"Cehennemin dibine gitsinler"

"Cehennemin dibine gitsinler"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK'nın çekilme süreciyle ilgili konuştu.

2013.05.09 20:01 - Son Güncellenme: 2013.05.09 20:04 - Siyaset - HABER MERKEZİ
A
"Cehennemin dibine gitsinler"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK'nın çekilme süreci ile ilgili konuştu. Arınç, "Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik' deme imkânımız mı var? Cehennemin dibine gitsinler gidiyorlarsa. Bundan bizim sevinmemiz gerekmez mi? dedi.


Bülent Arınç, Koç Üniversitesi'nde katıldığı bir programda çözüm sürecini değerlendirdi. Arınç, "Terör terörü ortaya çıkardığı sebepler Türkiye'de yaptığı tahribat ve bugün geldiğimiz nokta... Ne oldu da derseniz. Mesela en son geldiğimiz noktayı söyleyeyim. Dört aydan beri Türkiye'de karakollar basılmıyor, şehit cenazeleri gelmiyor, sokakta bombalar patlamıyor. Karnında çocuğuyla Batman'da kadınlar can vermiyor, Siirt'te yemeğe giden 4 tane genç kadınımız araçta hunharca katledilmiyor. Şunu söylemek istiyorum. Bu eylemleri bu terör hareketlerini sonlandırmak için sadece güvenlik önlemleri ile değil, ekonomi, siyasi, toplumsal bazı noktalarda da gelişmeler olsa faydası olmaz mı? Bize göre olur. İkincisi örgütte zor durumda ise dış destekleri azalıyorsa, içeride de halkın onlara nefreti giderek çoğalmışsa, artık zayiatları giderek çoğalmışsa ve bu yüzden bir ölçüde kaçmayı, uzaklaşmayı, ayrılmayı teyit edecek noktaya gelmişlerse acaba Öcalan'dan istifade etmek mümkün değil mi? Öcalan'dan istifade etmeyi ben yapmadım Başbakan yapmadı. Orada görevli bir kurum var o da MİT kurumudur" dedi.

Örgütün çekilme sürecini de değerlendiren Arınç, "Bizim düşüncemiz şudur; Önce örgüt eylem yapmamalı. Yani onlar ateşkes diyorlar biz kabul etmiyoruz. Ateşkes bizim tabirimiz değil. Önce siz silahınızı bırakın, eylem yapmaktan vazgeçeceksiniz. 5 aydan beri eylem yok. İkincisi Türkiye'deki silahlı unsurlarınız yurtdışına çıkacak. Silahlarıyla birlikte veya silahlarını bırakıp gidecekler. Şimdi o başladı ya da başlayacak. Yani bir sürecin sonlandırılması bizim için önemlidir" diye konuştu.

Son 5 ayır hiçbir eylemin olmadığına dikkat çeken Arınç, "Artık eylem yapılmıyorsa, göz yaşı olmuyorsa ve çekip gideceklerse bence bu Türkiye için bence çok iyi oldu diyen bir halk kesimi var. Şehit ailelerinin, gazilerinin bazı yerlerde haklı olarak protesto yapsalar bile çoğu yerde 'biz acımız ile yaşayalım ama Türkiye başka acılar görmesin' demesi bence kötü bir şey değil ki. Sadece İstanbul'da, Bursa'da İzmir'de değil, her yerde bu huzurdan dolayı bir sevinç çıkmışsa bizimde bundan sevinmemiz lazım. Kötü bir şey yapmıyoruz ki" dedi.

BÜLENT ARINÇ: "CEHENNEMİN DİBİNE GİTSİNLER

Örgütün silahlı eyleme yeniden başlaması ihtimalini de değerlendiren Arınç, "Yine güvenlik güçlerimiz işlerinin görevlerinin başlarında. Yine eylem yapmaya kalkarlarsa önce önlemeyi sonrada hesabını sormayı kendilerine vazife bilir onlar. Ama niçin eylem yapmıyorsunuz diye onlara kızacak halimiz mi var? Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik deme imkânımız mı var? Cehennemin dibine gitsinler. Gidiyorlarsa bundan bizim sevinmemiz gerekmez mi?" dedi.

"GELDİĞİMİZ NOKTA İYİ BİR NOKTA. ÇOK DAHA GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ"

Gelinen noktanın iyi bir nokta olduğunu belirten Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şehitlerimizin yasını tutalım ama her gün böyle söyleyerek varacağımız bir nokta yok. Türkiye yeni, özgür, birlikte, kaynaşmış bir ülke olarak etnik farklılıkların bir zenginlik olduğunu, bin yıldan beri bu topraklarda birlikte yaşadığımızın bilincine varacaksak ve bundan sonra silahlara veda edilecekse 'silahlar sussun artık siyaset konuşsun' diyen adama sen böyle deme eylemlere devam et talimatı verecek halimiz mi var. Geldiğimiz nokta iyi bir nokta. Çok daha güzel günler gereceğiz. Güneşli günler göreceğiz."

BÜLENT ARINÇ: "MECLİSİN ANAYASA YAPMASI LÜKS DEĞİL BİR GÖREVDİR"


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Koç Üniversitesi öğrencileri tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı. Arınç, "Darbelerin izlerinin silinmesi gereken bir Türkiye'de meclisin kendi iradesiyle bir anayasa yapması lüks değil bir görevdir" dedi.

Koç Üniversitesi Ekopolitik Topluluğu tarafından organize edilen söyleşiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Koç Üniversitesi Rektörü Umran İnan ve çok sayıda öğrenci katıldı. Öğrencilere hitap eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Geçmişten bu yana çok daha demokratız, çok daha özgürüz. Batı noktasında hukuk ve siyasi kriterler uyuşma konusunda çok daha iyiyiz" dedi.

YÖK Kanununun tamamen değişmesinin gündemde olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Arınç, "Yeni YÖK yasasının tartışmaya açıldığını biliyorum. Bu konu üzerinde herkes düşüncelerini ifade ederse sonraki yasama sürecinde biz mükemmel bir kanunla YÖK'ü artık buyurgan olmaktan çıkarıp, müdahaleci olmaktan çıkarıp belki sadece üniversitelerin sorunlarını koordine noktasında bakan onlara daha çok özgürlük tanıyan kurum haline getirmiş olacağız" diye konuştu.

Yeni bir anayasa yapmanın lüks değil görev olduğunun altını çizen Arınç, "24 Anayasası 1960 Anayasasına kadar işbaşındaydı. Yani icra edildi. 60 Darbe Anayasası, 80 Darbe Anayasası ondan sonraki, ondan önceki değişiklerde sivil iradenin olmadığı anayasa değişiklikleri oldu. 82 Anayasasının geçici 15. Maddesi darbeyi yapanlara meşruiyet sağlıyor ve onları sorumsuz kılıyordu. Son olarak 12 Eylül 2011 referandumunda tamamen kaldırıldı. Tamamen kaldırılınca da şimdi iki tane yaşlı insan bu darbeyi yapmak suçundan mahkemede yargılanıyor. Evet hâkimlerin önüne çıkacak kadar sağlık durumları iyi değil ama hem Kenan Evren hem Tahsin Şahinkaya bir iddianamede sanık sıfatıyla yargılanıyorlar. Dolayısıyla o anayasası yapanların yargılandığı bir ülkede, darbelerin izlerinin silinmesi gereken bir Türkiye'de, Meclis'in kendi iradesiyle bir anayasa yapması lüks değil bir görevdir" şeklinde konuştu.
Bir öğrencinin salona girişinde alınan önlemleri eleştirmesi üzerine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ben çeşitli sebeplerle hakkında ölüm tehditleri alan biriyim. Benim talimatımla burada güvenlik önlemleri alınmamıştır. Bunun tedbirini almak emniyet güçlerine düşer. Sizi rahatsız ettikleri için ben onlar adına sizlerden özür diliyorum. Türkiye'de yaşıyoruz. Ben siyasi hayatım boyunca birçok şeyle karşılaştım. Biz çok şükür güvenle sokağa çıkıyoruz. Ama Türkiye'de, dünyada kötü niyetli, kötü maksatlı guruplar olabilir. Bu eylemler yapıldıktan sonra hiçbir mana etmez bizim için. Önleyici bir tedbir olması gerek. Seyyar mangalar diyorum bunu unutmayın. Her yerde gördüğüm insanlar, adeta kadrolu insanlar gibi oradan oraya sevk ediliyor. Sayıları sekizi, onu geçmez. Kimi yumurta atma gayreti içerisinde kimi pankart açma gayreti içerisinde. Geldikleri için teşekkür ediyorum diyorum. Protestonuzu yapın, içerinin huzurunu bozmadan bırakın bende bir şeyler söyleyeyim diyorum. Protestolar devam edince de arkadaşlar salon dışına çıkarıyorlar. Mesele bundan ibarettir" diye konuştu.

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2013.05.09 20:01 - Son Güncellenme: 2013.05.09 20:04 - HABER MERKEZİ
A