BM Suriye için toplandı

Suriye konusunda BM Güvenlik Konseyi'nde görüş ayrılıkları yüzünden herhangi bir adım atılamaması nedeniyle arasında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkeler, BM Genel Kurulu'na Suriye konusunda karar taslağı sundu.

28 ortak sunucu tarafından Genel Kurul'a götürülen ve gelecek hafta oylanması talep edilen karar tasarısı, BMGK kararı gibi bağlayıcı olmayacak ancak büyük bir oy çoğunluğuyla kabul edilmesi halinde, uluslararası toplumun tavrının görülmesini sağlayacak.

Taslağın oylanması için BM Genel Kurul Başkanı Vuk Jeremic'in gündeme alması gerekiyor.
Sunulan taslakta, Suriye yönetimi tarafından ağır silahlar kullanılarak büyük insan hakları ihlallerinin işlendiği ve bunun neticesinde şiddetten kaçan binlerce Suriyelinin komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldığı bildirilerek, söz konusu eylemler şiddetli bir şekilde kınandı.

Rejimin halkını koruyamadığı, kadın ve çocukların fiziki ve cinsel saldırıya uğradığı belirtilen metinde Suriye Hükümeti'nin "keyfi" olarak tutukladığı insanları bırakmayı kabul etmediği vurgulandı.

Taslak metninde, Suriye Hükümeti'nin kimyasal ya da biyolojik silah kullanma tehdidi ve bu silahların kullanıldığına ilişkin iddialardan duyulan endişe vurgulanarak, BM Genel Sekreteri'nin iddiaların araştırılması için heyet oluşturmasından duyulan memnuniyet dile getirildi.

"En iyi seçenek siyasi geçiş"

Taslağın siyasi sürece ilişkin bölümünde de " Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'nun (SMDK) kurulması memnuniyetle karşılanarak, Marakeş'tekiSuriye Halkının Dostları Grubu toplantısında SMDK'nın Suriye halkının tek meşru temsilcisi kabul edildiği" değerlendirmesi yer alıyor.

Suriye'deki krizin barışçıl çözümü için en iyi seçeneğin hızlı bir siyasi geçiş süreci olduğu vurgulanan metinde hangi taraftan gelirse gelsin şiddet olayları kınanarak, terörist eylemler, korkutma ve her türlü şiddete son verilmesi isteniyor.

Şam yönetiminden tüm "keyfi" tutukluların ve gazetecilerin salıverilmesi, tutuklama merkezlerinin listesinin yayınlanması ve bu merkezlere bağımsız gözlemcilerin girişinin sağlanması talep ediliyor.   

Suriye ordusunun komşu ülkelerin topraklarına yönelik top atışları ve çatışmaları bu ülkelere taşıması da kınanarak, bu tutumun hem uluslararası hukuka aykırı olduğu hem de komşu ülkelerin toprak bütünlüğü ve egemenliğine tehdit oluşturduğu belirtildi.

Taslakta ayrıcaSuriye içinde yerlerinden edilmiş insanlara yönelik insan hakları ihlallerini incelemek üzere bir özel raportör atanması ve bu raportörün 90 gün içinde Genel Kurul'a sunum yapması talebinde bulunuluyor.

Taslağın Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir maddesinde de uluslararası toplumdan Suriyeli mültecileri barındıran ülkelere "sorumluluğu paylaşma" ilkesi çerçevesinde finansal destek sağlamaları çağrısı yapılıyor.