Eşrefi, İsrail'le ilişkiler ve terör konularında değerlendirmelerde bulundu

Eşrefi, İsrail'le ilişkiler ve terör konularında değerlendirmelerde bulundu

Pakistan Başbakanı İmran Han'ın Din İşleri Danışmanı ve Pakistan Ulema Meclisi Başkanı Eşrefi, "Hiçbir ülke bizden İsrail'i tanımamızı istemedi. Pakistan küçük bir ülke değil. Kimse bize İsrail ile ilişki kurmamız konusunda emir veremez." dedi.

2021.01.07 11:26 - Son Güncellenme: 2021.01.07 11:27 - Dünya - HABER MERKEZİ
A
Eşrefi, İsrail'le ilişkiler ve terör konularında değerlendirmelerde bulundu

Pakistan Başbakanı İmran Han'ın Din İşleri Danışmanı ve Pakistan Ulema Meclisi Başkanı Mevlana Tahir Eşrefi, "Hiçbir ülke bizden İsrail'i tanımamızı istemedi. Pakistan küçük bir ülke değil. Biz nükleer bir gücüz. Güçlü bir ordumuz ve güçlü bir ulusumuz var. Kimse bize İsrail ile ilişki kurmamız konusunda emir veremez." dedi.

Lahor'dan başkent İslamabad'a taşınan yeni ofisinde ilk mülakatını veren Eşrefi, Pakistan'ın İsrail ile ilişki kurması yönünde baskı altında bulunduğuna dair iddialardan, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile Pakistan arasındaki ilişkilere, ülkedeki azınlıkların durumundan Keşmir meselesine kadar çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu.

Eşrefi, İsrail ile ilişki kurmaları yönünde herhangi bir Müslüman ülkenin baskısı altında olmadıklarına işaret ederek "Bazı Yahudi ve Hint medya organları Müslüman ülkelerle ilişkilerimize zarar vermek için bize karşı bu tür (Pakistan'ın İsrail ile ilişki kuracağı) bir propagandayı yayıyor. Başbakanımız İmran Han defalarca Filistinlileri memnun edecek bir uzlaşı olmadığı sürece İsrail ile bir ilişki kurma planını reddetti. Ben ayrıca Suudi Arabistan'ın da İsrail'i kabul edeceğini düşünmüyorum." ifadelerini kullandı.

Hiçbir ülkenin kendilerinden İsrail'i tanımalarını istemediğini belirten Eşrefi, "Pakistan küçük bir ülke değil. Biz nükleer bir gücüz, güçlü bir ordumuz ve milletimiz var. Kimse bize İsrail ile ilişki kurmamız için emir veremez." dedi.

"BAE ve Suudi Arabistan ile iyi ilişkilerimiz var"

Eşrefi, BAE ile yaşanan vize sorununun çözüldüğünü ifade ederek "BAE, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve bazı iç güvenlik meseleleri dolayısıyla vizeleri askıya aldı. Bunun ötesinde bir şey yok. Her ülkenin kendi iç politikaları var ve biz bunlara saygı duymalıyız. Bu sorun çözüldü. Çok yakında BAE, Pakistan vatandaşlarına vize vermeye başlayacak." diye konuştu.

Son dönemde Suudi Arabistan ile Pakistan arasındaki ilişkilerin gerildiğine yönelik uluslararası basında çıkan yorumlara değinen Eşrefi, "Pakistan'ın Suudi Arabistan ile ilişkilerinin bozulacağını sanmıyorum. Suudi Arabistan bizim kardeş ülkemiz ve çok iyi ilişkilerimiz var. Fakat tekrar ediyorum ki biz tüm Müslüman ülkelerle iyi ilişkiler kurmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Eşrefi, Keşmir meselesinde Suudi Arabistan, Türkiye ve başka Müslüman ülkelerin Pakistan'ın yanında durduğunu kaydederek Nijer'in başkenti Niamey'deki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 47. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan Al Suud'un konuşmasında Keşmir meselesine değindiğini anımsattı.

Pakistan'ın Müslüman ülkeler arasında birliğin olması yönünde çaba gösterdiğini dile getiren Eşrefi, "Gelecek günlerde daha fazla iyi haberler duyacaksınız. Herkes Müslüman karşıtı unsurların birliğimizi istemediğini biliyor. Onlar tıpkı Suriye, Irak, Yemen, Libya ve Afganistan'daki gibi Pakistan'da da istikrarı zedelemek için ellerinden geleni yaptılar. Fakat kararlı ordumuz ve güçlü ulusumuz ile tüm şeytani planları başarısız oldu." şeklinde konuştu.

"İnançlar arası uyum meclisleri kuracağız"

Başbakan Han'ın kendisini ülkedeki farklı inançlar ve mezhepler arasındaki uyum için çaba göstermesi, diyalog kurması ve Müslüman ülkeler arasında birlik kurulması için çalışması konusunda görevlendirdiğini ifade eden Eşrefi, "Biz, Müslüman ülkeleri birbirlerine yakın hale getirmek ve Müslüman ülkelerle ilişkimizi artırmak istiyoruz. Birlik olmadan Müslümanların karşılaştıkları sorunların üstesinden gelemeyiz. Suriye'de, Irak'ta, Yemen'de, Libya'da, Afganistan'da, Filistin'de ve Keşmir'de neler olduğunu görüyorsunuz. Müslümanlar öldürülüyor, yerlerinden ediliyor ve kimse onlara yardım etmiyor. Eğer Müslüman ülkeler el ele verirlerse, bu problemler kolaylıkla çözülür. Biz İİT'ye sahibiz ve bence gerçek rolünü oynaması için İİT'yi güçlendirmeye ihtiyacımız var." dedi.

Eşrefi, Han'ın terörizme ve aşırılıkçılığa karşı tüm Müslümanları bir araya getirmek istediğini vurgulayarak "Bu günlerde bazı örgütler İslam adına masum insanları öldürüyor. Biz bu tehdidi durdurabiliriz. Fakat bunun için birliğe ihtiyaç var. Suudi Arabistan'ın ve Katar'ın sorunlarını nasıl çözdüğünü ve tüm Müslüman devletlerin bu durumu memnuniyetle karşıladığını gördünüz. Bu sebeple biz Müslüman ülkelerden öne çıkıp bir araya gelmelerini ve sorunlarını diyalog yoluyla çözmelerini istiyoruz." diye konuştu.

Pakistan'da en alt noktadan en yüksek noktaya kadar farklı dinler ve mezhepler arasında diyalog ve tüm sorunların müzakereler aracılığıyla çözümü için inançlar arası uyum meclisleri kuracaklarını açıklayan Eşrefi, "Bildiğiniz gibi İslam'da mezhepçiliğe yer yok. Pakistan'da Hristiyanlar, Hindular, Sihler ve diğer azınlıklarla birlikte çalıştığımız oldukça hoşgörülü bir toplumumuz var. Fransa'da, Hindistan'da ve farklı ülkelerde Müslüman azınlıklara neler olduğuna dair bir karşılaştırma yaparsanız, ülkemizdeki azınlıklar burada başka ülkelerde olduğundan daha güvendeler. Anayasamız azınlıklar dahil tüm vatandaşların eşit haklarını garanti ediyor." ifadelerini kullandı.

"Hindistan DEAŞ'ı finanse ediyor"

Eşrefi, terör örgütlerinin İslam ülkelerinde istikrarsızlığa yol açtığına dikkat çekerek "DEAŞ, Pakistan Talibanı (TTP), El Kaide ve farklı terör örgütleri masum insanları öldürüyor. (Terör örgütleri) Onlar kendilerini İslam ile bağdaştırıyor. Fakat onların ne İslam ne de Müslümanlarla alakası var. Gerçek bir Müslüman asla masumları öldürmez çünkü dinimiz herhangi bir masum erkeğe veya kadına zarar vermemize izin vermez. Onlar masumları öldürmelerinin yanı sıra Müslüman ülkeleri de istikrarsızlaştırıyor. Bu halde onlar nasıl Müslüman oluyor?" dedi.

Belucistan'da 11 masum madencinin öldürüldüğünü anımsatan Eşrefi, "Bu örgütler Suriye'de, Irak'ta, Libya'da neler yaptı? Hindistan bu terör örgütlerinin ana sponsoru. Hindistan DEAŞ'ı Afganistan'da ve Pakistan'da finanse ediyor. Hindistan, Müslüman ülkeleri bu terör örgütleri aracılığıyla istikrarsızlaştırmak istiyor." değerlendirmesinde bulundu.

"Batı dünyası Hindistan'da yaşananlara sessiz"

Batı dünyasının Hindistan'da başta Müslümanlar olmak üzere çeşitli azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerine tepki göstermediğini belirten Eşrefi, "Hindistan'da masum Müslümanlar ve farklı azınlıklar öldürülüyor. Fakat Batı dünyası ve özellikle Birleşmiş Milletler (BM) ve farklı uluslararası örgütler buna sessiz." dedi.

Eşrefi, "Bu Batılı ülkeler çifte standart izliyor. İnsan hakları hakkında konuşuyorlar fakat Hindistan'da, Keşmir'de ve farklı ülkelerde ölen Müslümanlar hakkında konuşmuyorlar. Bu sebeple tüm Müslümanları bir araya getirmek ve baskı altındaki insanlara karşı ortak bir ses yükseltmek istiyoruz." diye konuştu.

"Türkiye ile ilişkilerimiz eşsiz"

Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin ülkesinin bağımsızlığından çok öncesine dayandığına dikkat çeken Eşrefi, "İki ülke arasında bugünkü ilişkilerin kökleri 19. yüzyıla kadar götürülebilir. Alt kıta Müslümanları 19. yüzyılda Kırım Savaşı'nda siyasi ve ekonomik olarak Türkiye'yi destekledi. Bu sebeple bizim ilişkilerimiz çok eski." ifadelerini kullandı.

Eşrefi, geçen yıl aralıkta Diriliş Ertuğrul dizisinin başrol oyuncusu Engin Altan Düzyatan'ın Pakistan'a geldiğini hatırlatarak "Halkımız onu çok sıcak karşıladı. Türkler bizim erkek ve kız kardeşlerimiz ve bizim çok sayıda ortak noktamız var. Halklarımız birbirlerini seviyor ve ilişkilerimiz eşsiz." şeklinde konuştu.

Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın


2021.01.07 11:26 - Son Güncellenme: 2021.01.07 11:27 - HABER MERKEZİ
A