Bağımsız Bursa Büyükşehir Başkan Adayı Metin Yıldırım: Deprem her dakika kendini hatırlatıyor

Bağımsız Bursa Büyükşehir Başkan Adayı Metin Yıldırım'ın açıklamaları şöyle;

Büyük bir deprem felaketi ülkemizde yaşandı. Deprem dün de yaşanmıştı, gözüken o ki bulunduğumuz coğrafya sebebi ile yarın da yaşanacak. Türkiye'nin  Japonya gibi bir deprem ülkesi olduğunu kabul etmemiz lazım. Japonlar'dan farkımız bizim depremlere; hazırlıksız ve eğitimsiz yakalanmamız haliyle daha yıkıcı etkilerine maruz kalmamız. Bunun temel sebebi yapı inşa sürecimiz ve depremde ne yapacağını bilmeyen vatandaşlarımız.

Deprem bölgelerinde imar planlarının farklı şekilde ele alınıp alınmadığı, yapı inşa sürecinde projeden şantiyeye, sonrasında yeteri kadar dikkatli denetlenip denetlenmediği gibi süreçler bizim eksik kaldığımız süreçler.

Kentimiz ise deprem faylarının kesiştiği kritik bir coğrafyada bulunmaktadır. Ancak yerel yönetimler deprem riskini ranta çevirmedeki başarısını kentsel dönüşümde gösterememiş vatandaşı depremin risklerinden korumak için hiçbir adım atmamıştır.

Kentsel dönüşüm sloganı ile başlayan süreç; on, on beş yıllık az katlı sağlam binaların yıkımı, yerine zemin etütlerine bile bakılmaksızın çok katlı konutlar inşa etmekle rant oluşturmakla devam etmekte. Şehrin daha yeni yerleşim alanları olan batı kesiminde başlayan dönüşüm sadece rant için yapılmakta birileri bu işten sadece para kazanmakta. Bugün ekonomik şartlarda ev alan kesim dar gelirli değil yatırım amaçlı 2. yada 3. evini alan zengin kesimdir. Haliyle şehrin içinde ve doğusunda kalan gerçekten kentsel dönüşüme ihtiyacı olan mahalleler değil şehrin batısında gelişime açık rantı daha yüksek semtler seçilmekte.

Buna dur denmeli acilen Çarşamba, Altıparmak, Zafer mahalleleri olmak üzere kentsel dönüşüme gerçekten ihtiyacı olan mahallelerde dönüşüm başlamalı. Zor bir süreç ama imkansız değil.

Öncelikle şehrin ana arterleri dışında belediyeler tarafından hızlıca yapılacak uydu kentlere bu mahallelerdeki vatandaşları taşıyıp dönüşüme başlanmalı. Ya dönüşümü mümkün olan yerlere yeni konutlar yapıp vatandaşa teslim etmek yada dönüşüm olsa bile risk altında ise bu alanları yeşil alanlar olarak değerlendirmelidirler. Bu işlemler için kaynak yok bahanesi kabul edilemez. Belediye bütçesinden yapılan gereksiz harcamalar bile bu projelerin hayat geçmesini sağlayacaktır. Gerekirse yurtdışı fonlarda kullanılabilir.

Seçim arifesinde tüm adayların projelerinde olan kentsel dönüşümü ballandıra ballandıra anlattıkları ama seçim sonrası bildikleri yoldan gittiklerini unutmamak lazım. Yerel yönetime aday olan tüm kişilere deprem için bu kent için ne yaptınız? ne yapacaksınız? sorusunu sıkça sormalı.

Sandığa geldiğinizde bu bilinçle oyunuzu kullanmanız dileği ile.