmayla birlikte küçük çocuklar sanki orada olan kişiler gibi olmak zorundaymış gibi hissetmeye başladı" dedi.

"POPÜLER OLANA BENZEME MEKANİZMASI GELİŞTİREBİLİYORLAR"

Bir arada olduğu sınıf arkadaşlarının hayatlarının ve dış görünüşlerinin de çocuklar üzerinde etkisi olduğuna değinen Taymur, "Bir çocuk düşünelim, diyelim ki bu çocuk 8. sınıfa gidiyor ve sınıfında popüler olan ya da popüler olmakla ilgili davranışlar gösteren yada biraz daha öncü olan arkadaşları var. Bu çocuk popüler olan yada öyle davranan arkadaşının estetik yada tarz giyinmesinden, oje sürme, saç biçimi, saç rengi gibi faktörlerde aktif olduğunu gördüğü zaman onun gibi olmak, ona benzeme mekanizması geliştiriyor.

Beraberinde onun gibi olmazsa grubun dışında kalacak yada sevilmeyecek dürtüsü oluşturuyor. Bu tarz kötü durumlarda onun gibi olmak istiyorlar hatta daha da ilerisi onun gibi olmanın takdir edildiği ya da beğenildiği gibi pekiştireçler devreye girdiğinde bunun iyi bir şey olduğunu, sevilen ve beğenilen çocuk olmanın onun için en iyi şey olduğunu düşünüyor. Bir oyuncakçıya bile gidildiğinde güzel oyuncak bebeklerin dudaklarının bile dolgulu olduğunu görüyoruz.

Dolgun bir dudak ya da burun estetiği gören bazı çocuklar bunu fark ediyor ve bir an önce buna erişmek, beğenilmek için istek ve arzu duyuyor. Bu tarz motivasyonel faktörlerin çocuğun erken yaşta o insanlara benzemek için davranış geliştireceğini belirleyen şeyler oluyor" ifadelerini kullandı.

"ÇOCUKLARDA 10-12 YAŞ ARASI SOYUT KARAR VERME MEKANİZMASI GELİŞİR"

Ailelere tavsiyelerde bulunan Taymur, "Ailelerin, bu durumların böyle gelişeceğini bilmeleri gerekir. Çocuk 10-12 yaşına gelinceye kadar, özellikle soyut düşüncesinin gelişmesine kadar çocuğa verilen eğitim, çocuktan istenilen şeyler yada çocuğun akıl erdireceği şeyleri bilmesi gerekiyor. Estetik müdahaleler kişinin hayatında soyut olarak karar verme biçimidir.

Estetik dediğimiz şey çocuklarda 10-12 yaşından sonra gelişecek şeylerdir. 10-12 yaş öncesi beğenilip arzu edilen estetiksel durumların fark edilmesi olumsuz olacaktır. Çocuğun soyut düşüncesi gelişinceye kadar bu tarz durumlarla ilgili kararların ve düşünülmesinin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum" açıklamalarında bulundu.