Bursa Büyükşehir Belediye Meclisinde yılın ilk toplantısında gündem BUSKİ'ydi

MAHMUT VURAL / BURSADA BUGÜN 

Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi Ocak ayı Olağan Toplantısı, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş başkanlığında ana hizmet binasında bulunan Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. 

Yapılan toplantıya ise Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ile CHP Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Sözcüsü Remzi Çınar arasındaki diyalog damga vurdu. 

CHP Bursa Büyükşehir Belediye Meclis Sözcüsü Remzi Çınar'ın konuşmasından satır başları şöyle;  

BUSKİ'de yaşanan ve yapılan yolsuzluklar hakkında yolsuzluğun ne şekilde yapıldığını ve içeriğiyle ilgili Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclis üyelerimizin bu toplantıda bilgilendirilmesini yapılan tespitlerin aktarılmasını talep ediyoruz. Bu yolsuzlukta bedel ortaya çıktıysa bu bedelin miktarı ne kadardır? Yolsuzlukla ilgili geriye dönük hangi tarihe kadar geriye gidilmiştir? Bu süreç ne zaman başlamıştır? Ne kadar süredir devam etmektedir? Belediye ve BUSKİ çalışanlarından bu süre içerisinde kaç kişi tespit edilmiştir? Bu yolsuzlukla ilgili Belediyeden BUSKİ'den alacakları olan müteahhitlerin kaçına alacağı 3. şahıslar üzerinden ödeme yapılmıştır? Borcu olan ve bu işe karışan müteahhitler varsa isimler kimlerdir? Bunlarla ilgili Hukuki işlemler yapılmış mıdır diye genel bir bilgilenme talep ediyoruz.  

Bir başka konumuzda Nilüfer Belediyesi'nin LED Ekranlarıyla ilgili kamuoyuna yansıyan ve bizlerinde çok üzülerek yaşadığı konuyu sizlere ve meclis üyelerimizin bilgisine hem sunmak hem de bu konuyla ilgili üzüntümüzü de paylaşmak istiyoruz. Bildiğiniz gibi yaklaşık 10 gün önce bir sabah uyandığımızda Nilüfer Belediyesi 2014-2015 yıllarından itibaren kurduğu LED ekranlarının gece yarısında hiç kamu kurumuna yakışmayan bir şekilde müdahale edilerek teknik bir yaklaşımdan uzak siyasi anlamda bakış açısıyla ve hatta siyasi anlamın da ötesinde gerçekten cahilhane bir yaklaşımla müdahale edildiğini gördük. Bu anlamda bu LED ekranlarla ilgili oluşan sıkıntının çok kabaca bilgisini vermek istiyorum.

"NİLÜFER BELEDİYESİ OLARAK SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"

2014 döneminde gerçekleştirilen yaklaşık 40-50 LED ekran montajının ardından 2015 yılında Bursa Büyükşehir Belediyemiz ilçe belediyemizle yazışarak bu LED ekranların kaldırılması konusunda talepte bulunmuş.  İlgili mevzuat var hepimizin bildiği Büyükşehir'in İlan Reklam mevzuatı üzerinden bu talebi yapıyor. Ancak bu dönemde belediyemiz bununla ilgili yönetmeliğin iptali davası açmış ve aynı zamanda iptalinde işleminin de iptal edilmesi üzerine dava açmış ve kazanmıştır. Buradan kazanma gerekçesi ilgili mahkemenin gerekçesini de okumak isterim. "Yönetmeliğin Bursa Büyükşehir Belediyesi sınırları kapsamında belirtildiği 5216 sayılı Kanun 7. Maddesine aykırılık oluşturduğu, Büyükşehir Belediyesi'nin yetki alanının dışına çıktığı, alınan yasa hükümlerinin ilan ve reklam  asılacak yerleri ve bunların ebatlarını belirlemeyi içermediğini, karşın dava konusu madde hükmünün genişletici içeriğe sahip olduğu, tanıtım elemanları ve içerdiği ayrıca ilçe belediyesinin yetki alanına müdahale edildiği diğer taraftan cezai düzenlemeler içerdiği ve dolayısıyla dava konusu 30. Madde hükmünün üst hukuk normlarının sonucuna varıldığı anlaşılmıştır." Yani Dolayısıyla bir dava görülmüş ve o LED ekranlar bir yasal çerçeve içerisine ulaşmıştır. Netice itibariyle biz ilk anda hemen olayı tespit ettiğimiz anda Nilüfer Belediyesi olarak suç duyurusunda bulunduk. Yine mevcut yönetmeliğin yürütmenin durdurulması ve iptaliyle ilgili yakın zaman içerisinde açmış olduğumuz davayı farklı bir şekilde yeniden açtık. Dolayısıyla burada ciddi bir maddi hasar vardır, maddi hasar kamunundur. 

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın konuşmasından satır başları şöyle; 

Bizim LED ekranlarla alakalı yaptığımız bir yanlış uygulama söz konusu değil. Ne yaptıysak kanun çerçevesinde yaptık. Yanlış yerlere koydunuz ve sonuçlarına katlanmak zorundasınız. Burası bir kanun devleti ve sizlerde sorunu yargıya taşıdınız. Nasıl bunların oy birliğiyle kaldırılmasına karar veren Yargı, eğer derse ki "Siz yanlış bir iş yaptınız. Bundan dolayı yanlış uygulama yaptınız" derse buradaki hazirunun önünde söz veriyorum. Ben iş adamıyım ve bunun bedelini ben karşılayacağım. Kamu zararına dokunmayacağım. Bunların burada anlatılması gerekiyor muydu? Ben sizi biliyorum. Büyükşehir benim şahsi mülküm değil, ben emanetçiyim burada. Nihayetinde milletimiz bize verdiği emaneti temsil ediyoruz. Siz Büyükşehir'in ismine tahammül edemeyecek kadar kinli insanlarsınız. Açık söylüyorum. Biz yıllardır burada size bir anlayış gösteriyoruz. Kanun kaldırın demiş biz de kaldırdık.

"MASUM DA OLABİLİRLER, OLAYIN TARAFI DA OLABİLİRLER"

Diğer bir konu olan BUSKİ'deki yolsuzluğa gelecek olursak ben günde 34 saat uyku uyuyan, hesaba kitaba çok hakim mali müşavirliği her ne kadar o mesleği yapmasam da 20 senedir Belediye başkanlığı yapan Cumhur İttifakı tarafından yeniden aday gösterilmiş bir arkadaşınızım. Ben işimi samimiyetle ve gayretle yapmaya çalışıyorum. Nihayetinde yalın belediyecilikle hizmet üretmenin, bu şehre yeni hizmetler katmanın derdi içerisindeyim. Daha önceki bütçe toplantılarımızda da burada bunları planladık. BUSKİ'de o günkü basın toplantısında da çok net konuştuk. Buradan İl başkanınıza sesleniyorum; selam söyleyin, orada çıkıp Mustafa Bozbey gelecek derse buna siyaset denir. Olayın anlaşıldığı andan itibaren hukuka başvurulmuş, olayın bir tarafı olsam yakınımdan birinin tarafımda olsa şunu gizleyip örtmek yani biz bunların kamuoyuna duyurulacağını bilmiyor muyuz? Dolayısıyla da gizlilik çerçevesinde bütün eski kayıtları incelemek kaydıyla 48 saat o bölgeye hiç kimseyi sokmayıp inceleme çalışmaları yapılmıştır. Nihayetinde konuyla alakalı bir kişi personelimiz 2 kişi de imzası olduğu için sorumludur. Masum da olabilirler, olayın tarafı da olabilirler. Bunu çözecek olan hukuktur, ben değilim. Ben kamu yöneticisiyim. Gördüğüm bir aksaklığı hukuka intikal ettiririm. Her zamanda bunu yaptım. Nihayetinde bununla alakalı devam eden bir süreç var. 150 milyon Dolar'dan başladı, 500 milyon Dolara kadar çıktı. Böyle bir para yok onu söyleyeyim. Orada bulunan basın mensubu arkadaşlara da bildiğimi ve anlatmam gerektiği yere kadar anlattım. Bu olayla ilgili herhangi bir şeyin çıkması mümkün değil. Bakın bir bütçe var ortada ve yapılan işler var. Bunca kurak zamana rağmen kimseyi susuz bırakmadık.