"Suriye krizi Türkiye'ye düşmanını görme fırsatı verdi"

Birlik Vakfı Bursa Şubesi tarafından geleneksel hale getirilen 'Cuma Meclisi' sohbetlerinin bu haftaki konuğu, uluslararası ilişkiler dalında Türkiye'nin yetiştirdiği en önemli akademisyenlerden biri olan Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayyar Arı oldu. "Ortadoğu" konulu konferansta gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Arı, son günlerde Suriye ile yaşanan krize değindi. Ortadoğu'daki yapının son birkaç yılda önemli değişiklikler gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Arı, bu süreçte Türkiye'nin de aktif rol üstlendiğini belirtti. Özellikle son günlerde Suriye ile Türkiye arasında yaşanan krizin sebeplerinin iyi irdelenmesinin gerektiğini belirten Arı, "Suriye ile yaşadığımız kriz neticesinde bize dost ve düşman olan ülkeleri görebilme fırsatı doğacak. Ayrıca bu süre zarfında askeri anlamdaki eksikliklerimizi de gözden geçirmiş olacağız. Eğer Ortadoğu'da söz sahibi bir ülke olmak istiyorsak caydırıcı bir askeri güce sahip olmamız gerekir. Ayrıca böyle bir konumda ülke olarak tek başımıza bu krizi önleyemeyiz" dedi.
Hükümetin öncelikle komşu ülkeler ve sonrasında diğer ülkeler için uyguladığı sıfır sorun politikasının ülkemiz için dış politikada önemli yararlar sağladığını ifade eden Arı, "Diğer ülkelerle uygulanan sıfır sorun politikası ile bizi birçok ülke bizi kendine model aldı. Fakat 2002 yılından itibaren uygulanan bu olumlu politikalar, son zamanlarda yaşanan krizlerle son buldu. Suriye ile yaşanan krizin ana nedeni aslında 'Esed' değil, 'Esed' sonrasının nasıl şekil alacağı, bu sürece dahil olan ülkelerin tek amacı bunu kendilerine göre uygulamak. Çünkü dünya üzerindeki bütün küresel güçlerin Ortadoğu üzerinde önemli çıkarları var" diye konuştu.
Ortadoğu coğrafyasının çok önemli yer altı zenginliklerinin olduğunu belirten Arı, burada yıllardır bitmek bilmeyen krizlerin ana sebebinin bu enerji kaynaklarının cazibesi olduğunu söyledi. Ortadoğu'da yaşanan değişimin sebep ve sonuçlarına değinen Arı, "Geçtiğimiz günlerde Mısır, Tunus ve Yemen'de yaşanan değişimler halk tarafından gerçekleştirildiğine, fakat bununla birlikte tüm bunların aksine Suriye ve Libya'da buna benzer halk ayaklanmalarının dış güçlerin desteğiyle gerçekleştiğine inanıyorum. Zira bu süreçlerde Ortadoğu'daki diğer söz sahibi ülkelerin tutumundan bu kanıya varıyorum" dedi.
İran ve İsrail arasında savaş söylentilerinin yıllardır olduğunu belirten Arı, bu coğrafyada iki ülke arasında muhtemel savaş durumunda diğer küresel güçlerin devreye girmesinden dolayı savaş ihtimalin bir hayli zayıf olduğunu ifade etti.