"Her şey dört dörtlük yürümeyebilir"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATO Kongre ve Sergi Sarayı'nda Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, eski devlet tanımının değiştiğini söyleyerek, 'Devlet var olduğu için millet var değildir, tam tersine millet var olduğu için devlet vardır' dedi. Erdoğan, özetle şunları söyledi:

* ASKERDEN ÖNCE BARIŞ: Geçmişte güçlü ordusu olan güçlü devlet sayılıyordu. Yumruğun ağırlığı değil, sözün, fikrin, tezin ağırlı dünyada her şeyden daha fazla etkili oluyor. Bugünün dünyasında ülkeler ekonomileriyle ordularıyla olduğu kadar üniversiteleriyle ulusal ve uluslararası eğitim faaliyetleriyle dernek ve vakıflarıyla yardım kuruluşlarıyla fikir ve tezlerini anlatan kitle iletişim araçlarıyla öne çıkıyor. Geçmişte bir kriz bölgesine sizin askerleriniz, ordunuz ne kadar hızlı ulaşıyorsa o kadar etkiliydiniz. Şimdi ise askerden, ordudan önce barış mesajlarınızın, uzlaşma ve uzlaştırma çabalarınızın, dayanışma ve yardımlaşma faaliyetlerinizin ne kadar hızlı, ne kadar önce ulaştığı anlam ifade ediyor.

* YENİ DEVLET TANIMI: Bir vatandaşın devlete en fazla ihtiyaç duyduğu an çaresiz kaldığı andır. Devlet en zor zamanda vatandaşına ulaşabildiği, ona el uzatabildiği kadar devlettir. Devlet elbette vergisini toplayacak, askerini alacaktır. Ama bunun karşısında devlet, milletin bağımsızlığını, hürriyetini, namusunu, şerefini korumakla, güvenliğini tesis etmekle mükelleftir. Bunun da ötesinde devlet, vatandaşını hiçbir ayrım yapmaksızın şefkatle kucaklamakla onun ihtiyaçlarını gidermekle mesuldür. Devlet var olduğu için millet var değildir, tam tersine millet var olduğu için devlet vardır. İnsanına sadece vergi mükellefi, sadece asker olarak bakan devlet zorba devlettir. İnsanı kendisinin varlık sebebi olarak gören, kendisini vatandaşının hizmetkarı olarak gören devlet ise adil devlettir, sosyal devlettir, demokratik hukuk devletidir.

* VAN DEPREMİ İTİRAFI: Bazen öyle afetler, öyle felaketler oluyor ki ne kadar güçlü, ne kadar hızlı olursanız olun bir anda herkese ulaşmak mümkün olmayabiliyor. En son Van depreminde imkansızlıklar değil ama bir anda öyle bir yardım, destek Van'a, Erçiş'e yığıldı ki orada siz hareket etme kabiliyetinizi bir anda kaybettiniz. Ama aradan 1-2 gün geçince her şey yerli yerine oturdu. Depreme en fazla hazırlıklı Japonya, fırtınalara en fazla hazırlıklı ABD bile zaman zaman felaketler karşısında çaresiz kalıyor. Aksaklık elbette olabilir, o afet anında her şey dört dörtlük yürümeyebilir.

* BİZ BÜYÜĞÜZ: Şuna hepimiz 76 milyon olarak her bir ferdimiz gönülden, yürekten inanacak: Biz büyük bir devletiz, büyük bir milletiz. Kim ne derse desin, biz tarihimizle büyüğüz, biz ecdadımızla büyüğüz, biz insanlık tarihine, bilim tarihine, sanat tarihine, siyaset ve idare tarihine kattıklarımızla büyüğüz.

Mayıs sonunda Gazze'de

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Türkiye'den resmi olarak özür dilemesinin ardından gündemine aldığı Gazze ziyaretinin takvimini açıkladı.
Erdoğan, kendisine Gazze'de Türk Kızılayı tarafından oluşturulan zeytin bahçesinden gönderilen zeytin dalını eline alarak, "Orada dikilen bu zeytinler aynı zamanda özgürlüğün sesidir. Gazze en kısa zamanda da inşallah özgürlüğünü de yakalayacaktır. Mayıs sonunda Gazze'de olacağız" dedi. Erdoğan, 16 Mayıs'ta başlayacak ABD gezisinden kısa bir süre sonra Gazze'ye geçecek.
Türk Kızılayı Olağan Genel Kurulu'nun yapıldığı ATO Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki salonda Gazze'de Kızılay tarafından oluşturulan bir zeytin bahçesinden yapılan bağlantıya Gazze Tarım Bakanı Aziz al-Tirshavi de katıldı.
Gazzeli Bakan Erdoğan'a, "Siz, Gazze'deki tüm insanların kalbinizdesiniz. Mavi Marmara'da dökülen Türk kanı, Gazze'ye uygulanan zalim ambargoya bir delik açtı. Zalim ambargoyu sizin sayenizde yıkmaya çalışıyoruz. Sizin sayenizde Gazze yalnız değildir, sizi çok seviyoruz. Filistin, davasını bir Türk başbakanı desteklediği için çok şanslıdır. Gazze ziyaretinizi 4 gözle bekliyor sayın Başbakan" diye konuştu.