GFB & Yıldırım, sert! "Belasını versin"

Fenerbahçe'nin önemli taraftar gruplarından Genç Fenerbahçeliler ile başkan Aziz Yıldırım arasındaki gerginlik sürüyor. Genç Fenerbahçeliler'in grup başkanı Sefa Kalya, sarı-lacivertli kulübün resmi sitesinden yayınlanan açıklamaya yönelik bir cevap yazısı yazdı.
İşte o açıklama...

"14.03.2013 tarihinde Fenerbahce Spor Kulübümüzün resmi yayın organı olan www.fenerbahce.org web sitesinden ( lakin, Sayın Başkan Aziz Yıldırım'ın kişisel çıkarları doğrultusunda yönetmekte olduğu web sitesi olarak da nitelendirilebilir.), bizzat Aziz Yıldırım tarafından yazdırıldığı çok açık belli olan "Kamuoyu Bilmelidir Ki" başlıklı yazıya dair cevabımdır;

Sayın Başkan Aziz Yıldırım'ın doğru söylediği tek konu; GFB Tekstil Ltd Şti'nde yapılan aramanın mahkeme kararına dayanarak polis nezaretinde yapıldığıdır. Lakin, bunun büyük harflerle yazılmış olması çok manidardır. Neye vurgu yapılmak istenmektedir?

Daha önce tarafıma yapmış olduğu eylemlerin illegalite, tehdit, şantaj vb. gibi bir anlam içerdiğini, kendisi de kabul etmektedir dolayısıyla. Tabii ki, mahkeme kararıyla bu arama işleme konacaktır. Sayın Aziz Yıldırım'ın kişisel ve alışkanlık edinmiş olduğu yöntemlere boyun eğmem, eğmedim de...

www.gencfb.org web sitemizden yayınlanan bildiride de, gayri resmi bir aramadan bahsetmedim. Sn. Başkan ve/veya diğer yöneticilerin, ilgili Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri'ne asılsız ihbarda bulunarak aldırmış oldukları bir arama kararına dair şikayetimi ve isyanımı dile getirdim. Sn. Aziz Yıldırım baskın iddialarının spekülasyon ve duygu sömürüsü olduğundan dem vurmuş, yazısında! Bu düşünceye göre o halde her gün, TRT dahil olmak üzere, Ulusal TV Kanallarının her birinde duygu sömürüsü yapılmaktadır. Çünkü, polis kuvvetlerimizin yapmış oldukları bu tarz eylemler " baskın, arama, vb gibi" adlandırılmaktadır. Olayı demogoji haline getirme calışmaları, aşina olunan klasik taktiklerden ibarettir. Asıl irdelenmesi gereken; yargı ve emniyet kuvvetlerinin boşa giden zamanlarıdır.

Arama işleminde hazır bulunmayan bir şahıs olarak nitelendirilen ben Sefa Kalya, ortağı olduğum şirkette ne zaman bulunacağım konusunda icazet alacak konumda değilim. Yine bir demogoji örneğinden kesitler sunulan Sn. Aziz Yıldırım imzalı bu ifade, yine çelişkilerle dolu! Zira ilgili mekanda kimin müşteri, kimin çalışan olduğu konusunda Kulüp avukatlarının nasıl bir algılama kabiliyeti mevcuttur? Nerden bilmektedirler, kimin kim olduğunu! Nihayetinde, GFB Tekstil Ltd, ilgili aramanın/baskının yapıldığı anda müşteri mevcuttur!

Şirket ortaklarımdan birinin imzasının bulunduğu tutanak " maddi olarak zarar ve ziyan olmadığını" göstermektedir, evet... Dün www.gencfb.org web sitesinden yayınlanan bildiride vurgulandığı üzere zarar verilmeye çalışılan asıl şeyin itibar olduğunun tekrar altını çizmek icab etmektedir.

Fenerbahçe'nin kutsal değerlerini, FB'nin maçlara gelmeye başladığım yıllardan beri bilmekteyim. Bu değerlerin ne anlama geldiğini, ben ve benim gibi milyonlarca insan pratik ederek en zorlu şartlarda öğrenmiştir! Bu gerçekliklerden bahsetmeyeceğim, bu satırlarda. Lakin, size " duygu sömürüsü yapıyor!", "rantçı", "şantajcı" vs. gibi sıfatlarla tarafıma hitap etme fırsatı vermek niyetinde hiç değilim!

Sayın Aziz Yıldırım'ın, bugün en son savunması gereken konu, Türkiye Cumhuriyeti'nin adının lekelenmesidir. Ülke menfaatleri bahanesi ile geri çekilen CAS davasının, hiçbir zaman açıklanmamış gerçekleri acaba nedir? Bunlar yanlışlıkla kişisel menfaatler olmasın...? Ya da kişi/ler tarafından uygulamalarda yapılan büyük yanlışların örtbas edilmesi amacıyla, hassas karnımız olan "milli çıkarlar" ortaya atılmış olmasın sakın...? Mazallah! Allah korusun!

Global bir bağımsız denetim firması olan Deloitte ile yaşanan "sahte imza" skandalı, zinhar Fenerbahçe'mize zarar vermemiştir!!!!!!!

Tarafıma atılan suçlamaya gelirsek şayet; sahamızda oynadığımız Bate Borisov maçında atılan işaret fişekleri ile daha öncede belirttiğim gibi ne şahsımın ne de GFB'nin bir ilgisi yoktur. Sokaktan bulup, boynuna kim veya kimler tarafından GFB atkısı bağlanan bir şahsı hayatımda ilk defa görüyorum. Bu konuda yalan söyleyenin kendi payına Allah belasını versin.

Milyonlarca Fenerbahçe Taraftarının cebine elimi attığımdan bahsedilmiş, ilgili yazıda! Laf salatası olmaktan bir gıdım bile öteye gidemeyecek kadar içi boş ve cevap verilmesi tamamen zaman kaybından ibaret... En yalın ifadesiyle "laf-ı güzaf"

"3 Temmuz sürecinde Fenerbahçe adını ağzına almayanlar" olarak günlerdir Sayın Aziz Yıldırım tarafından vurgulanan bizler ne yaptık? 10 Temmuz günü Bağdat Caddesi'nde düzenlenen yürüyüş sırasında, yüzbinlerin en önünde duran kim/hangi grup? İnsanlara devamlı siyasi bir olay olduğunu söyleyip taraftarları yanlış yönlendirip siyasi kaos oluşturmaya çalışan sizin, kapalı kapılar ardında tam tersi cümleler kullanmanız size inanan insanları kandırmaktan öteye gitmediğini şuan daha iyi görebiliyoruz söylediğiniz söylemlerle!!

"GFB ayrıştırılacak" diyerek tehditler savurduğunuz, direkt veya dolaylı haber söyleminde bulunduğunuz birçok taraftar grubu var. Lütfen bu tehditleri hangi gruplara, kimleri kullanarak yaptığınızı açıklayabilir misiniz, Sn. Aziz Yıldırım? Sonuçta tehdit de bir suçtur. Ve kişiler tarafından yapılması halinde örgütlü suça girer, sizin de bildiğiniz üzere. Sonu da malum... Allah kimseyi düşürmesin, düşmesi için de şaşırtmasın...

Tribüne aldırmadığınız GFB davulları, getirdiğiniz pankart kısıtlamaları ve bilimum yıldırma/küstürme politikaları ile ne şahsımı, ne de diğer Fenerbahçelileri bezdiremeyeceksiniz. Her daim, canımız kadar sevdiğimiz Fenerbahçemizi can-ı gönülden desteklemeyi sürdüreceğiz.

Yasadışı oluşumlar-örgüt-çete gibi kavramlar; bizlerin aşina olduğumuz şeyler olmamakla birlikte, iddia sahiplerinin şeref ve haysiyetleri doğrultusunda bu yasadışı oluşumları ispatlamaları boyunlarının borcudur. İspatlamayanın, Kamuoyu karşısında düşeceği durum herkesin malumudur.

Cami avlusunda kimlerle görüştüğümü belgeleriyle açıklamak da haysiyet meselesidir. İddia makamının diline felesenk olmuş bu saçmalık, TV kanallarında olsun, gazete vb gibi yazılı medyada olsun, sosyal paylaşım siteleri üstünden olsun tarafımdan defalarca yalanlanmıştır, hem de haysiyet ortaya konmak
suretiyle...Sizde her haysiyetli insan gibi bunu ispatlayınız iddaa ettiğiniz gibi!!

Bahsettiğiniz otomobil, babam tarafından banka şubesinden çekilen kredi ile alınmıştır. Kredisi de halen ödenmektedir. İddia sahibinin, her iddiasında olduğu gibi, bu iddiası da bomboş ve yalanlarla doludur. Hali hazırda, iddiadan öte iftira niteliğini taşımaktadır. Çok merak ediliyorsa, çok güçlü olduğunu sanan kişiler, üstlerinde yaptırım sahibi oldukları insanları kullanarak, aracın nasıl alındığını araştırabilirler.

GFB'yi veya kast ettiğiniz şahısların, kanunlar doğrultusunda, sonuna kadar takipçisi olabilirsiniz! Korkumuz yok! Adalet karşısında sonuna kadar hesap veririz! Ama bu hesabı size hiçbir zaman vermeyeceğiz! Sahibi olduğunuz Fenerbahçe Başkanlığı sıfatını nasıl kullandığınızı bizler çok iyi bilmekteyiz! Vicdan sahibi olmak, herkese nasip olmaz! Üzülerek belirtmek gerekirse, bu duygudan yoksunsunuz.

Mevcut uyguladığınız stratejiler artık eskidi, Sn. Aziz Yıldırım. 2006 senesinde de aynı kilişe kurgulamayı yaptınız. O zaman da size boyun eğmedik, şimdi de eğmiyoruz, hiçbir zaman da eğmeyeceğiz! Lakin, "Böl-parçala-yönet" artık demode oldu.

Fenerbahçe'ye vermiş olduğunuz zarar, mahvedip ayaklar altına aldığınız manevi değerler gün gibi ortadayken, lütfen "Fenerbahçe Terbiyesi" gibi bir kavramdan bahsetmeyiniz Sn. Aziz Yıldırım!

Son olarak; yakınlarınız tarafından tarafıma edilen telefonlar, gönderilen smsler ile bir yere varamayacağınızı hatırlatmak isterim. Bundan sonra da bu eylemlerde bulunmazsanız, kendi huzurunuz açısından daha rahat edersiniz. Çünkü, en son yazdığım bildiride de mevcut olduğu üzere, en kısa zamanda her türlü hukuki hakkın kullanılacağına ve şahsi cep telefonumda mevcut korunduğu üzere tüm mesajların da kanıt olarak gösterileceğine emin olabilirsiniz.