Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, Ekrem Alfatlı'nın katılımıyla basın toplantısı düzenledi

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, Ekrem Alfatlı'nın katılımıyla basın toplantısı düzenledi

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı'nın katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

2024.10.09 10:33 - Son Güncellenme: 2024.10.09 12:12 - Bursa Bölge - MERVE DENİZ EKİCİ
A
Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, Ekrem Alfatlı'nın katılımıyla basın toplantısı düzenledi
01:48 Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı'ndan basın toplantısı

İLGİLİ VİDEO

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı'ndan basın toplantısı

MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN

Büyük Birlik Partisi Bursa İl Başkanlığı, Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı'nın katılımıyla Kaplıkaya Cazibe Merkezi'nde kahvaltılı basın toplantısı gerçekleştirdi.

"DEMOKRASİ NARALARI ATAN ÜLKELERDEN SES ÇIKMIYOR"

BBP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Alfatlı, İsrail ile Filistin arasındaki savaşa değinerek sözlerine başladı. Alfatlı, "Dün TBMM'de kapalı bir oturum gerçekleşti. BBP olarak diyoruz ki bütün kötülüklerin, kötü ifadelerin sözlerden daha büyük bir kötülükle karşı karşıyayız. İsrail'in Gazze'de başlattığı katliamlardan bahsediyorum. Oradaki zulümü, bir fiil gözleriyle gören bir kişi olarak söylüyorum. 7 Ekim'den bu yana 1 yıl geçti. Dünyanın görebileceği en büyük kötülük yaşanıyor. İsrail ve onun destekçileri eliyle. Artık rakamların da anlamını yitirdiği bir dönemdeyiz. 17 bin çocuk, 11 bin 378 kadın, 13 bine yakın erkek. 41 binden fazla şehit var. Yüz binlerce yaralı var. Katliamlar devam ediyor. Lübnan'a, Suriye'ye saldırılmış durumda. Demokrasi naraları atan ülkeler de sessiz. UNESCO nerede? Sağlık sistemi de çökertilmiş durumda ve DSÖ'den de ses yok. Daha yeni doğmuş bebekler de mevcut. Hangi faaliyetle eşitleyip özdeşleştireceksiniz? UNICEF'ten ses çıkmıyor. Sözün bittiği ve kifayetsiz kaldığı bir yerdeyiz. Suriye'de bulunan terör örgütleri de kara harekatıyla temizlenmeli" açıklamalarında bulundu. 

"CEZALAR CAYDIRICI OLMAZSA BU ŞİDDET VE KAOSU NASIL ÖNLEYECEĞİZ?"

Son zamanlarda artan kadın cinayetlerine değinen Alfatlı, "Narin bebeğimizi biliyorsunuz. Akıl tutulması yaşıyoruz. Sıla bebeğimiz var. Cümle kurmakta zorlanıyoruz. Her gün kadın cinayeti. Terör şeklini değiştirdi ve her gün içimizde şiddet, katliam, kadın katliamları, genç ve çocuk katliamları, uyuşturucu her türlü suç ve suçlu olayları görüyoruz. Bu olaylarda sayın İç İşleri Bakanımızın görevini yaptığını biliyoruz. Uyuşturucuyla, terörle, suç ve suçluyla mücadelede bizlere bilgileri paylaştı. Ancak yeterli mi? Yetersiz. Adli kontrol şartıyla, iyi hal indirimiyle kravat takıp geliyor. İnsan öldürmüş, tehdit etmiş kravatla gelince iyi hal indirimi yapılıyor. Ben size soruyorum; bir suçla ilgili ceza alındığı zaman insanlar ortalama kaç sene hapis yatıyor? Suçlular tahliye olduktan sonra aynı suçu kaç defa işliyorlar? Geldiğimiz nokta itibarıyla 2 suça biz idam cezası istiyoruz. Cezalar caydırıcı olmazsa, vefat edenlerin yakınlarının yüreğine su serpmezse bu şiddeti, kaosu nasıl önleyeceksiniz? Biz küçük çocuklarımızı kaçırıp istismarda bulunup öldürülen canilere idam cezası istiyoruz. Askerimizi, polisimizi, masumlarımızı katleden terör örgütü mensuplarına idam cezası istiyoruz. Geçen kahraman kadın polisimizi şehit ettiler. 28-29 suçu var fakat dışarda dolaşıp masum kızımızı, polisimizi, ciğerimizi yakıp şehit ettiler. Yeni anayasada 2 suça idam cezası istiyoruz. Çocuklara cinsel tacizde bulunup katleden canilere ve askerimizi, polisimizi vatandaşımızı şehit eden terör örgütü mensuplarının idam edilmesi gerekli. Yeni anayasanın yenilenmesi gerekliliği oluşmuştur" şeklinde konuştu. 

"MAAŞ DÜZENLEMELERİ YAPILIRKEN SABİT GELİRİ OLAN KESİM AYRI TUTULMALI"

Alfatlı; enflasyon ve ekonomi hakkında, "Pandemi süreciyle başlayan, deprem felaketiyle ülkemizin yüzleştiği, Rusya-Ukrayna savaşı, Katil İsrail'in bölgede yaptıklarının olumsuz etkileri var.  Ekonomik sorunların müsebbibi ne emekliler, ne asgari ücret alanlar, ne esnaf, ne çiftçidir. Ekonomiyle ilgili değerlendirme yapılırken, düzenleme yapılırken dezavantajlı diye söylediğimiz sabit gelir kesim ayrı tutulmalı. İnanılmaz bie hayat pahalılığı, istismar var. Fiyat spekülasyonları var. Biz hep 'bunlarla ciddi mücadele edilmesi lazım' dedik. Gerekirse iş yerlerinin süresiz kapatılması lazım. 12 bin TL'ye emekli geçinmeye çalışırken diğer yandan fiyatları fahiş artıran firmalar var. Bu doğru ve vicdanı değil. Ekonominin temel yaklaşımlarına da uygun değil. Eylül ayında açlık sınırı 19 bin, yoksulluk sınırı 64 bin, asgari ücret 17 bin, emekli maaşı 12 bin. Taban emekli maaşı 12 bin 500. Enflasyon rakamları da yüzde 40'lara ulaşacağı ifade ediliyor. Asgari ücretin yılda 2 kere artırılması gerektiğini söyledik. Yurtdışından birilerinin aklına ihtiyacımız var. Asgari ücretin enflasyonda göz önüne alınıp refaha kavuşturulması gerekiyor. Aslında minimum ücret olması gerekiyor fakat geniş bir kitle bu maaşı alıyor. Emekli maaşlarının da insanca yaşanabilir noktaya getirilmeli. Asgari hane geçim rakamı belirlenmeli. Aynı asgari ücret gibi asgari hane geçim rakamı belirlenmeli. 2 kişilik, 3 kişilik aile minimum kaç TL ile geçinir diye belirlenmeli. Mesela üç kişilik bir eve bir asgari ücret geliyorsa devlet eksiği tamamlasın. Yapılan sosyal yardımların çok daha altında rakamlarla bu sorun çözülebilir. Vatandaşlarımız insanca yaşanabilir bir geliri evine getirmiş olacak." değerlendirmelerinde bulundu. 

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2024.10.09 10:33 - Son Güncellenme: 2024.10.09 12:12 - MERVE DENİZ EKİCİ
A